tedirgin, gerçekçi, harekete geçecek türde resimler yapmış amerikalı ressam. tablolarında ki ürkekliğin temel sebebi ele aldığı konudan veyahut mekandan daha çok fırçasına değdirdiği renk skalasından kaynaklıdır.ara renklerin baskınlığı, sıcak ve soğuk tonların birbirine geçmesi, çift taraflı renklerin oranın yüksek olmasından kaynaklanan bu durum, ressamın en popüler tablosu olan christina's world 'de daha da belirgin olmak ile birlikte en verimli olduğu dönemde yaptığı her eserde göze çarpmaktadır.
sanat tarihçiler tarafından modern gerçekçi adı ile tanımlansa dahi, gerçek adından fazlasıyla uzak olduğunu düşünüyorum, bu adamın resimleri muğlaktır. buhar benzeri.
kendisine rejyonalist ressam denilmesi ise her resimde göze çarpan bozkır temasıdır.
en bilinen,1948 yılında yaptığı ve şuan modern sanat müzesinde sergilenen tablosu christina's world
komşusu olan bir ailenin, tahminlere göre çocuk felci olan kızları christina olson'un, çiçek toplamaya gittikten sonra dönememesi üzerine kurulu ve ustaca yapılmış bir perspektif (ki beni etkileyen unsur,elbisenin ışığı) ile eve olan uzaklığı ile 20.yüzyılın en iyi eserleri arasında yer almıştır.
''yağlıboya bir yaz gecesi gibi sıcak ve kızgındır. tempera ise serin bir esinti gibi kuru, kış rüzgârlarında uçuşan dal parçaları gibi çıtır çıtırdır.
ben kuru bir insanım. islak bir ressam değilim. yağlıboyada kavga yoktur. içinde sertlik olmaz.''