1. "Ve mâi gölgeli bir beldeden cüdâ kalarak/Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkûmuz..." 'e ait bir şiir ve şiirin günümüz türkçesiyle yazımı şu şekildedir,


    Denizlerden
    Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin.
    Bilsen
    Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan
    Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
    Ne sen,
    Ne ben,
    Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ,
    Ne de âlâm-i fikre bir mersâ
    Olan bu mâi deniz,
    Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz.
    Sana yalnız bir ince tâze kadın
    Bana yalnızca eski bir budala
    Diyen bugünkü beşer,
    Bu sefîl iştihâ, bu kirli nazar,
    Bulamaz sende, bende bir ma'nâ,
    Ne bu akşamda bir gam-i nermîn
    Ne de durgun denizde bir muğber
    Lerze-î istitâr ü istiğnâ.

    Sen ve ben
    Ve deniz
    Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz
    Topluyor bû-yi rûhunu gûyâ,
    Uzak
    Ve mâi gölgeli bir beldeden cüdâ kalarak
    Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkûmuz...

    O belde?
    Durur menâtık-ı dûşîze-yi tahayyülde;
    Mâi bir akşam
    Eder üstünde dâimâ ârâm;
    Eteklerinde deniz
    Döker ervâha bir sükûn-ı menâm.
    Kadınlar orda güzel, ince, sâf, leylîdir,
    Hepsinin gözlerinde hüznün var
    Hepsi hemşiredir veyâhud yâr;
    Dilde tenvîm-i ıstırâbı bilir
    Dudaklarındaki giryende bûseler, yâhud,
    O gözlerindeki nîlî sükût-ı istifhâm
    Onların ruhu, şâm-ı muğberden
    Mütekâsif menekşelerdir ki
    Mütemâdî sükûn u samtı arar;
    Şu'le-î bî-ziyâ-yı hüzn-i kamer
    Mültecî sanki sâde ellerine
    O kadar nâ-tüvân ki, âh, onlar,
    Onların hüzn-i lâl ü müştereki,
    Sonra dalgın mesâ, o hasta deniz
    Hepsi benzer o yerde birbirine...

    O belde
    Hangi bir kıt'a-yı muhayyelde?
    Hangi bir nehr-i dûr ile mahdûd?
    Bir yalan yer midir veya mevcûd
    Fakat bulunmayacak bir melâz-i hulyâ mı?
    Bilmem... Yalnız
    Bildiğim, sen ve ben ve mâi deniz
    Ve bu akşam ki eyliyor tehzîz
    Bende evtâr-ı hüzn ü ilhâmı.

    Uzak
    Ve mâi gölgeli bir beldeden cüdâ kalarak
    Bu nefy ü hicre, müebbed bu yerde mahkûmuz...


    ******

    denizlerden
    esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
    bilsen
    özlem ve gurbet sıkıntısıyla akşam ufkuna bakan
    bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
    ne sen,
    ne ben,
    ne de güzelliğinde toplanan bu akşam,
    ne de düşünce acılarına bir liman
    olan bu mavi deniz
    sıkıntıyı anlamayan kuşağa yakın değiliz.
    sana yalnız bir ince genç kadın,
    bana yalnızca eski bir budala
    diyen bugünkü insanlık,
    bu düşük açlık, bu kirli bakış,
    bulamaz sende bende bir anlam,
    ne bu akşamda ince bir kaygı,
    ne de durgun denizde bir kırgın
    içine kapanma ve umursamazlık titreyişi.
    sen ve ben
    ve deniz
    bu akşam ki, titreyişsiz, sessiz,
    topluyor ruhunun kokusunu sanki,
    uzak
    ve mavi gölgeli bir beldeden ayrı kalarak
    bu sürgüne ve ayrılığa sonsuzca bu yerde mahkûmuz...

    o belde?
    durur el değmemiş hayal bölgelerinde;
    mavi bir akşam
    dinlenir daima üstünde;
    eteklerinde deniz
    döker ruhlara bir uyku durgunluğu.
    kadınlar orada güzel, ince, temiz, geceye dairdir,
    hepsinin gözlerinde hüznün var,
    hepsi kız kardeştir veyahut yâr;
    gönüldeki üzüntüleri dindirmeyi bilir
    dudaklarındaki ağlamaklı öpücükler, yahut,
    o gözlerindeki gök rengi meraklı sessizlik.
    onların ruhu küskün akşamdan
    yoğunlaşmış menekşelerdir ki
    durmaksızın durgunluğu ve sessizliği arar;
    ayın hüznünün ışıksız alevi
    sığınmış sanki sade ellerine.
    o kadar çelimsiz ki, ah, onlar
    onların dilsiz ve ortak hüzünleri,
    sonra dalgın akşam, o hasta deniz
    hepsi benzer o yerde birbirine...

    o belde
    hangi bir hayali kıtada?
    hangi bir uzak ırmak ile çizilmiş sınırları?
    bir yalan yer midir, veya var olan,
    fakat bulunmayacak bir hülya sığınağı mı?
    bilmem... yalnız
    bildiğim sen ve ben ve mavi deniz
    ve bu akşam ki uzun uzun titretiyor
    bende hüzün ve ilham tellerini,
    uzak
    ve mavi gölgeli bir beldeden ayrı kalarak
    bu sürgüne ve ayrılığa sonsuzca bu yerde mahkûmuz...
    #7160 ma icari | 8 yıl önce
    0şiir