1. "" mısrasının sahibi.
    (bkz: )
    #16501 kesret | 8 yıl önce
    0şair 
  2. Kucuk yasta annesini kaybediyor, galatasaray lisesinde okurken fransizcayi duzgun telffuz edemiyince dalga konusu oluyor ve arap hasim diyorlar. Bu iki durum ahmet hasim in hayatini sekillendiriyor.

    Kendisi aksamcidir efendim. Soyle ki zaten icine kapanik olan hasim bir de kendisini cirkin olarak gormeye baslayinca aynalara dahi kusuyor. Gunluk hayatta gunduz pek is gormeyen sair gunes batip gun kararinca hayata karisiyor.

    Gecenin tum kotulukleri/cirkinlikleri orttugunu dusunuyor ki haksiz da sayilmaz, gunduz beton sicmigi gorunen sehirler gece isil isil bi goruntuye burunuyor.
    #51223 11001 | 8 yıl önce
    0şair 
  3. 'Sen sevmeyi bilmedin ki ölmeyi bilesin. Çünkü sevmeyi bilmeyenIer ölmeyi de bilemez.' sözüyle hafızama kazınmış büyük şair.
    1884'te Bağdat'ta doğmuştur. Şiire lise yıllarında başlamıştır. İlk şiirlerinde Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Abdülhak Hamit etkileri net bir şekilde görülmektedir.
    Şiirlerinde musiki önemli bir yer tutar.Fecr-i Ati topluluğunun en güçlü şairi denilebilir. Anlamca kapalı şiirler yazan Ahmet Haşim'in şiirlerinde sembolizm ve empresyonizm etkisi görülür.
    Daha çok sembolizmin ahenk ve anlam kapalılığı ilkesinden; empresyonizmin izlenimlerinden yararlanmıştır şair.
    Ayrıca Ahmet Haşim'e göre şiir, musiki ile söz arasında; fakat sözden çok musikiye yakın bir dildir. Şiirlerin, açık ve anlaşılır olmasına karşıdır. Haşim; şiirlerinde sarı, kırmızı, siyah renkleri kullanmıştır.
    #51232 atesfedya | 8 yıl önce (  8 yıl önce)
    0şair 
  4. galatasaray lisesi ve istanbul üniversitesi'nde eğitim görmüş, 1933 yılında İstanbul'da ölmüş şair.

    şiirlerini izlenimci bir ressamın tabloları gibi yazmıştır. yukarıda yazar arkadaşların da belirttiği gibi, annesinin ölümü ve kendi vücuduyla çehresine olan düşmanlığı nedeniyle, kusurları örttüğünü düşündüğü akşam saatlerine ve ay'a aşık bir şairdi. bu bakımdan kendimi ona oldukça yakın görürüm, çünkü akşam saatlerinin benim için tadına doyulmaz bir yanı vardır. özellikle yaz akşamıysa ve ay varsa.

    şiirlerinde sık sık akşamdan, güneşin batışından, kuşlardan, ay'dan, bir kadın imgesinden bahseder. kullandığı dil oldukça ağırdır. yine de biraz olsun anlayan bir insanın içinde, tarifi zor duygular uyandırmayı başarır.

    "Yollar
    Ki gider kimsesiz, tehi, ebedi...

    ...

    Onlar
    Hangi bir belde-i hayâle gider,
    Böyle sessiz ve kimsesiz şimdi?"
    #153628 kokosh | 6 yıl önce
    0şair 
  5. 1887-1933.

    şiir alanında türk edebiyatının güçlü kalemlerinden biridir. kendisi bir liseli olduğu için haliyle ileri derecede fransızca bilip fransız edebiyatına da ayrı bir ilgi duymuştur. ahmet haşim; kendisinin çirkin biri olduğunu düşünmesi onun sanatını etkileyen en büyük faktör olmuştur. bu çirkinlik onu toplumdan soyutlamış, kaleme aldığı dizelerin de yetewrince hatta fazlasıyla kapalı olmasını sağlamıştır.

    sembolizm etkisinde kalan şair, şiirin göze hitap etmesine önem vermiş, aynı zamanda musıki açıdan kulağı da düşünüp ses ahenklerine dikkat etmiştir. bu dikkati dilin anlaşılabilirliği konusunda pek göstermeyen haşim, ilerleyen yıllarda dili biraz sadeleştirmiştir. düzyazılarında ise şiirlerinin aksine çok sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır.

    göl saatleri ve piyale adlı şiir derlemeleri en önemli eserleridir. onun dışında fıkra olarak bize göre ve gurabahane-i laklakan, gezi yazısı olarak da frankfurt seyahatnamesi önemlidir.
    #289054 iskiski | 1 yıl önce
    0şair