1. için idealdir: her gün itinayla atılır, '''' diye başlayıp devam eder günlük'le olan sohbetleşmeler.

    15 yaştan sonra bir ya dönüştüğü içinse bayar ve bırakılır.

    böyleyken böyle.
    #290827 mahallenin delegesi | 8 ay önce (  8 ay önce)
    0edebiyat terimi 
  2. hayatımızda olanları yazdığımız şey. hay yapacağım tanıma soksunlar. direkt tdk'dan kopya çekeceğim bundan sonra. daha kötü olamaz ya. bütün girdilerimin ilk cümlesini moderasyona ithaf ediyorum.

    biraz önce sevgili bir badimle yazışırken hatırladım kendi günlüklerimi. çocukken ana baba zoruyla tutmuştum, ilkokul yıllarından bahsediyorum. memlekete bir gidişimde yanımda getirdiğim zımbırtılar arasındaydı. genelde şöyle şeyler yazmışım: "Sabah 7'de kalktım. Kahvaltıda 3 zeytin, 1 yumurta, 1 parça peynir yedim. kahveli süt içtim" bayağı bildiğiniz 3 sene boyunca yediğim içtiğim her şey günlüklerimde yazıyor. bir kişi de dememiş ki "bebeğim duygu düşüncelerini yaz şu defterlere." saçmalamış durmuşum.

    neyse kimse demeden de çözmüşüm bir noktada nasıl günlük tutulacağını tabi. ergen istenc'in günlükleri. oy dağlar. ne diyeyim kendime vallahi bilemedim. o zamanki kendime de değil bak, sorun şimdiki kendimde. eskiden zekiymişim ben yahu, ne ara ne geldi başıma da salaklaştım hiç bilmiyorum. bu günlüklerden birinde, ergen dertlerimin hemen peşi sıra şöyle bir cümle yazmışım:

    "buradan 30 yaşındaki istenc'e sesleniyorum: gülme! biliyorum bu dertler sana çok basit, anlamsız geliyor; ancak vaktiyle senin için önemli olduğunu unutma. 30 yaşında olduğun kişi olduysan, bugün çektiğin bu ergence dertler sayesinde, bilesin!"

    işin tuhaf yanı şu: 35. yaşımı tamamlamama birkaç ay kaldı ve 16 yaşımdaki o dertlerim hala bana çok önemli geliyor. oysa ergen istenc'in öngörüsü bunları çoktan aşmış geçmiş olduğum, artık bu dertlerle dalga geçmeye başladığım şeklindeymiş. neler neler beklemişim kendimden de hiçbirini becerememişim. 30 yaşında çok bilge bir insan olacağımı falan sanıyordum ben ergenken. niye olmadı ki? yemin ederim 16 yaşındaki okuyup çektiği derdin küçümsenecek bir şey olduğunu düşünen istenc'e vardığım noktayı izah edemem. ağzıma zıçar.

    #249172 istenc | 4 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  3. kişisel gündelik olayları, durumları yazdığımız yazılar, notlar. kafayı sıyırdığım zamanlarda tuttuğum 3 tane defter var böyle.
    #203073 papa owl | 4 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  4. tüm hayat koşturmacası arasında durup kendimi dinlememi sağlayan eylem. bazen doğru ve gerekli bir soru bazen de o soruların cevabı gelip konuyor sayfaya, hem kendini hem de başkalarını dinlemenin yegane yolu oluyor benim için günlük tutmak. bir de sürekli telefon bilgisayar kullanırken unutuyoruz kalem tutmayı kağıda deymeyi hoşuma gitmiyor bu kadar teknoloji ben de alıyorum kurşun kalemimi alıyorum defterimi yazıyorum da yazıyorum :)
    #166082 twentiethcenturyfox | 5 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  5. hep yazmak istediğim ama bir türlü istikrarlı bir şekilde yazamadığım metin.

    belki de kendi hayatımı çok kayda değer bulmamamdan ötürüdür bilemeyeceğim. günlük tutan eski insanlara özeniyorum bu sebeple.

    mesela . adamın yazdığı kitaptan çok günlüğü var ve nişanlısıyla neler yaptığına kadar yazmış. takdir ettim.
    0edebiyat terimi 
  6. aslında buralarda da tutuyoruz. geçenlerde, yeni kafama takıldığını sandığım bir mesele hakkında, bir yıldan uzun süre önce buraya birşeyler karaladığımı farkettim. zaman algısının şekilsizliğine karşı çimentodur günlük.

    dedemin sadece kendi yaraları üzerinde denediği otlar ile ilgili bir günlüğü vardı mesela. sonradan bağışladı babam. Bu insanlar günlük tutsaydı bambaşka bir dünya sunacaklardı bana. hayat derdini on kat sert yaşadıklarından akıllarının ucundan geçmemiş. şöyle aile avukatı, kasası falan olan eski usul aristokrat olmayı sırf bu yüzden isterdim, günlüklerimin öldükten sonra, sevdiklerim tarafından açılmasını vasiyet edebilmek için.
    #161877 son kurtadam | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0edebiyat terimi 
  7. O günkü, o günle ilgili.
    #112575 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  8. Günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eser, günce.
    #112574 tdk | 6 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  9. Günü gününe tutulan hatıra, günce, muhtıra.
    #112573 tdk | 6 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  10. Her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan.

    Örnek kullanım: Günlük gazetelerde her gün başvuran öğrencilerin adları yayımlanıyordu. (M. And)
    #112572 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  11. Üzerinden gün geçmiş veya geçecek.

    Örnek kullanım: On günlük çocuk. Sekiz günlük gezi.
    #112571 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  12. Tütsü için kullanılan bir tür ağaç sakızı.

    Örnek kullanım: Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. (A. H. Müftüoğlu)
    #112569 tdk | 6 yıl önce
    0biyoloji terimi 
  13. liquidambar orientalis-sığla ağacı'nın halk arasında bilinen adı. bu ağaçtan elde edilen sığla yağı ecza ve kozmetik sektöründe kullanılır. reçinesi kiliselerde tütsü olarak yakılır ki ona da günlük denir.
    #101102 laedri | 7 yıl önce
    0ağaç 
  14. cemal süreya' nın "günce" adıyla yazdığı günü gününe gününü yazdığın şey.
    #40777 idealistkuzu | 8 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  15. herkesin aslında doğru kişinin okuması umuduyla tuttuğu şey.

    insanı çok rahatlatır. düzenli günlük tutabilen insanlar geriye bakıp, yazdıklarına tahammül edebilirlerse zamanla büyük duygusal tepkiler vermenin anlamsızlığını kavrayabilirler. "geçen sene ne çok sinirlenmişim, oysa geçip gitmiş" diye diye.

    en basit günlük basit bir txt dosyası oluşturularak tutulabilir. az yer tutar, her ortamda açılır, rahat taşınır.

    tarih ile uğraşmak istemeyenler bir txt dosyası açıp içine büyük karakterle .log yazıp kaydetsin. artık her yazdığına otomatik tarih atılacaktır.
    #35637 son kurtadam | 8 yıl önce
    2edebiyat terimi 
  16. eski dildeki "ruzname"nin karşılığı.

    küçükken tutardım.
    hemen hemen her günün sayfasını "çok ders çalıştım, hiç tv izlemedim, ödevlerimi tamamladım..." ifadeleri ile doldururdum. sonrasında ise hemen tv karşısına geçip çizgi film izlerdim.
    annem ve babamın işten gelme saatleri yaklaştığında günlüğü salonun bir köşesinde bırakıp odama geçerdim.
    #27288 kesret | 8 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  17. (bkz: )
    #20116 thedirector | 8 yıl önce
    0film 
  18. "günlük" oğuz atay'ın ölümünden on yıl sonra, yazarın günlüğünün yayımlanması sonucu ortaya çıkan kitabın adıdır. kitap, oğuz atay'ın düzenli yazılmamış olmakla birlikte hayatının son yedi senesinde tuttuğu günlüklerden oluşmaktadır. kitapta, oğuz atay'ın hayatının son yıllarındaki yalnızlığının ve anlaşılamama duygusunun yazar üzerindeki etkisi görülür ve kitap aynı zamanda yazarın bazı eserlerinin yazım aşamasına da tanıklık eder. kitabın giriş cümleleri, yazın alanında -özellikle de oğuz atay okurları için- efsaneleşmiştir denilebilir,


    "selim gibi günlük tutmaya başlayalım bakalım. sonumuz hayırlı değil herhalde onun gibi. bu defteri bugün satın aldım. artık sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. "kimseye söyleyemeden, içimde kaldı, kayboldu," dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. canım insanlar! sonunda, bana, bunu da yaptınız."


    (bkz: ) , günlük, 25 nisan 1970
    #6581 ma icari | 8 yıl önce
    0kitap 
  19. bir yazın türü olarak günlükleri kişisel günlükler ve edebi günlükler olarak ikiye ayırabiliriz. yalnız bazı durumlarda -günlük tutan kişi bir yazar ya da sanatçıysa- kişisel olarak tutulan günlükler daha sonra yayımlanarak edebi günlük haline gelebilmektedir. günlükler yapıları itibariyle "özel"dir ve bu yüzden "günlük"ler, günlüğü tutan kişilere mahsustur, günlüğü tutan kişinin izni olmadıkça kesinlikle günlük tutan kişilerin günlüklerine dokunulmamalıdır. bu kural (edebi günlükler haricinde) yasal değil ahlaki bir kuraldır.

    günlüklerle ilgili bir nokta daha, günlükler adından da anladığımız gibi genellikle gün gün yazılır ama bu durum günlük tutan kişiye herhangi bir kural ya da zorunluluk dayatmaz. çoğu günlük gün gün değil kişilerin yazmak istediği günlere göre yazılmıştır ve günlüklerin en önemli özelliği yazılan yazılarda, yazılan yazıların yazıldıkları tarihlerin belirtilmesidir. günlükler, bizim kaleme aldığımız kişisel tarih kitaplarımızdır diyebiliriz bu yüzden.
    #6579 ma icari | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0edebiyat terimi