Günün sabahtan öğlene kadar olan yarısını kurtaran alışkanlık.
Kolay yöntemler ile Yapılabilir. Genelde aşağıdakilerden birini Yapıyorum: - Elimi yüzümü yıkamaya geçmeden önce ocağa iki yumurta koyup haşlamaya başlıyorum. Dişlerimi fırçalayana kadar haşlanmış oluyor. yumurtayı soymadan, ortadan ikiye bölüp tatlı kaşığı ile yiyorum. Bana maliyeti 10 dakika kadar. - Yumurta çorbası. Bana maliyeti 20 dakika. - Yufka ekmeğin içine peynir - domates dürüp yemek. 15 dakika. - az pekmezli tahin içmek. 5 dakika - akşam yemeğinden artan çorba varsa onu ısıtıp içmek. 15 dakika.
Yanında mutlaka sıcak bir içecek olmalı. Çay ya da ıhlamur gibi. Ya da sıcak suya karıştırılmış pekmez.
En az 5, en fazla yarım saat erken kalkarak önünüzdeki 3-4 saatten yüksek verim almaya değecek bir alışkanlık.
Kahvaltı yapmadığım günler kendimi çok kötü hissettiğim doğrudur. Öğrenciyken Sabahın köründe annemin zoruyla kaldırılıp yapmaya zorlanılan bir öğündü önceleri. Hatta kardeşim küçük, uyanmasın diye çayın şekerini karıştırırken cam bardağı değdirmeden karıştırmayı öğrendik :) Şimdileri anneme şükrediyorum iyi ki kahvaltı yapma alışkanlığı edindirmiş. Ayrıca bunun oluşabilmesi için, çocukluktan birilerinin çocuklarını uyandırdığında küçük de olsa bir sofra kurup iki yudum da olsa bir şeyler yedirmek gerektiğini düşünenlerdenim. Sonradan oluşması daha zor. Ağaç yaşken eğilir.
çok acil durumlar olmadıkça hayatımda hiç kahvaltı yapmadan dışarı çıkmadım. kendimi bildim bileli bu alışkanlığım var ve çok güzel bir şey. hiçbir şey olmasa iki yumurta kırar yine yaparım o kahvaltıyı.
tarım toplumunun tahıl ağırlıklı diyete zorlamasıyla başlamış, son yüzyıllara kadar şimdiki şekliyle yaygın bir alışkanlık haline gelmemiştir.
paleo diyeti ve benzerlerini savunanlar gereksiz ve hatta zararlı olduğunu söyleyen çalışmaları gösterirler.
hakikaten mecburiyet değildir, muhtemelen biyolojimize pek uygun da değildir ancak bir ömür tahıl ve şekere gömülmüş, çocukluktan beri "yok 6 saatte bir mutlaka ye, yok 4 saatte bir illa yiyeceksin" normlarıyla inüsilin vs. dengeleri şekillenmiş her insana "yarın bırak" diyemeyiz. diyet fazlasıyla kişisel bir mevzu.
edinilmemesi gereken bir alışkanlıktır. insanın vücuduna uygun değildir. sağlıksızdır, kötü hissettirir. onun yerine yarım saat ekstra uyunabilir.
eğer hayatınız uyanır uyanmaz kahvaltıyla geçtiyse, ilk zamanlarda alışmak biraz zor olacaktır. sigarayı bırakmak gibi zira kahvaltıyı bırakmak. ama ilk birkaç günden sonra açken daha zinde hissettiğinizi farkedersiniz. sonuçta insan vücudu basit bir biyolojik canlıdır, besin girişi olmadığında depolarından kullanmaya başlar. eğer yataktan kalkma saatinizi ketozis evrenize denk getirebilirseniz (vücudun karbonhidrat yakmayı bırakıp, yağ deposuna saldırmaya başladığında girilen evre- son karbonhidrat alınımından 12 saat sonra başlayan süreç), yeterli su alımı ile birlikte açlığınızı farketmezsiniz bile. çünkü açlığı asıl hisseden beyninizdir ve eğer o besinsiz kalmazsa (ketozis evresinde beyin de daha kaliteli bir enerji kaynağı olan yağa geçer) açlık da hissetmezsiniz.
avcı-toplayıcı toplulukmuşuz hem zamanında. sabah kalkınca önümüze ne yiyecek hazırlayan varmış ne de hazırlanacak bir yiyecek varmış. önce çalışın, sonra yemek yiyin.