insanların neden yediğine, yiyen insanların neden yadırganmadığına anlam veremediğim besin.
ufak tombik ya da ince uzun olanları var bildiğim kadarıyla. yeşil, sarı arası tonlarda değişiyor renkleri.
abi tamam da, şimdi tatlı ve acı birbirine zıt kavramlardır. tatlı iyi olan, acı kötü olandır her anlamda. yani sadece besin olarak değil, sıfat olarak düşününce. tatlı konuşmak, tatlı olmak, çok tatlı olmuşsun falan der, iltifat ederiz.
ya da,
acı çekmek, acı acı yanmak, acı gerçekler falan diye kötü bir sıfat olarak kullanılırız.
yani acı biber de aslında kötü sıfata sahip bir besindir. tamam, kötü ya da acı olan şeyleri yapan insanlar var evet. mesela uyuşturucu da kötüdür, ama kullanırız falan.
biber ağzımızı yakıyor ve bundan zevk alıyorlar öyle mi? yani bu kendi vücuduna zarar vermek gibi bir şey.
ee peki mazoşist insanlar yadırganıyor da, acı biber yiyenler neden yadırganmıyor yahu? yani kendini zincirle döven insanları yadırgıyoruz, faça falan atan tipleri gömüyoruz da, acı biber neden bu kadar masum.
dilimizde tat alma tomurcukları var. bunlar tatlı, tuzlu, ekşi ve acı gibi dört ayrı tadı algılayabiliyor. iyi yemeğin sırrı bunların hepsini harekete geçirmekte. tatlı yaparken bir fiske tuz, yemek yaparken 2 kesmeşeker eklenir bu yüzden. yemeğe katılan salça ya da domates ekşilik verir hafiften. hatta salçasız pişen zeytinyağlılara yerken limon sıkılır. böylece üç unsur tamamlanır. yiyenin acı eşiğine bağlı olarak uygun miktarda eklenen acı biber dörtlü lezzeti sağlar.