tam adı: güldünya tören. "töre/kadın" cinayeti denince akla gelen ilk isim.
teyzesinin oğlu tarafından tecavüze uğrayınca gelişen durumlar üzerine bitlis'ten istanbul'a -amcasının yanına- sığınan kadın. abisinin infaz girişiminden kurtulup polise sığındığında emniyet mensupları arabuluculuk yapmıştır. abiden güldünya'yı öldürmeyeceğine dair söz alınmıştır. bunun üzerine başka bir akrabasının yanına sığınan güldünya, tecavüz sonucunda hamile kaldığından dünyaya getirdiği oğlunu evlatlık vermiştir. bir akraba ziyaretine giderken ona pusu kuran kardeşinin kurşunu ile yaralanan güldünya, kaldırıldığı hastanede aynı kardeşin refakatçi unvanı ile giriş yaptığı odada başına sıkılan iki kurşunun hedefi olmuştur. öz kardeşi tarafından 22 yıllık ömrü (1982 doğumludur) sonlandırılmıştır. cenazesine sahip çıkmamış ailesi. birkaç akrabası tarafından başka bir şehirde defnedilmiş. yıl 2004... haber gözümün önünde.
*****
kadına yönelik bir şiddet gündem olunca ya da öylece, gece olunca zihnime düştüğü çok olur.
*****
aylin aslım tarafından dile getirilen şarkı, onun anısınadır. kör, sağır ya da dilsiz olsak da ben hep anıyorum onu.
Canım abim vurma beni Bu dünyadan alma beni Dökülür mü kardeş kanı Bir karında yatmadık mı Bir anadan doğmadık mı Bir memeden doymadık mı Binbir yarayla tek bi kurşunla gitti Güldünya. Kim farkında kimin umrunda Yandı bir dünya Seni gönderene söyle Köydeki büyük meclise söyle Daha çocuk yaşta üstüme çıkan herife Eğer böyle ölürsem İki elim yakanızda Hayaletim gezer düşer peşinize Binbir yarayla tek bi kurşunla gitti Güldünya Kim farkında kimin umrunda Yandı bir dünya binbir yarayla Tek bi kurşunla gitti Güldünya Kim farkında kimin umrunda Söndü bir dünya ...
ne zaman nazan öncel'in "demirden leblebi" şarkısını dinlesem aklıma güldünya geliyor. haberlerde izlediğimde epey etkilenmiş ve üzülmüştüm. yolda yürürken, okuldayken, gittiğim her yerde dünyaya karşı bir öfkem, aileye, töreye, kurallara, tabulara karşı bir nefretim oluşuyordu. o günlerden sonra öğrenmiştim karşı çıkmayı. doğru diye öğretilen yanlışlara kafa tutmayı. güldünya öğretti. şimdi anılmıyor. ancak şarkılarda, şiirlerde, cümlelerin arasına sıkıştırılmış adını gördüğümüzde "ha evet" diyip geçiyoruz umarsızca. yürüyüşlerde, kadın hareketlerinde, çığlıklarda ön safhada yer almıyor artık. çabuk unutuyoruz. unutmayı çok çabuklaştırıyoruz. gerçekten çok kötü insan oluyoruz bazen.