adaletin olmadığına ve yakın zamanda da gerçekleşemeyeceğine dair inancın yaygın (görünen en azından % 30-35'lik bir kesim bu düşüncede) olarak kabul gördüğü bir ülkede, sadece siyaset tartışması değil, reel toplumsal sorunlara ait değerlendirmeler bile havada kalır, bir sonuca ve gerçekliğe ulaşması imkansıza yakındır.
1.Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset. tdk 2.Davranış biçimi, düşünce yapısı. tdk 3.Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. tdk
15 yıllık bir siyasi kültürsüzlüğün doğal getirisi.
kabadayılığı, üslupsuzluğu, hadsizliği, saygısızlığı ve benzerlerini siyaset sananlar sayesinde şahsen benim siyasetle ilgili diyebileceğim bir şey kalmadı...
türkiye'de uzun zamandır birçok yerde siyaset konuşul(a)mamasının doğal sonuçlarından biri.
misal verecek olursam, milletler özel hukuku dersinde yurt dışına kaçan fetö şüphelilerinin yeni düzenleme ile vatandaşlıklarının kaybettirilmesine ilişkin khk'yı hukuk mantığı çerçevesince hoca eleştiremedi bile. bu işte korku imparatorluğunun varlığının en büyük kanıtıdır.
şöyle ki, yeni düzenlemeye göre fetö şüphelilerinin yurt dışından usulüne uygun çağrı üzerine 3 ay içinde dönmemeleri durumunda vatandaşlıklarının kaybettirileceği belirtiliyor. bunun hukuk mantığı, ceza hukuku mantığı ve ceza muhakemesi açısından eleştireye açık sonuçları ise şudur:
suçta ve cezada kanunuilik ilkesi gereğince kanunlar geriye yürümezler. yeni düzenlemeyle bu kişilerin vatandaşlıklarının kaybettirileceğinin düzenlemesi bu düzenlemeden sonraki kişiler açısından geçerli olmalıdır. bu bir.
ceza muhakemesi açısından ise şöyle bir sonuç doğuyor ki, bu da fecaattir: vatandaşlığın kaybettirilmesi için vatandaşın hakkında kesin mahkeme hükmü olmalıdır ve bu hükme karşı yargı yolu kapatılamaz. ee? siz hakkında hüküm olmayan birilerinin henüz şüpheli pozisyonundayken bu şekilde vatandaşlığının kaybettirilmesini düzenler ve uygularsanız bu hiçbir şekilde türkiye'nin hukuk devleti olmadığını gösterir, ki bu zaten türkiye'nin mevcut kanunlarıyla dahi çelişmektedir. hukuk devleti değil, kanun devleti dahi olmadığımızı gösterir bu khk'nın uygulanması.
üçüncüsü ve hukuki değil siyasi kanaatim ise şudur ki, siz bu insanları vatandaşlıktan çıkardığınız takdirde bu insanları yargılama fırsatınız kalmamaktadır. acaba diyorum, başımızdakiler bu denli bilgisiz ve çevresinde de uyaracak kimseleri de mi yok, yoksa türk devleti'nin idarecileri bu insanların gerçekten yargılanmasını istemiyorlar mı? sadece sesli düşündüm.
son olarak, hakkımda fetö savunucusu gibi ithamlarda bulunacak veya bu tür düşüncelere savrulacak insanlar için şunu belirtme ihtiyacı hissediyorum ki: birilerinin miladı 2013'ten önce de cemaatçi ve akpli değildim, şimdi de cemaatçi veya akpli değilim. atatürk'ün kurduğu cumhuriyet'e ve devrimlere mutlak bağlı ve hukukun ve demokrasinin üstünlüğüne inanan bir türk genciyim, hepsi bu.
siyaset konuşulmaması asgari müşterekte bir araya gelme isteğinin üstü kapalı işaretidir. herkesin siyasi görüşü, dili ve nihayetinde seviyesi farklı farklıdır. Bu durumda siyaset konuşmak ekşi sözlükte olduğu gibi hakaret ve kavga-gürültüden başka bir netice doğurmayacaktır.
çok hoşuma giden, seviyeyi yukarı çeken durumdur. yazarlarının çoğunun, belki de hepsinin sabaha kadar siyaset konuşulsa da, karşıdakinin fikrinin değişmeyeceğini bildiğini gösteriyor. baktığında futbol, din tarzı şeyler de yok aslında. onun yerine herkesin amacı bir şeyler kapmak, bir şeyler katmak gibi görünüyor.