Ben ateistim ama şunu itiraf etmek gerek günümüz ateistlerinin cogu sadece bir yaraticiya inanmiyor. O kadar. Charles Manson da inanmıyordu. Onlarca seri katil de devlet adamı da sirket ceosu da. Ateist olma durumu sadece basit bir mantık yurütme surecinin sonucunda ortaya cikar. Sen onu saglam bir ideolojinin temel taşı olarak kullanmazsan bi anlami kalmaz. Şey gibi en güzel odunlara sahipsin ama gitarin, kemanin yok mesela. Her türlü kağıdın kalemin var ama kitabın yok veya. O odunlari nasıl işlemen, kalemi nasil kullanman gerektigini ogreneceksin ve topluma bir hizmette bulunacaksin. Yoksa orada burada edgy ergenden öteye geçemezsin.
yaşar nuri öztürk'ün "tanrı'dan başka insanüstü tanımayan inanç deizm" kitabından minik bir alıntı :
"istikametle ilgili kur'ansal bakış açısının bizi götürdüğü yer şudur: ahlak dine bağımlı değildir. başka bir deyişle, dinle ahlak arasında zorunlu bir bağ yoktur. ahlak, din olmadan da olur, hatta dünyanın ve tarihin gösterdiğine bakarsak şunu görürüz:
bugünkü dünyanın en ahlaksız kitleleri dinde en iddialı ülkelerde yaşamaktadır. en dürüst kitleler, kur'an'ın deyimiyle en müstakim halklar ise dinle fazla irtibatlı olmayan kitlelerden oluşmaktadır. hatta ateistlerden oluşmaktadır."
tüm tanrıları ve ruhsal varlıkları, metafizik ve dinleri de reddeden kişi.
türkiye şartlarında yaşaması gerçekten çok zordur. ya müslüman taklidi yapacak ya da insanlar tarafından ötekileştirmeyi, kabul edilmemeyi, dolayısıyla yalnız kalmayı göze alacaktır. iyisi de vardır kötüsü de. yobazı da vardır aydını da lakin şöyle bir şey var bir ateist ne kadar iyi olursa olsun hatta ve hatta "götüyle kuş tutsa" dahi çoğu kişiye yaranamayacaktır.
deist ya da teist'e göre kafası daha rahat olur. nitekim diğerleri bir yaratıcının var olduğuna inanır. haliyle bu inanç çeşitli sorguları beraberinde getirir.
atıyorum teist olsun kişi. inandığı din de islam olsun. yaratıcı bir türlü karar veremediğinden en son olarak islam'ı göndermiş olsun. düşünsene, kainatı tasarlayan yüce varlık, bu son artık diye gönderdiği dinin din uğruna masumların kafasını kesen mahlukatları ortaya çıkartacağını hesaplayamamış olabilir mi? muhtemelen hesaplamıştır. bu durumda ya arzu ettiği gerçeklik bu, ya da umurunda değil.
peki ya deist? dinlere inanmıyor. ama bir yaratıcı var diyor. ama biz umurunda bile değiliz gibi sanki. hani insan bir temas kurar bişi yapar değil mi? ama yok.
aslında hangisi olursa olsun, ikisi de bir noktada yaratıcının elindeki oyuncaklar olduğumuz gerçeği ile baş başa kalır. çünkü o istediği için varız, o istediği için yaşıyoruz, o istediği için öleceğiz. yani aslında köleyiz. var olup olmak istediğimiz bize sorulmadı. yok edilip edilmeyeceğimiz de bize sorulmayacak. kafa tutmak da boşuna. nitekim o ne isterse, sonuç o olacak.
işte bu tür garip düşünceler yoktur teist'in kafasında. özgürdür. imkansıza yakın tesadüfler sonucunda var olduğumuza inanır. ölünce de yok olacağımıza. kimsenin kölesi değildir. güzeldir yani.
eğer yanlış hatırlamıyorsam -lisedeki felsefecinin yalancısıyım- ateistler sadece tanrıya değil, metafizik içerisinde değerlendirebileceğimiz neredeyse hiçbir şeye inanmıyorlar. örneğin bir ilah inancı yok, ama şeytan-melek inancı da yok. zaten yaratıcı inancı olmayan insan, gözüyle görmediğine niye inansın?
not: müslümanım.
edit: yanlışım varsa mesaj kutuma beklerim
Ateist olmak aslinda sadece idealist Filozoflarin kabul ettigi bir takim şeyleri (ruh, yaratici vs.) reddetmektir ama idealizm eşittir bu soylediklerim uzerinden gidilirse saçma olur. Idealizm hayatın her alanına islemistir. Aile iliskilerine, evlilige her yere. Onun zehrinden korunabilmek icin diyalektiği çok iyi anlamak gerekir. İdealizm ayriyeten çoğu psikolojik rahatsızlığın temelini oluşturur aslında. Mesela anlamsız obsesif düşüncelere sebebiyet verir. Doğurtma durumu falan. Hayata bakış açınız aslında idealisttir falan sıkıntılı. Deneyimlerimiz, çevre insan ilişkileri düşüncelerimizi belirler karışık işler siktir et gece olmuş zaten uykum geldi.
Ateistler elbette içlerinden gelerek duygusal nedenlerle de iyilik yapar ama "akıllı" bir ateist "iyilik yapan iyilik bulur" lafının gücüne inanır ve görünüşte iyi olur. Zaten hemen herkes görünüşte iyidir.
tanrı bir inanç meselesidir. inanç ise bilgi kategorisinin bir öğesi değildir. aksine, bilgi kategorisiyle çelişen bir yanı vardır; bildiğimize inanamayız, inandığımızı bilemeyiz.
rasyonel bir çıkarım yapmadan zihnimizde oluşan imgelem ile, bilgi çelişki içindedir. çünkü bilgi, rasyonel bir çıkarıma ihtiyaç duyar. bazı filozoflara göre ampirik bir kanıtlar gereklidir. yine de bilgi kavramı ampirik esaslara dayansa da rasyonel esaslara dayansa da mantıksal bir kurgu içerisindedir.
inanç ise bu mantıksal çıkarımlara ve kanıtlara dayanmaz. hele ki tanrıya inanç!
eğer mantıklı olsaydı bilirdik. mantıksız, daha doğrusu aklımızın alamayacağı, aklımızın sınırlarının üstünde olduğu için inanırız.
bazen de inanmayız.
bu nokta da tanrı ve dinler konusunda ciddi bir problem vardır, hem teistler, hem de ateistler bazında. tanrının varlığını veya yokluğunu söylemek ve kanıtlamaya çalışmak beyhudedir.
-tanrının varlığını kanıtlayamayız; çünkü tanrı aklımızın sınırlarından daha üstünse, aklımızın yeteceği bir mantık onun varlığını kanıtlamak için yetersizdir.
bu argümanın ontolojik mi epistomolijik mi olduğu konusunda bir kararsızlığım oldu, burayı düzeltiyorum tekrardan, ontolojik daha doğru görünüyor son olarak.
bir de etik argüman var:
-tanrının varlığını kanıtlayamayız; çünkü yetersiz aklımızla herşeye muktedir varlığı kanıtlamaya çalışmak onu küçültmektir.
bunlar teistlerin yaptığı yanlışlar.
gelelim ateistlerin yaptığı yanlışlara. bu noktada "tanrı yoktur" önermesi çelişik bir önermedir. çünkü herhangi bir "x yoktur" önermesinde bahsi geçen varlık dilde dahi yaratıldığı için, kendisiyle çelişir.
etik olarak çelişki ise din üzerinden tanrının varlığını sorgulamaktır. dinlerin içeriği insanlar içindir. dolayısıyla, içeriği insan olan kurallar bütünleri, tanrı konusunda ne ontolojik ne epistomolojik çıkarımlar yapmaya imkan kılmaz.
dinlerin içeriği etik argümanalrı kapsar ki, ateistlerin de teistlerin de tanrının varlığı konusunda, ontolojik ve epistomolojik bir tartışmayı etik üzerinden tartışması akıllara zarardır.
Dünyanın her tarafında karşılaşılabilecek bir tür tercih.
Ülkemizdeki "bizi dinden soğuttular." Argümanı da yersiz çünkü ateist olmak gibi bir meyil zaten varken siyaset de bahane olmuş oluyor. Bu durum ateist olmayanların ateiste saldırmasının başlıca sebebi bence. Yani "temelsizsiniz." Diye saldırmasının başlıca sebebi.
Psikolojik, sosyolojik, felsefik bir yönü de yok bence. Bulunduğumuz çağ gereği etkileşim bunca aktifken spesifik tartışmalar oluşturmak zaman kaybından öteye gitmez.
Zihin, fikirsel olarak birtakım aşamalardan geçince tercihler de kimi zaman değişebiliyor.
Tanrı tanımazlıktır. Müslümanlar genelde bunu direkt kendi üstlerine alırlar. Allahsız olarak düşünürler. Ama ateistlik allahsızlık değildir. Hiçbir dinin hiçbir tanrısını kabul etmemedir. Gerek Allah, gerek tanrı, gerek shiva, gerek odin vs vs. Hiçbir dinin hiçbir tanrısını kabul etmemektir.
Bütün dinlerin düşmanıdır, düşmanı olmalıdır. Ama alıngan teistler atlamadan söyleyeyim, bu fikir bazda düşmanlıktır.
Genelde muhafazakarlardan farklı birisi iseniz şunları duyarsınız klişe olarak:
X: Ben ateistim
Y: Saygı duyarım, hakaret vs olmadığı sürece herkesin kendi inancı tabi.
5 dk sonra:
Y: Harbi ateist misin sen şimdi? Nasıl yani yok mu diyorsun? (alaycı bir mikro ifade ile süslenir)
Ya da lgbtiye tâbi iseniz:
X: Ben gayim.
Y: Saygı duyarım tercihine (hala öğrenemediler cinsel kimlik ve yönelimin farkını). Kimsenin özel hayatı bizi ilgilendirmez.
Bir süre sonra detaylara inildiğinde başka arkadaşlar ile gıyabında konuşurken:
Y: Ya kanka tamam iyi çocuk da ibne amk işte. Anlatmasın abi, öpüşmesin bizim yanımızda.
Ya da farklı ırklar ile de şöyle oluyor:
X: Ben Kürdüm.
Y: Benim Kürt arkadaşlarım da var, çok delikanlı olur Kürtleri severim. (aslında yağ çekmece var.)
Bir süre sonra yine başka arkadaşlar ile dedikodu yaparken:
Y: Ben Kürtleri seviyordum da kanka kendi aralarında başka bunlar, bir de yanımda Kürtçe konuşmasın abi rahatsız oluyorum. Ne dediği belli değil, belki bana küfrediyor. Ayrıca bu ülkenin resmi dili Türkçe kardeşim git evde konuş Kürtçeyi.
Gördüğünüz gibi bunlar birebir bu kulakların işittiği, gördüğü şeyler.
Bir muhafazakar asla ve asla inanç özgürlüğü ya da yaşam özgürlüğü veyahut farklı kültür ve ırka tabi olmayı kabul edemiyor tam anlamıyla.
Hep dayatmacı yaklaşımları var. Din düşmanıyım desem sokakta beni keserler. Halbuki ideolojik ya da fikirsel olarak düşmanlık başka, inanç özgürlüğü başka bir şey.
Bütün dinler Mustafa Kemal Paşa'nın söylediği gibi yerin dibine batsın istiyorum ben de ama gidip de namaz kılan adam dövmüyorum elbette. Bunun farkını idrak etmeleri gerekir.
Ayrıca deist tanrı modeli ile teist tanrı modelini ve materyalist/naturalist perspektifi özümsememiş hiçbir kimseyi ben ciddi ateist olarak görmüyorum sorry.
Hem fallara astrolojiye inanıp hem de dinler yalan demek, dini mantıksal yerine duygusal argümanlarla çürütmeye çalışmak henüz pişmemiş bir ateistin ağzından çıkacak sözlerdir bence.