1. Akdeniz’in ortasında, hem tarihi hem de doğasıyla farklı bir atmosfer sunan bir yer. Türkiye’den giden biri için “yabancı bir ülkeye gitmiş gibi hissetme” durumu biraz kafa karıştırıcı olabilir. Aynı dili konuşuyorsunuz, aynı yemekleri yiyorsunuz ama bir yandan da farklı bir kültür, farklı bir günlük yaşam ritmi var. Buraya geldiğinizde ilk fark ettiğiniz şeylerden biri sakinlik. Büyük şehirlerin kaosu yok, trafik nispeten daha rahat, insanlar daha sabırlı.

    Kıbrıs’ta gezilecek yerler deyince akla genellikle Girne Limanı, Bellapais Manastırı ve Salamis Harabeleri gibi noktalar geliyor. Ama bana sorarsanız, adanın en güzel yanı denizi ve doğası. Girne ve Karpaz taraflarında, masmavi denize karşı oturup hiçbir şey yapmadan saatlerce vakit geçirebilirsiniz. Özellikle Karpaz Yarımadası, hem el değmemiş doğası hem de sahillerde özgürce dolaşan yabani eşekleriyle farklı bir deneyim sunuyor. Deniz seviyorsanız Altın Kumsal’da gün batımını izlemek bambaşka bir keyif.

    Yemek konusunda da Kıbrıs mutfağı, Türkiye’ye aşina olanlar için tanıdık ama biraz farklı tatlarla dolu. Hellim peyniri zaten meşhur ama bir de sıcak sıcak ızgarada pişmiş halini deneyince farkı anlıyorsunuz. Şeftali kebabı ise adını duyunca şaşırtabiliyor ama aslında içinde meyve olmayan, özel bir kıyma kebabı. Küçük sahil kasabalarında oturup bol mezeli, uzun uzun süren bir yemek yemeden dönmek olmaz. KKTC, büyük turistik gösterişten uzak, kendi halinde ama keşfetmeye değer bir yer. Tabii gezerken Kıbrıs Ercan Havalimanı taksi seçeneklerini iyi değerlendirmenizi öneririm.
    #294548 alfred adler | 4 hafta önce (  4 hafta önce)
    0ülke