Sıkıntılı bir hastalık.. ekstradan şunlar söylenebilir.. Pek bilinmiyor olabilir, Sağlık bakanlığına bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (ketem) diye bir oluşum var, bunlar meme kanseri taraması yapıyor, cihazları kabul edilebilir kalitede.. Ailesinde meme Ca öyküsü olanların, düzenli olarak bu taramadan geçmesi iyi olur. Menopoz sonrası da belli aralıklarla kontrol sürecine devam edilmeli. Aynı şekilde şehir hastaneleri, üniversite. hastaneleri vb. bu imkana sahip. En iyi tedavi düzenli izlemdir.
Tedavi seçenekleri bir yerde hastanenin imkan ve kabiliyeti ile ilgili.. O nedenle tanı aldıktan sonra cihaz (radyoterapi) ve tedavi konusunda yetkin bir hastanenin seçilmesi de bir o kadar önemli. Tedavi multidisipliner olmalı (medikal onkolog, radyasyon onkoloğu (yoğunluk ayarlı-görüntü kılavuzluğu radyoterapi -her yerde yok) ve meme cerrahı (genel cerrahinin konusu olmakla birlikte memeye odaklı cerrahlar daha başarılı sonuç alabiliyor)..
Günümüzde meme kanserli hastaların hastalıktan kurtulma oranları %90’ların üzerinde. Bu yüz güldürücü gelişmelerde en önemli rol, toplumsal farkındalığın artmasına bağlı olarak kanserin erken evrede saptanması, başarılı kemoterapi, hormonal tedavi ve hedeflenmiş tedavi uygulamalarıdır. Hastalıktan kurtulma oranı arttıkça dikkate alınması gereken en önemli unsur hastanın yaşam kalitesi ve tedavi sürecinde fiziksel ve psikolojik yaraların en aza indirilmesi... Mastektemi yöntemin zorunlu olmadan önerilmemesi, hastaların diğer tedavi seçenekleri hakkında yeterince bilgilendirilmesi, gerektiğinde plastik cerrahları ile iş birliği yapılması son derece önemli, özellikle de genç hastalar için..
Dipnot: Meme kanserinin en sık kadınları etkilediği düşünülse de erkeklerde de meme kanseri görülebilir.
1985'ten itibaren tüm dünyada ekim ayı meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı, 15 ekim ise dünya meme sağlığı günü günüdür. her ne kadar modern çağın bir hastalığı olarak düşünülse de son araştırmalar, hastalığın antik çağlara kadar uzandığını ve oldukça yaygın olduğunu gösteriyor.
araştırmacılar, tarihte meme kanseri prevelansı üzerine yaptıkları ikonografi araştırması sırasında, meme kanseri belirtilerini gösteren figürlerin bulunduğu iki özel rönesans tablosuyla karşılaştılar.
Bu eserlerin şimdiye kadar bulunan en eski meme kanseri tasvirleri olduğuna inanılıyor.
Özellikle, bir sanatçının, kadın formunun ideal temsiline meme kanserini dahil etmesi bizi şaşırtsa da, rönesans sanatının hümanizm merkezli gelişmesiyle birlikte, belkide hastalığın isminin o dönemlerde bilinmemesine rağmen bir çok kadının muzdarip olduğu bu hastalığa dikkat çekip, farkındalık yaratmayı amaçlamış olabilirler.
Şekli veya boyutu ne olursa olsun, en seksi ve güzel memeler sağlıklı memelerdir. Meme Kanseri farkındalık ayı, bu hastalıkla ilgili herkesi bilinçlendirmeye adanmıştır. Bu bilgileri kamuya açık hale getirmek ve kolayca erişilebilir kılmak, hem bir eğitim aracı hem de bir kaynak yaratma yolu olarak önemlidir.
Kadınlarda en sık görülen kanserler arasında birinci, kadınlardaki kanser ölümlerine neden olma bakımından da ikinci sırada bulunan kanser.
Meme kanserinin oluşum sürecinde değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri vardır. Değiştirilemez risk faktörleri arasında: ileri yaş, ailede meme kanseri öyküsü, ırk, ilk adeti erken görmüş olmak, genetik faktörler Vs. Değiştirilebilir risk faktörleri: egzersiz, obezite, alkol, doğum kontrol hapı kullanımı, çocuk sahibi olmama, ilk gebeliğin 25 yaşından sonra olması Vs.
Tanısı ya rutin muayene sırasında konur ya da hasta meme dokusunda bir kitle şikayeti ile gelir. Rutin muayene dedik: 20-40 yaşları arasında birkaç yılda bir, 40 yaşından sonra da yılda bir mamografi öneriliyor. Memeyi iki tabla arasına koyup grafisini çekiyorlar. Bir de ne dedik, kitle şikayeti ile gelme. 20 yaşından sonra her kadın ayda bir, iki ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı. 3-5 dakikanızı alacak bir muayene, klişe ama, hayat kurtarabilir. Tabii bunun için önce meme muayenesi nasıl yapılır onu bilmek gerekir: www.acibadem.com.tr/...
Normal ilk evre meme kanseri tehlikeli değil, asıl hikaye metastaz yaparsa başlıyor. Derneklerin topladığı devasa paraların sadece %2 si asıl hastalığın ölümcül halini engellmeye yarayan ilaç araştırmalarına gidiyor. Bu cidden çok acı. Genç hastalarda erken taramalar maalesef çoğu zaman mümkün değil. Şans eseri bulunuyor. Ya da metastaz olduktan sonra anlaşılıyor. Fakat hala dernekler erken evre blabla diyerek pembe kurdelalarıyla dolaşıp gurur duyuyorlar. Kimse de acı gerçekten, ölen onca kadından bahsetmiyor.
%22 oranında risk altında olduğum hastalıktır. kadınlarda en sık görülen hastalık olmasıyla birlikte erkeklerde de görünen hastalıktır.
Erken tanı sayesinde hastalık tedavi edilebiliyor ve memeyi koruma yöntemleri sayesinde uzun süreli yaşayabiliyorsunuz. genetik ve biyolojik olarak iki ana etken etrafında araştırılır hastalık. genetik mi yoksa çevresel faktörlerden dolayı mı ortaya çıkmış bir hastalık mı diye. çünkü her iki seçenekte farklı tedavi yöntemleri uygulanmasıyla birlikte birinci dereceden yakınları da koruma altına alınarak gerekli gözlemlere tabii tutuluyor. hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişmekte ve belirti farklılığı göstermektedir. kimisinde dışsal bir belirginlik sayesinde teşhis edilirken kimisinde bu durum fark edilemiyor olabilir. annemde morarmalar oluşmaya başlamıştı. birçok doktorun muayenesi sonucunda teşhis konulmuştu. çok geç fark edildiği için hastalık ilerlemişti. meme kanserinde en önemlisi hücreler lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına sıçramaması. maalesef annemde teşhisin geç fark edilmesi yüzünden lenflere de sıçramıştı. şimdilerde sıçramanın önlemi için yoğun bir tedavi uygulanıyor. son dönemlerde hastalığın çıkış yaşı 50-70 artmaya başlamışken artık bu yaş oranı düşmeye başlamış. bu yüzden daha sık çalışmalar yapılmaya başlandı. her mahalleye sağlık kontrolü arabaların gelmesi ve kadınların meme muayenesi yapması gibi, belli aralıklarla bu tür sağlık çalışmaları yapılıyor. özellikle ailede kanser öyküsü varsa yakınlarının 6 ayda bir hastane kontrolünden geçmesi gerekir. birinci dereceden yakın olduğum için yapılan testler sonucunda risk altında olduğum anlaşıldı. gerekli işlemler yapılıyor ve düzenli olarak takip etmeye devam etmek risk olasılığını en aza indirmek mümkün.
vaktiniz olduğunuzda her duş sonrası kolunuzu başınızın üzerine koyup memenizi muayene ederek dikkatinizi çeken bir farklılık var mı yok mu kontrol edebilirsiniz. böylelikle bir terslik olduğunu anladığınız an hemen doktora gidip gerekli tahlilleri yaptırarak erken teşhis sayesinde hastalığın önüne geçmiş olursunuz. memelerinizi sevin. memesizleri daha çok sevin.
