83. Senesinde 1900'ün bir albüm yayınlanır: Can't slow down. lionel richie'nin bu albümünde hello diye bir şarkı var.
Karşılık bulamayacak bir aşka girizgah gibidir. Şu kalbiniz taşar da birine düşersiniz ya, o anın şarkısı. Mesela bir yerde görürsünüz veya sizin olduğunuz yerden geçiyordur e tabi siz onun ordan geçeceğini bilmeyerek oradasınızdır, neyse efendim 'ay beni mi arıyor acaba?' Dersiniz. Kalbiniz yine taşar. Sadece bir 'merhaba'ya bakar gibi gelir size devamı.
Meraktasınızdır ona düşmekten. Yorgun belki. Ama merak edersiniz işte bilmezsiniz çünkü nerdedir, onu seven kimdir. Bir 'hello' ve bir 'i love you' toplamda dört kelime, sonsuza denk... olursa sonsuza dek...
Onun şarkısı bu. Merhaba, ben seni seviyorum, beni mi arıyorsun? Seni merak ediyorum nerdesin, ne yapıyorsun, yalnız hissettiğin yerlerde misin? Oysa ben burdayım, sana merhaba demek istiyorum... seni seviyorum gibi bir merhaba bu, seni seviyorumun ilk harfi merhaba çünkü. Adele'in hissettirdiği gibi pişmanlığın son harfinin merhaba'sı değil de, sevmenin ilk merhaba'sının şarkısı. Pişmanlığın değil merak etmenin merhaba'sı.
İnanmazsanız sözleri:
I've been alone with you inside my mind
And in my dreams I've kissed your lips a thousand times
I sometimes see you pass outside my door
Hello, is it me you're looking for?
I can see it in your eyes
I can see it in your smile
You're all I've ever wanted
And my arms are open wide
'Cause you know just what to say
And you know just what to do
And I want to tell you so much
I love you
I long to see the sunlight in your hair
And tell you time and time again how much I care
(Sometimes I feel my heart will overflow)
Hello, I've just got to let you know
'Cause I wonder where you are
And I wonder what you do
Are you somewhere feeling lonely
Or is someone loving you?
Tell me how to win your heart
For I haven't got a clue
But let me start by saying
I love you
(Hello, is it me you're looking for?)