ikea eşyasının montajını yaparken mutlaka yanında gelen kılavuzu dikkate almak istiyor. kafanıza göre kurup parça artırırsanız eşya dağılır. bütün detayları incelikle hesaplanmış ve en gereksiz görünen parçanın bile büyük önemi var.
mobilyalarını suntadan dayanıksız yapan tasarımları da bir o kadar güzel ve kullanışlı olan firma. öğrencilik dönemlerimde (2009)oldukça ucuz olan eşyalar son zamanlarda pahalılaşmış.
koltukları rahat fakat çok da uzun ömürlü olmayan marka. Şu anda fiyatları kurlar sebebiyle epey yükselmiştir. bu saatten sonra tercih edilir mi bilinmez.
döşek ve yastık kılıfı gibi ürünlerinin bazılarında kilitli fermuar kullanan firma, parmakları kızartıp pense ile zorlamadan önce bir ataç veya teli fermuar tutacağının altındaki ufak tünele sokup çekerseniz kolayca açılır.
Tasarımlarını çok takdir etmekle birlikte ürünleri samandan üretilen markadır.
brimnes şifoniyer aldım, iki hafta içerisinde en alt çekmecesinin ön paneli kabardı. savunmaları "ıslak bezle silmişsiniz". öncelikle, ürün sayfasında deterjanla nemli olarak silinebilir deniyor. ayrıca, kuru bezle temizlik mi olur, müze mi burası?
Ardından evdeki tüm brimnes serisi ürünlerin ön kaplamaları nemden kabardı. vivense'den aldığım dandik markasız dolap, koçtaş'ın altı yıllık şifoniyeri bunların yanında sapasağlam kaldı!
hakem heyetine başvurdum ama kullanıcı hatası dediler. daha üç taksidini ödemişken hurdaya çıktılar. ikea' ya verilen para sokağa atılmış paradır...
scp foundation adında bir kurgusal yapıta konu olan marketler zinciri.
numarasını hatırlayamadığım scp'lerden biri; içerisinde deforme olmuş ve insanımsı varlıkların birer çalışan gibi gezdiği, dışarıdan boyutları normal dursa da içinin sonsuz büyüklükte olduğu bir ikeadır.
evimde var ikea'dan alınmış eşyalar. hepsini severek aldım ve kullanıyorum. öncelikle basit tasarımları hoşuma gidiyor. beni kullanma uzak dur façamı bozma diye bağırmıyor ikea eşyası. misafire değil bana hizmet ediyor. ayrıca beğendiğin tek bir parçayı alabildiğin az sayıda yerden biridir. hiç bir şekilde bütün bir takım almaya zorlamıyorlar insanı orada. tek bir masa, üç tane sandalye, bir kitaplık, bir büfe alınabiliyor ikea'dan. diğer mobilyacılara gittiğinde ise adam sana bir yemek masasının yanında en az altı iskemle, bir büfe bir de gümüşlük (o da neyse) satmaya çalışıyor. sonunda da elde edilen hiç yaşanmışlığı olmayan, mobilya mağazası gibi evler. bir de şu var ki ikea eşyası ne kadar ucuz, eften püften, hatta çirkin görünüşlü olursa olsun ergonomik ve konforlu. oturma mobilyası özellikle insan vücunu doğru noktalardan destekleyerek taşıyor. yeni yeni bizde de yapılmaya başlanan ikea benzeri modern ve çakma mobilyalarda ise aynı rahatlık yok bu bir gerçek. bir kaç yıl öncesine kadar gayet makul düzeyde seyreden fiyatlar patlayan döviz kurları ve ötv zamlarından sonra uçtu. o biraz üzüyor
Baya bi tezat işler mekanizması. Şöyle ki, her şey çok basit ve sadedir. Ve her şeye ekstralar eklenebilirdir, şimdi bu açıdan bakarsak baya bi özgürlükçü. Ama fiyatlar yüksek olduğu için projeler ya yarım kalıyor ya da hiç gerçekleşemiyor, bu yüzden de özgürlükçü özelliği büyük ölçüde kayboluyor. Ama yine de ucuz şeyler bulunabilir. Mesela geçen sene 300 lira civarında olan basit karyola. Benim gibi, yatağı yerden yüksek tutsun yeter diyorsanız sağlamlığına bakılıp alınabilir.
Köftesinin tadı tuzu yok ama ben sevmiştim. Zaten lezzet bombalarını sevmem.
ürünlerini çocuk odamızın dizaynında kullandığımız ince detaylara dikkat ediyorlar. çocuk odası için mammut masa sandalye, flisat kitaplık ve olmazsa olmazı tren seti ve yanında thomas trenleridir. çocuklarımıza hazır oyuncaklar yerine bir araya geldiği zaman anlam ifade eden oyuncaklar almak daha faydalı oluyor.
mağazaya girdiğimde böyle bir kaybolma hissiyatı yaşatsa da içerisinde dolaşmaktan keyif aldığım nadir alışveriş mağazası. özellikle kurulumu kolay olan küçük ev mobilyalarında bence baya avantajlı. bir kere uzun süre nakliye, kurulum vs. beklemeden direkt istediğim ürünü alıp evime gelip kuruyorum. kurulum aşamasında da içerisinde yer alan detaylı kurulum kitapçıkları da baya anlaşılır. şu zamana kadar sıkıntı yaşamadım. bir de aşırı keyif alıyorum böyle sök, tak, kur işlerinden benim için baya güzel oluyor. sonrasında da ben kurdum bunu ya diye de mutlu oluyorum.
mutfak tarafındaki kupa, tabak gibi çeşitleri de baya basit tasarımlı ancak şık duran ürünler ben seviyorum.
genel olarak tasarımlar sade, basit ancak şık olarak tasarlanmış durumda. son dönemlerde kurdan dolayı fiyatlar da baya can sıkıcı gerçi ama genel olarak seviyorum.
almanların, açılımını "idioten kaufen einfach alles" (aptallar her şeyi alır) şeklinde yaptığı marka ismi.
sanıyorum ki bunun nedeni sadece ürünlerinin dandik olması değil, isveç stilinin albenisi ve kendin yap felsefesinin hazzı yüzünden insanın her şeyi almak istemesidir.
(bkz: alman mizahı)
Labirent hissi veren fakat sıkılan müşterileri için kestirme yollar da içeren mağazalara sahip marka. Ayrıca adı farklı şekillerde telaffuz edilmektedir. Yazıldığı gibi okunurken çoğunlukla aykea şeklinde de okunur
kasasında ve çıkış kapısında güvenlik alarmı olmayan, kasiyere sorulduğunda ; Ingvar Kamprad müşterilerine sonsuz güven duymaktadır denilen mobilya mağazasıdır.
Not: Yanlışlıkla sarımsak ezici alıp evde fark ettikten sonra ödeme yapmaya gittiğimiz sırada öğrendimiz bilgi.
Saksı alıyorum genelde. Bir de böyle evde ufak tefek cinayetler işleyeceğim zaman gidiyorum. Düşününce o karmaşada ben nasıl rahatlıyorum bilmiyorum ama çıkışta böyle kuş gibi hafif oluyorum. Orkideler güzel oluyorlar, mevsimi gelince mutlaka alın.
isveç köftesine bayıldığım mağazadır. tatlıları atıştırmalıkları falan da oldukça güzeldir. ana konsepti yemek olmayan bir markanın yemekte bu kadar iyi olması enteresan.