1. ’ın başbakan olduğu dönemde 11 Şubat 2006 tarihinde ’e gerçekleştirdiği bir ziyâret sırasında Erdoğan’a çiftçi ’in “Sayın Başbakan’ım, bu çiftçinin hâli ne olacak? Anamızı ağlattınız be. Size aşk olsun. Tarım bakanını — (Bu esnada ağzı kapatılıyor). Anayasayı ihlâl ediyorsunuz. Yetmedi mi be? Hangi yüzle buraya geliyor?” demiş, Erdoğan’ın yanına çağırtması üzerine aralarında geçen diyalogta geçen bir ifade:

    Diyalog tam hâliyle şu şekildedir:
    MKÖ: Sayın Başbakan’ım, öldük bittik. (Koluna giren Erdoğan’ın korumalarına/polise) Bir dakika rahat olun. Ne de olsa o devletimin başbakanı. Ben de bir şey yok.
    RTE: Bir dakika, bir dakika. — (Söylediği kalabalıktan anlaşılmıyor)
    MKÖ: Edepsizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
    RTE: Böyle bağırılmaz ki artistlik yapma.
    MKÖ: (Yanındaki korumaya/polise bağırarak) Elim ameliyatlı. Artistlik yapmıyorum. Ben sanatçı değilim.
    RTE: Artistlik yapma. İyi bir sanatçısın.
    MKÖ: Zat-i âlîniz.
    RTE: İyi bir sanatçısın. Terbiyesizlik yapma.
    MKÖ: Tarım Bakanı’nızın anayasayı ihlâl ettiğini biliyor musunuz?
    RTE: Lan bana öğretme. Terbiyesizlik yapma.
    MKÖ: “Lan” mı?
    RTE: Evet.
    MKÖ: “Lan” mı? Canınız sağ olsun.
    RTE: Şu anda ye ne verildiğinin farkında mısın?
    MKÖ: Ne zaman?
    RTE: Şimdi.
    MKÖ: Benim mahsûlüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
    RTE: Hadi buradan.
    MKÖ: “Lan” diye bana hitap etme.
    MKÖ: [Olay yerinden korumalar/polisler tarafından sürüklenerek götürürken] Ayıp be. (Yanındaki korumalara) Kim vuruyor, neden vuruyorsunuz? (Yanındaki korumalara/polislere) Kolum ameliyatlı. Bana neden vurdun? Dizinle vurdun. (Yanındaki koruma/polis “Vurmadım” diyor) Bakın, kendisine “sayın Başbakan’ım” diye hitâp ettim. Bana “Lan” diye hitâp etti. Benim karşıma çıkacak güce sahip değil. Bu memlekete hangi yüzle geldi? Benim adım, Kemal Öncel. (Yanındaki koruma “Edepsizlik yapma” deyince) Edepsizlik mi? Beni takip edin ve bu halkın sesi olun. [Polis otomobiline bindirilir ve götürülür]

    Daha sonra ise Erdoğan’a şu şekilde özür dilemişti: “Sayın Başbakan’a üslûbumun yanlış olduğunu düşünüyorum. Kendisinin de hakkını teslim etmek istiyorum. Gördüğüm kadarıyla sayın Başbakan’ımız, bu şekildeki bir tenkîti hak etmiyor. (…) Diğer siyâsî parti yöneticilerinin [bu protestodan kendilerince pay çıkarmada] hiç hakları yoktur. Çünkü onlar, dün neredeydiler, neden dertlerimizi dinleyip de [bu] soruna çare bulma noktasında girişimde bulunmadılar? [Bu protestomun] Üzerinden siyâsî rant elde etmelerine müsaade etmeyeceğim. (…) Çiftçiye verdiği desteğin tarafımdan bilinmemesi, [bu] gelişmelerin başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Benim oradaki üslûbumun da hatalı olduğunu düşünerekten sayın Başbakan’ımızın ellerinden öpüyor, onun benim bir büyüğüm olduğunu zat-i âllerînizle paylaşmak istiyorum.”

    12 Şubat 2021 tarihli röportajında o iki olay hakkında Ali Ekber Şen’in bazı sorularına şu cevapları vermiş:

    AEŞ: Peki, siz o gün eylemden sonra eve geldiniz. Sanıyorum ki o zamanlar anneniz hayattaydı. Anneniz bu diyaloğu televizyonlardan seyretti. Siz de kendisine anlatmışsınızdır. Annenizin o gün tepkisi ne oldu? O günü hatırlayabilir misiniz?
    MKÖ: Allah rahmet eylesin. Annem, okuması yazması olmayan bir insandı. Rahmetlinin bana ilk lafı şöyleydi: ‘Oğlum, karşında devlet var. Aman dikkat et.’ Bunu söylerken nereleri gördü ki bu lafı söyledi? Annem benim akıllı olduğumu gösterir raporuma şâhît olamadı.
    AEŞ: Size ne yaptırdılar?
    MKÖ: Özür dilettirildim. Dikkat ederseniz millet anlasın diye ben orada kekeleyerek okudum. Polis ve sivil memurların nezâretinde ben takip edildik. Silifke’ye gittik. Canlı yayına girdik.
    AEŞ: Hangi programda [ayrıca?] özür dilettirildiniz?
    MKÖ: O bahçeye bütün medya çağırıldı. Milletvekilleri, il başkanı telefonda; ilçe başkanı, mafya evimde. Halk diyor ki: Akşamleyin senin evine neredeyse 500 polis geldi, o 28 dönümlük yeri sırayla kontrol altına aldılar. Kuş uçurtmadılar. Böyle bir durumda ilçe başkanı bana dedi ki: “Tayyip Erdoğan’ın koltuğu sallanıyor. Buna dur diyecek olan sensin.” Bana söylenen laf bu. “CHP’nin ekmeğine yağ sürme. Buna dur diyecek olan sensin.
    #259705 esdemirei | 4 yıl önce
    0özdeyiş