logoterapinin fikri babası ve geliştiricisi Viktor e.frankl'e göre, insanın yaşamının anlamını şu üç şey ile bulabileceğini söyler:
- bir eser yaratmak (bir şey ortaya koymak), bir işle uğraşmak.
- yaşayarak. Bir insanı, iyiliği, doğruluğu, güzelliği ya da bir kültürü.
- kaçınılmaz olan acıya bir tavır geliştirmek, acının üzerinde olan hükmüne irade üretmek.
Ser defter-e âlem-e meanî eşgest Serbeyt-e gaside-yê cevanî eşgest Ey an ke heber nedârî ez âlem-e eşg İn nokta bedan ke zendegâni eşgest.
(Anlamca acun defterinin başlığı aşktır Gençlik denilen şi'rin o baş mısraı aşktır Aşk evrenidir gördüğün evren, haberin yok Öğren ki hayatın, yaşamın anlamı aşktır.)
bu dünyaya gelmemizin, varlığımızın öyle ulvi bir anlamı olduğunu sanmıyorum. doğuyoruz, yaşıyoruz, ölüyoruz işte herkes gibi. din öğretilerini devre dışı bırakınca zaten hayatın bir anlamı kalmıyor geriye.
şurada en fazla yüz yıl içinde hepimiz yok olup fosilleşeceğiz. o yüzden hayattan keyif almak, mutlu olmak, sevmek, sevişmek lazım. her anı dilediğince geçirmek lazım. eğer hayatın bir anlamı varsa bence budur.
Cansız varlıklar için sadece var olmaktır. Biyolojik varlıklar için bir süre var olmak ve o sürede yeni bireyler var etmektir. İnsan ve diğer bilinci bulunan canlı varlıklar içinse yine bir süre var olmak ve o sürede yeni bireyler var etmektir ancak bilinçlerinin onlara armağanı olarak hayatlarının anlamlarını değiştirebilirler. Bir insan hayatın anlamını uçurumdan atlamak olarak görürse ve atlarsa hayat amacını gerçekleştirmiş olur. Bu yüzden denilebilir ki hayatın milyarlarca öznel anlamı vardır. Ancak hayatın nesnel olarak hiçbir anlamı yoktur.