1. arapça lyk kökünden geliyor. layık olmak, yakışmak, uygun olmak anlamına geliyor. son zamanlarda çokca duyduk fakat millet olarak tam anlamını anlamamışız.

    yemin ediyorum üzülüyorum, dünden beri orada burada yeni bakanlar eleştiriliyor...beğenenler var beğenmeyenler var. bunların hepsi olabilir.

    ama benim anlamakta en çok güçlük çektiğim şey "yaa abi adamın bakan olması için illa o bakanlığı bilmesi mi gerek" "bunca danışman ne için var"

    o zaman ben bakan olayım, ya da sen ol. böyle bir mantık olabilir mi. tecrübe, deneyim, iş bilgisi neden var.

    bu devlet bilmem nereye personel alırken, falanca falanca işlerde minimum bu kadar deneyimli diyorken, bakanlık söz konusu olunca neden herkes olabilirmiş sanki algısı oluşuyor. danışmanları var diye mi?

    yada hadi son dönemin en popüler örneğini vereyim. senin bi bakkalın var, başına birisini getireceksin, daha önce tüm hayatını şoför olarak geçirmiş birisini getirirmisin başına...getirmezsin. en azından mal nereden alınır, kime satılır bunları bilen birisi olsun istersin.

    o yüzden en azından eğitim alan bizler, eğitimin, bilginin gücüne inanmış bizler böyle demiyelim...az buçuk okuyan kişilere inancım var onu da zedelemeyin.
    #101031 11001 | 7 yıl önce
    0genel terim 
  2. Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim.

    Örnek kullanım: Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim. (M. Kaplan)
    #101040 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  3. ülkemizdeki insanların ihtiyacını ve özlemini duyduğu hede.
    0genel terim 
  4. 21. yüzyıl türkiye cumhuriyeti'nde özellikle muhalefet partileri tarafından ağızdan düşürülmeyen bir kelimedir liyakat. sadece bir kelimedir çünkü liyakata bu ülkede inanan insanların sayısının %5'i geçmeyeceğini düşünüyorum.

    iktidar partisi malum, her yer atm çalışanlarıyla dolmuş, tubitak gibi bilim yuvası olması gereken bir yere, hayvanat bahçesi müdürü atanabiliyor (kaynak ). insanların umutlarını beslemesi gereken, bu karanlık günlerde bir ışık tutması gereken en büyük muhalefet partisinin ise bundan bir farkı yok. genel başkan yardımcısı çok rahatça, iktidar olduklarında işe alımlarda chplilere öncelik vereceklerini söyleyebiliyor (kaynak ). ya da ülkede güvenebileceği kimsesi kalmayan(!) bir belediye başkanı çok rahatça oğlunu yardımcı olarak işe alabiliyor (kaynak ). ya da bu ülkenin vergilerini telefon faturasına yatıran milletvekili pişkin pişkin "istifaya gerek olduğunu düşünmüyorum" diyebiliyor (kaynak ).

    ama benimse son zamanlarda en çok midemi bulandıran şeylerden birisi ise, parti toplantısında kanunun, kendi arkadaşlarını işe sokmalarının önünde engel gören bu adamlardı (kaynak ).

    demem o ki, türkiye'de insanlar yolsuzluğa ya da haksızlığa karşı değildir, ta ki kendilerine karşı yapılana kadar.
    #241216 writerofadream | 4 yıl önce
    0genel terim 
  5. hak edenin hak ettiği yere gelmesidir.

    hak edene hak ettiğini verdik diyelim. peki hak edemeyenin açlık sınırının altında yaşaması ne olacak? adam tam bir aptal, fakir bir ailede büyümüş. okumayı yazmayı zor sökmüş. iyi liselerde okuyamamış bu yüzden. genleri ve çevresi kötü olduğu için yani tam bir aptal olduğu için üniversite sınavını da kazanamamış. evlenmek istiyor. aptal herif senin neyine evlenmek? senin altüst oluşların doğuştan salaklığındandır ve bu hiçbirimizin umrunda değil...

    hayır, liyakat değil herkese iyi bir hayat istiyorum ben.



    #241218 little thirty | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    1genel terim 
  6. nefret ettiğim bir atasözü var benim '''' diye...

    ben çıkıp ''ülkede oy verecek 1 tane bile parti yok'' dediğimde, insanlar tarafından linç yiyorum. yok! var mı?

    ben sıradan bir vatandaşım. herhangi bir partinin üyesi değilim, siyaset okumadım, siyaset yapmadım. tipik bir vatandaşım ben ya! herhangi bir yere iş başvurusu yapacağım zaman torpilim yok, ya da yeni literatürle söylemek gerekirse ım yok. para kazanmak için bir yere yaptığım iş başvurusunda bana hangi partinin üyesi olduğum sorulacaksa; %35'ini şu partiden, %15'ini öteki partiden, %10'unu bizim akraba kadrosundan, e artık kalanını da başvuru yapan insanlardan alalım denilecekse, çok afedersiniz ama sıçayım öyle düzenin içine!

    şu ankileri ne ile eleştiriyoruz? liyakatsizlik, torpil, adam kayırma... uzar gider. yerine gelecek olandan beklentimiz ne? devleti devlet gibi yönetmesi, liyakatsizliği kaldırması, torpili yok etmesi, adam kayırmacılığı bitirmesi, adaleti sağlaması... (bunların hayal olduğunu hatırlatmayın, ne yapalım işte umut fakirin ekmeği. polyannacılık kanımıza işlemiş artık.) belediyede sezonluk tarım işçisi alımında yapılacak adam kayırma ile güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi yapma arasındaki fark nedir? zihniyet bozuk zihniyet! bu adamlara da iktidarı versen, ilk yıllarında herkesi mutlu edecek isimler atarlar, sonra onlarla anlaşılamaz ve ''kendilerinden'' adam atarlar. tipik tsk yönetimi gibi. emrine uyanın sicilini yükselt, karşı çıkanın sicilini yak.

    başımızdakiler 18 senedir kesintisiz şekilde iktidardalar. şımardılar. oy alabilmek, iktidarlarını kaybetmemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. içlerinden bir tanesi bile ''seçilemezsek ceketimizi alır gideriz'' diyemedi. ortak payda arayışları yerine bölme arayışı içine girdiler. halk da tepedeki ayrımı benimsedi, kendi görüşünden olmayan herkesi aşağıladı, yok saydı. hepimiz böyle olduk, hiç kaçınmayın! ayrışabildiğimiz kadar ayrıştık. akplilere troll, chplilere terörist, iyi partililere fetöcü yaftası yapıştırdık/yapıştırdılar. sonra da keyif çaylarımızı içtiiiiik, ohhhhh...

    torpilin, liyakatin olmadığı bir türkiye hayal edemiyorum. yok! beynim bunları idrak edemiyor. çok mu zor ya hak edene hak ettiğini vermek? çok mu zor başka görüşleri, başka fikirleri dinlemek? çok mu zor şu ülkede adam gibi yaşayabilmek? çok mu zor sokakta kendini güvende hissetmek? çok mu zor polise, hakime, savcıya, adalete güvenmek?

    kusura bakmayın, türkiye'deki hiç bir partiye tırnağımın ucu kadar güvenmiyorum. ne akp, ne chp, ne xp, ne yp... hepsi aynı... hangisini iktidar yaparsan yap, sonu aynı yere çıkacak. bu adam ''bizim liyakatlimiz'' şu adam ''onların liyakatlisi'' denilecek. kendinden olanlar atanacak, iş bitecek... hak eden adamlar hak ettikleri yere gelemeyecek.

    bir fıkra vardır ya. günün birinde bir köyde kan davası varmış. köydeki her şeyi ikiye ayırmışlar. hatta gidip yeni bir cami yapmışlar. dükkanlar, kahveler, camiler, her şeyi ayrılmış. kahvedeyken ezan sesi duyulmuş. kahvedekilerden biri kahveciye sormuş ''git bak bakayım bizim camiden mi okunuyor?'' kahveci bakmış gelmiş ''bizim camide okunuyor'' diye cevap verince, adam ''aziz Allah'' demiş. bizim durum gitgide buna benziyor... sonumuz hayrolsun...
    #241230 laz ziya | 4 yıl önce
    0genel terim 
  7. Herşeye, herkese lazım. Futbola bile.
    Himmetin, ümmetin, mafyanın, iktidarın eliyle şampiyon ilan edilirseniz, gerçekten hakedenin yerine gittiğiniz standartınız üstündeki Avrupa kupalarında üçüncü sınıf liglerin takımları tarafından tokatlanıp ananızın ligine geri dönersiniz.
    #291394 fly | 7 ay önce
    0genel terim