1. protestan hristiyanların "iman konusunda tek otorite kutsal metinlerdir" tarzındaki görüşü. protestanlığın temellerinden birisidir. protestanların 98796876786 farklı fraksiyona ayrılma sebeplerinden de birisidir. çünkü herkes kafasına göre bir yorum çıkartır.

    bunu ekşi sözlük'teki etimoloji ile ilgili başlıklarda da görebiliriz aslında. bir otorite olmadığı sürece, "amazon aslında 'amma uzun'dan geliyormuş" şeklindeki bir tezimiz "aslında mantıklı ya" şeklinde karşılanabilir. ama sonra sevan nişanyan gibi bir adam çıkıp "birader, ne saçmalıyorsun?" deyip neden "amazon" ve "amma uzun" arasında bir bağ olmadığını açıklarsa amazon'un kökeninin "amma uzun" olmasını saçma bulabiliriz. yani belirli bir otorite olmadığı sürece herkes bir hikayeyi yüzlerce farklı şekilde yorumlayabilir. hatta o hikayenin vermek istediği mesajın aksine bir yorumda bile bulunabilir.

    türkiye'de yaygın görünen "ben incil'i aldım, okudum. edebi olarak çok kötü bir metin." şeklinde yaklaşım da aslında bir otoriteye başvurmadan incil okumanın bir sonucu.

    böyle yapmadım diyemem. hristiyanlık konusunda araştırma yaptığım zamanlarda kafama göre yorumladığım çok şey oldu. hala bu dönemden beynime yerleşmiş olan yanlış yorumları silemiyorum mesela. o sebepten ötürü zaman zaman kutsal kitap derslerinde zorlandığım oluyor.

    bu görüşün sıkıntılarından birisi, kutsal metinlerde yazan her şeyin kelimesi kelimesi öyle olduğuna inanmaktır. çünkü iman otoritesi kutsal metinlerse, metinler alegoriye kapalı olmalıdır. ne yazıyorsa anlamı o olmalıdır.

    (bkz: )

    ama elçi pavlus'un ve diğer kilise babalarının da belirttiği üzere kutsal metinlerde bir sürü alegorik anlatım vardır. zira kutsal metinler vahiy ve tanrısal esinleme yoluyla yazılan metinlerdir. gökten inmemişlerdir (gökten inmiş olsalar belki her şey daha kolay olabilirdi aslında).

    bu sebeple yahudiler de yazılı geleneğin (kutsal metinler) yanı sıra sözlü geleneğe de önem vermişler, iki geleneği birbirini tamamlayıcı olarak kullanmışlardır. yazılı geleneği ders kitabı olarak ele alırsak, sözlü gelenek de hocanın ders anlatmasıdır. bazen yazılı gelenekte olmayan sözlü gelenekte olabilir.

    mesela sola scriptura'yı kabul eden birisi, canlıların evrimini kabul edemez. çünkü canlıların hepsi dünya yaratılırken yaratılmıştır. kitabındaki yaratım döneminde her şey olup bitmiştir. covid-19 virüsünün delta varyantı bile adem zamanında yaratılmıştır, hatta nuh tufanı'ndan sağ çıkmıştır.

    not: teolog değilim. belki konuya dair yanlış yaklaşımlarım olmuştur, bilemeyeceğim. bugüne kadar hristiyanlık hakkında öğrendiklerim ışığında yazdım bunları. son kısım belki reductio ad absurdum olmuş olabilir.
    #264552 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    1din terimi