Ulaşım için ilk kullanılmaya başladığında halkı dehşete düşüren, insanlara felaket senaryoları yazdıran şey.
80 km/s gibi o zaman için çok yüksek olan bir hızla ilerlerken insanların eriyebileceğini düşünmüşler. Bazıları daha da ileri gitmiş, kadınların rahminin vücutlarından ayrılabileceğinden korkmuşlar. ah kadınlar, kadınlarımız, sizin iyiliğinizi düşündüğümüz kadar kendimizi düşünmüyoruz görüyorsunuz.
Bu arada o zamanlar kadınlar için hakikaten tehdit olan bir durum varmış. Karanlık tünellere girildiğinde erkekler kadınları sıkıştırıp öpmeye çalışıyormuş. O yüzden çoğu rehberde kadınlara tren tünele yaklaştığında dudaklarının arasına iğne yerleştirmesi öneriliyormuş.
japonya'da köprülerde ve tünel girişlerinde korna çalması zorunlu taşıt. bunun haricinde kaçış alanının dar olduğu yerlerde de kornaya basılması zorunluymuş.
eskiden tren kapıları otomatik olmadığı için sıcaktan bunalan japon halkı vagonların camlarını, kapılarını açarmış. haliyle bu korna bir nevi "kapılardan uzak durun" demek de oluyor. bazı yolcular kornayı duyunca kapıları kapatırmış bir de.
japonya'da otakuları olan taşıt. hatta gözlemleiğim kadarıyla bir japonun tren otakusu çıkması olasılığı, anime otakusu çıkma olasılığından daha fazla.
mesela bence haruki murakami de bir tren otakusu. adamdan öyle bir elektrik aldım.
bu adamlar açılan yeni hatlarda seyahat etmek, tren kalkış saatlerini ezberlemek, tren duraklarını ezberlemek; hatların, trenlerin her bir şeyini bilmek gibi tuhaf işler yaparlar.
adamların merakı o boyuttaki aylık tren dergileri bile var:
ben bu otakulardan birisini yakından tanıma fırsatı elde ettim. adam ciddi ciddi tren broşürü okuyordu. öyle saatlere, hatlara falan bakıp hayal kuruyormuş adam. çok ilginç gelmişti bana.