1. şubat 2017'de hakkında 3 a4 sayfasını dolduracak bir girdi yazdığım seçimdi.

    'i açıklandığında dönüp bu yazdıklarımı okumuştum. burada da vardı diye hatırlıyordum ama yokmuş. spoiler içinde vereyim, çok fazla yer işgal etmesin. bana da dönüp dönüp bakacağım bir kaynak olarak kalmış olsun.

    -- spoiler --


    türkiye'nin en az 10 yılını (kötümser olursak 25 yılını) yasama ve yürütme olarak tamamen değiştirecek, meclisin yetkilerini elinden alacak, cumhurbaşkanı seçilecek herhangi bir kişiyi monark ilan edecek yeni anayasanın halk oylaması tarihidir.

    öncelikle eski anayasa (1982 anayasası, 2000'lerde değişen maddeleriyle birlikte) şurada . yeni anayasa teklifinin ilk halini merak edenler şuraya bakabilirler (ilk tasarı metni 21 maddeydi, sonra bu 18 maddeye düşürüldü). teklifin son hali de burada . Bu 3 linki de indirip karşılaştırmalı olarak bakabilirsiniz. zaten aşağıda yazacaklarımı takip edebilmek ve daha iyi anlayabilmek için bu şart.

    bir de, bu tasarı metninin daha rahat anlaşılabilmesi için hem stk'ların hem de baroların çalışmaları oldu. özellikle tbb'nin (türkiye barolar birliği) çalışması oldukça iyiydi. iyi olmasının sebebi ise, türkiye'deki 100 bin kadar avukatın birlikte hareket ederek nelerin değişeceğini, anayasanın yeni halinin nasıl olacağını değerlendirmesiydi. o değerlendirmeye de buradan ulaşabilirsiniz. bu ön hazırlıklardan sonra, başlayalım isterseniz.

    - milletvekili sayısı 550 milletvekilinden 600 milletvekiline çıkarılacak. (böylece karar yeter sayısı, soruşturma açılması için gereken yeter sayısı artacak. meclisin 5'te 3'ünün oyu ile kabul edilebilecek bir kanun için ['82 anayasasında bu sayı 330'du] yeter sayısı 360'a çıkmış olacak. Bunun anlamı ne: Herhangi bir konuda karar yeter sayısına ulaşabilmek, soruşturma açılması için gereken toplam oya ulaşabilmek daha zor olacak. böylece meclisin soruşturma açabilme yetkisi ihtimaller denizinde daha alt bir seviyeye çekilmiş olacak, demek.)

    - Milletvekili seçilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek ve askerlik yapmış olma zorunluluğu kalıdırıp yerine "askerlikle ilişiği olanlar" kısmı getirilecek. (Bunun tamamen göz boyama olduğunu düşünüyorum ben. Meclis yaş ortalamasının 2019'dan sonra 30'lara ineceğini sanmamız isteniyor olabilir. rte''nin bununla ilgili "o gençleri askerlikten muaf tutarsın, olur biter" demesi, bu algı yaratma çabasının en güzel örneğiydi. şu anda meclisin yaş ortalaması 50. bunun 30'lara ineceğini düşünebilmek mümkün değil.)

    - Yedek milletvekili olayı geliyor. Bir milletvekiilinin vekilliği düşer, düşürülür ya da ölürse, yerine önceden belirlenen yedek vekil geçirilecek. (Bu madde tasarıdan çıkarıldı.)

    - Cumhurbaşkanı göreve başladığında partisiyle ilişiğini kesmek zorunda olmayacak. (Şu anki illegal durumun legalize edilmesi gibi görünüyor. Yani, iktidarı ele geçiren bir partinin lideri ve böylelikle başbakanı, aynı zamanda cumhurbaşkanı da olabilecek demek. Meclisten geçen bir tasarı kendisine geldiğinde kendi partisinin görüşünde hareket edeceği kesinlik kazanmış ve yasal olacak. Bu yüzden "tarafsız cumhurbaşkanı" diye bas bas bağırdığım geliyor aklıma zamanında.)

    - Cumhurbaşkanı 5 yılda 1 seçilecek, en fazla 2 kere seçilebilecek, devlet başkanı sıfatını taşıyacak ve cumhurbaşkanı yardımcılarını ve bakanları atayabilecek. (Aşağıdaki madde gerekçelerinde geniş açıklamasına yer verdim zaten bunun ama tekrarlamaktan zarar gelmez. "en fazla 2 kere seçilecek" kısmı biraz yanlış anlaşılabiliyor çünkü bir açığı var bunun. eğer cumhurbaşkanı 2. dönemindeyken meclisi feshedip "seçime gidiyoruz" derse, o zaman bu 2. dönemi görevinden sayılmıyor ve sadece 1 dönem görev yapmış olarak değerlendiriliyor. Böylece her 2. dönemine giren cumhurbaşkanı meclisi feshederek kendi tekrar seçilme şansını da yaratabiliyor. Süper bir açık, değil mi?)

    - Cumhurbaşkanı kararnamesi diye bir kararname çeşidi olacak. Bu kararname anayasadaki maddelere aykırı olamayacak, kararnamenin düzenlediği konu ile ilgili bir kanun çıkarsa, re'sen (kendiliğinden) hükümsüz olacak. Çıkartılan kararnameler 1 ay içinde mecliste görüşülüp karara bağlanacak. Karara bağlanmayan kararnameler re'sen (kendiliğinden) yürürlükten kalkacak. (Şu anki OHAL KHK'larının OHAL dönemi haricinde de sessiz sedasız çıkartılabilmesini garanti altına alan bir madde bu. "Cumhurbaşkanı KHK çıkartarak devletin birlik ve bütünlüğünü tesis etmeye çalışabilir" anlamına da geliyor. Bu cumhurbaşkanı KHK'ları elbette ki anayasa ile uyumlu olmak zorunda ama "yasayı da kendisi koyacak" gibi düşünebilirsiniz bunu. şimdiki ohal khk'larında nasıl ki ihraçlar ve atamalar yapılabilir; aynısı yeni anayasa tasarısında ohal olmaksızın yapılabilecek.)

    - Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunda değişiklikler olacak. Cumhurbaşkanının herhangi bir suçtan soruşturulabilmesi için, önce meclisin salt çoğunluğunun evet oyu vermesi gereken önerge oluşturulacak. Önerge meclisten geçerse, soruşturma açılabilmesi için meclisin 5'te 3'ünün evet oyu vermesi gerekecek. Ardından da Yüce Divan'a götürülmesi için meclisin 3'te 2'sinin evet oyu vermesi gerekecek. Hakkında soruşturma açılan cumhurbaşkanı seçim kararı veremeyecek. (Milletvekili sayısının artırılması ile birlikte bu prosedürün oldukça zor işleyeceği ve bir yerde "hayır" oylarının dengeyi bozacağı ihtimali oldukça ağır basıyor. Yani, herhangi bir suçtan ötürü cumhurbaşkanına yargılama yolunun açılması teorik olarak mümkün, ancak pratikte mümkün değil. buna karşın, cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi her zaman kendi insiyatifinde ve karar yeter sayısı oylaması falan da yok.)

    - Başbakanlık diye bir kurum olmayacağı için, cumhurbaşkanı yardımcıları olacak. ("Cumhurbaşkanının kendi atacağı yardımcıları olacak" demek oluyor bu da. Cumhurbaşkanı yardımcılarının meclis içinden mi, yoksa meclis dışından mı seçilebileceği noktası belirsiz. Bu tasarı yasalaşırsa eğer, sümeyye'yi, bilal'i ve hatta emine'yi cumhurbaşkanı yardımcıları olarak görebiliriz.)

    - Cumhurbaşkanı seçimleri iyice garip bir hal alacak. Genel seçimler ve cumhurbaşkanı seçimleri her 5 yılda 1 birlikte yapılacak. Şu anki anayasadaki cumhurbaşkanı yetkileri ve tanımı 3 kasım 2019'a kadar geçerli olacağı için, ilk seçimde her ikisi birlikte olamayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi genel seçime 1 yıl ve daha az süre kala yapılırsa (önceki cümlede belirttiğim sebepten ötürü) cumhurbaşkanı tek başına genel seçim isteyebilecek. Böylelikle cumhurbaşkanlığı seçimi de yenilenecek. Söz konusu cumhurbaşkanı, genel seçim kararı verdiğinde 2. dönemindeyse eğer, içinde bulunduğu dönem görevinden sayılmayacak ve tekrar aday olabilecek (2 kez aday olamama kuralındaki kullanılabilir hukuki delik bu işte. öncesi de garip aslında. bu tasarı yasalaşırsa, 2019'a kadar gene eski anayasamızı kullanmaya devam edeceğiz. 2019'dan sonra bir anda her şey değişecek. halkı bilinçlendirme yönünden oldukça başarısız bir iktidar süresi geçirmiş olan akp'nin 2019'dan sonra da istediği gibi at koşturabileceği alanlar açılmış olacak demek oluyor bu da.)

    - Bakanlıkların görev ve yetkileri cumhurbaşkanı kararnameleri ile düzenlenecek. (Cumhurbaşkanı KHK çıkartarak bakanlıkların görev ve yetkilerini tamamen kendi eline almış olacak. Tarım ve köy işleri bakanının -örneğin- tedaş'ı denetleme ve istediği takdirde kapatabilme yetkisi olabilecek. böylece bakanlar sadece bakanlık yaptıkları alanlar dahilinde değil, cumhurbaşkanı KHK'ları çerçevesinde görev yapacaklar.)

    - OHAL söz konusu olduğunda, cumhurbaşkanı OHAL kararını 6 ayı geçmemek üzere verebilecek ve 4 ayı geçmemek şartıyla istediği kadar uzatabilecek. ("Ülkeyi kapattım ben" demek oluyor bu da.)

    - Cumhurbaşkanı üst düzey kamu görevlilerini cumhurbaşkanlığı KHK'larıyla atayabilecek. (Üst düzey kamu görevlilerinin hepsini kendi isteği ve yetkisi ile atayabilecek bir cumhurbaşkanı göreceğiz.)

    - Disiplin mahkemeleri hariç, bütün askeri mahkemeler kaldırılacak. Askeri Yargıtay'daki dosyalar Yargıtay'a, askeri yüksek idare mahkemelerindeki dosyalar Danıştay'a devredilecek. (ben bu maddenin tasarının son halinden çıkartılacağını düşnmüştüm çünkü Yargıtay ve Danıştay'daki dosya yükünün korkunç ağırlaşacağı kestirmek güç değil. Böylece sivil davalardaki temyiz süreçleri yıllarla değil, on yıllarla ölçülmeye başlanacak demek oluyor bu. "Davayı temyize göndermiştik 17 sene önce ama karar gelmeden amcamı kaybettik." gibi durumlarla karşılaşmamız olası ve normal olacak.)

    - Cumhurbaşkanlığı referandumunda üye sayısı artırılan (hani o "yetmez ama evet" denilen 2010 referandumu) HSYK'nin üye sayısı 12'ye düşürülecek. Bu üyeler şöyle atanacak: 2 akademisyen veya avukat üyeyi, 2 adli hakim ya da savcı üyeyi ve 1 idari hakim ya da savcı üyeyi cumhurbaşkanı; 3 yargıtay üyesini, 1 danıştay üyesini, 2 akademisyen ya da avukat üyeyi TBMM atacayacak. 1 de adalet bakanı var kurul başkanı, etti 12. (Bütün üyeleri iktidar partisi kendi isteği ile seçecek demek oluyor bu da. Sayısını azaltma durumu da, cumhurbaşkanının kendi seçeceği üyeleri direkt kontrol etmek istemesinden kaynaklanıyor olabilir. "Her türlü olay bizde aga" diye algılıyorum ben bu maddeyi)

    Metinde genel gerekçe ve maddelerin gerekçeleri var. Onları da kısaca özetleyeyim:

    - Genel gerekçede 1961'den beri "bürokrat" olan cumhurbaşkanının "siyasetçi" profiline geçmesinin sistemi hızlandıracağından bahsedilmiş.

    Madde gerekçelerini de tek tek açıklayayım:

    - 600 milletvekili (Nüfus artışı denilmiş.)

    - Cumhurbaşkanı yardımcıları ("Halk doğrudan seçiyor işte, ne güzel" denilmiş. Cumhurbaşkanını halk seçince, yardımcılarını da halkın seçtiği hayali oluşturulmaya çalışılmış ama yemezler. Halk olarak yıllardır öğrenemediğimiz şey bu işte. Senin seçtiğin birisi başkalarını "kendi isteği ve yetkisiyle" seçebilince, sanki onun seçtiklerini halk seçmiş imajı veriliyor. bu tamamen aldatmacadır, yalandır.)

    - Yedek milletvekili (Ara seçimleri ortadan kaldırdık, sistemi rahatlattık deniliyor. Böylece iktidar partisi saflarına genç kanları dahil etme yolu bulunmuş olabilir. "Seçilemesen bile yedek olursun, seçilenin başına bir şey gelirse hemen seni alırız yerine" denilerek hayallere daldırılan gençlerin sayısında artış görebiliriz.) [yedek milletvekili sistemi tasarının son halinden çıkartıldı ama gerekçesini de yazayım istedim]

    - Yeni yürütme sistemi (Kuvvetler ayrılığına devam ediyoruz, "doğrudan halk seçiyor işte, ne güzel" denilmiş. Kuvvetler ayrılığının bu sistemin neresinde olduğundan bahsedilmemiş olması garip ve aşağılayıcı.)

    - Partili cumhurbaşkanı ("Partili olması taraflı olacağı anlamına gelmez, sistemi rahatlatıyoruz" deniliyor. Yasal olarak partili olamayan mevcut cumhurbaşkanının nasıl davrandığı göz önüne alınırsa, partili olanının taraflı olmayacağını öne sürmek mantık dışı. ismet inönü örneğinden yola çıkılıyor burada da. ancak unutulan nokta, inönü'nün cumhurbaşkanı olduğunda 1938'de parti başkanlığından istifa etmek istemesiydi. buna chp'li vekiller karşı çıkmıştır. ayrıca 50'lere kadar sıfırdan gelmiş bir millete cumhurbaşkanı ile iktidar partisinin genel başkanının neden birbirinden ayrı ve bağımsız olması gerektiğini açıklayamazsın. "ama o zaman öyleydi, kimse eleştirmiyordu" demek, 80 yıl önceyle şimdiyi şimdiki bakış açısıyla aynı kefeye koymaktır. yanlış.)

    - Cumhurbaşkanı KHK'ları ("Yürütmenin ihtiyacını karşılıyoruz" deniliyor. Yürütme KHK'larla arapsaçına dönünce de "sistemi tam başkanlığa çevirtmediniz, cumhurbaşkanı olduğu sürece böyle olacak" denilecek, adım gibi eminim.)

    - 2 seçim 1 arada ("Hükümet kuramama derdine, kurulsa bile güvenoyu alamama kabusuna son. Her şey iktidarın elinde olacak yasal olarak.")

    - Seçim yenilenmesine TBMM 5'te 3 çoğunlukla, cumhurbaşkanı tek başına karar verir. ("Sistem tıkanıklıkları millet iradesiyle çözülecek, bunun adı denge kontrolü, iki kuvvet arasında kriz çıkarsa halkın hakemliğine başvurmuş olacağız işte" deniliyor.)

    - HSYK düzenlemeleri ("Uygulamada ortaya çıkan sorunlar çözülecek, demokratik meşruiyet güçlenecek" deniliyor. Olsa olsa bunun anlamı "her şeyi yasal olarak elimize alıyoruz". demek olabilir.)

    yeni anayasa teklifi ile ilgili hem bi' genel çerçeve çizeyim hem de fikir belirteyim istedim. lütfen siz de maddelere göz gezdirmeden, neye oy vereceğinizi okumadan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. 2010'da da böyle olmuştu. hsyk'nın içine ettiler ama kimse buna oy verdiğini bile bilmeden oyunu kullandı. bu seferki de böyle olmasın.

    maddeleri okuyun, kendinize göre çıkarımlar yapın ve oyunuzu kullanın. lütfen.


    -- spoiler --


    şaibeli ve mühürsüz oyların damga vurduğu bir seçim "daha"ydı. sonuç da böyle çıkmışti: link . 24 haziran seçimi ile ilgili bir şeyler yazayım derken, bu yazdıklarımı okudum. belki sizin de işinize yarayabilir. neye "evet", neye "hayır" oyu verdiğinizi geçmişe dönük olarak görebilirsiniz.
    #94881 lake of the hell | 7 yıl önce
    0olay