1. genel olarak insanların güzellik algısı yalnızca kendi türüne yönelik ve karşı cinsle sınırlı. hemcinsinin güzelliğine dahi kör. güzel yalnızca hormonların yol açtığı baskıyla tanımlanan bir şey değil, olmamalı yani.
    genel olarak güzelin tanımlanmasını sağlayan bir takım unsurlar var. denge, armoni, ritm, kontrast gibi. gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu, dokunduğumuz, kokladığımız şeylerin güzelliğinde bu unsurlar belirleyici oluyor. bunlar daha objektif ve genellemelerin önünü açabilecek kriterler. mesela alacalı bir günbatımı güzeldir. renk armonisi vardır. ve güzelliği genel kabul görür. ya da bir gelincik çiçeğinde kırmızı ve yeşilin kontrastı. l'arc de triumph'un ayakları yere basan dengeli, oturaklı mimarı tasarımı, veya zaha hadid'in hareketli ritmik organik formları. yirminci yüzyılın modernini bir yana bırakırsak sanat da güzelin peşindedir. sesle, renkle, biçimle sağlanan bu güzellikler de daha önce saydığımız kriterlerin bir araya getirilmesiyle sağlanır.
    buna karşılık karşı cinste güzel denen şeyler doğrudan çekicilikle özdeşleştirilir. bu bağlamda güzel son derece subjektif bir kavramdır. kandaki hormon seviyesi, cinsel yönelim ve eğilimler bağlayıcı faktörlerdir. bu nedenle güzellik algısı genellikle kişiye özgü olur.
    #93920 laedri | 7 yıl önce
    0kavram