kelimenin kökü fransız aydınlanmasına kadar gider. 18. yüzyılda fransada yükselen bir düşünce akımıdır. bu dönem fransızcada le siècle des lumières, ingilizcede age of enlightenment olarak geçer. her şeyi bir asır sonrasından takip eden osmanlıda da aynı düşünceleri taşıyan kişiler kendilerini münevver olarak tanımlar. yani tenvir edilmiş, aydınlatılmış.
aydınlanma çağının getirdiği fikirler bir ingiliz kolonisi olan amerika'nın bağımsızlık hareketinin temelini oluşturmuştur. fransız ihtilalinin temelinde de bu düşünceler vardır. aydınlanma hareketi dünya tarihinde önemli olayları tetiklemiş, monarşilere karşı alternatif yönetim biçimleri kurulmasını sağlamıştır. bu gün iki kitap okuyup oldum, piştim diyen aklıevvellerin ağzına sakız edilmeyecek denli önemli ve değerli bir kavramdır. bir dönem kız çocuklarına münevver, erkek çocuklarına aydın isminin verilmesini de bu aydınlanmaya duyulan hayranlıkla bağdaştırmak çok hatalı olmaz sanırım.
ve lakin aydın olmak da o kadar kolay değildir. kendini ben aydınım diye tanımlayanların çoğu da boş tenekedir, kolpadır, tel maşadır. her şeyi değersizleştirdiğimiz gibi, her kavramın içini boşalttığımız gibi aydınlık ve aydın olma kavramını da yerlerde sürümeyi başarmış bir milletiz.