1. arkadaş bunu insan anca ölmemek için yer ya.

    tadı, pişerkenki kokusu, görüntüsü, dokusu, yiyenlerin sindirim sisteminin sonraki 24 saati... yani bunu bile isteye yiyen ve hatta zaman harcayarak pişiren insanlar var.

    mesela bakliyat yemem ben. ama anlarım. mercimek köftesi olsun, kurufasülye olsun, yukarıdaki kriterlerle; mecburi gıdadan ziyade yemeğe benziyorlar. yiyene "bu yemek değil" diyemem.

    ama bir insan nasıl olur da "ben bugün kapuska yapayım" diyebiliyor, kavrayamıyorum. hadi kendini geç, kimin önüne koysan mutsuz edeceksin. neyse hayatta anlaması zor nice şey var sonuç olarak.
    #293407 son kurtadam | 4 gün önce
    4yemek 
    1. :) bakliyat yememe sebebin de sevmemen sanırım? Hiç mi sevmiyorsun yaa nohut falan :)

      *148846 | 4 gün önce
       

    2. böyle de bir anım var kendisiyle.

      *148847 | 4 gün önce
       
    3. @petra: zamanında (link: www.goodreads.com/... : primal blueprint) diye bir kitap okumuştum. %50 doğru, %50 sahtebilim bir diyet-egzeriz- hayat tarzı kitabıydı. Özetle 'metabolizmamız mağara adamından beri evrilmedi, ona göre yemek, hareket etmek lazım' diyordu. bu nedenle bakliyatı gömdükçe gömüyordu.

      O ara, "lan haklı olabilir" deyip bir süre kestim, çok iyi geldi. daha da ağzıma koymadım. zaten hiç sevememiştim. "doğrusu budur" demiyorum ama benim bünyeye uygunu bu. zaten çocukluktan, içgüdüsel olarak. sevmeme nedenim de bu tahminen.

      *148848 | 4 gün önce
       
    4. bence de beslenmedeki temel nokta bu, tek bir doğrunun olmayışı. Her metabolizmanın farklı bir işleyişi ve ihtiyaçları var. Dediğin gibi kişi bedenini tanımalı, bünyeye iyi gelmiyorsa da uzak durmak en doğrusu :)

      *148849 | 4 gün önce