1. Zamanında Hannibal, Dexter, lie to me, mentalist gibi işlerle merakımı çeken polisiye, seri katil işlerinin benzerlerini araştırırken ya da gerilim işleri araştırırken ismine sık sık denk geldiğim bir işti bu dizi.

    Bazı diziler ve filmler adı çok sade ve jenerik diye ilgimi çekmedi zamanında. Bir ara lovecraftian işlere bakarken de polisiye diye bildiğim bu dizinin isminin zikredildiğini gördüm çeşitli platformlarda (reddit/Quora vb.).

    "Lovecraftian ile seri katil nasıl birleşir yahu?" diyerek epeydi aklımın kenarında yazılı olan, çok merak ettiğim bir işti.

    Hazır bayram tatili fırsat bu fırsat diyerekten geçen gün giriştim kendisine. İlk bölüm ile içine çekti beni otomatik olarak.

    O beden bozulması yapılar vs aşırı Hannibal tadı verdi. Dedektif dinamiği ve psikolojik anlatım da hem Hannibal hem de Mindhunter havası verdi. Kült ve seri cinayetleri görünce neden Lovecraftian dendiğini anladım.

    Alan wake 2 bu dizinin ilk sezonundan baya ilham almış gibi duruyor belli ki.

    Netice itibariyle büyük hype ve beklenti ile izledim ama fena hayalkırıklığına uğradım maalesef.

    Evet Interstellar'daki abiyi her dedektif işinde olmazsa olmaz olan asosyal, aşırı zeki ve soğuk, analitik, dahi dedektif tipinde görmek şaşırttı. Adam döktürmüş resmen ama senaryo ve hikaye anlatımı beni pek sarmadı ne yalan söyleyeyim.

    Alexandra Daddario'nun kalçası ve göğüsleri bile kurtaramadı yani.

    İşin kötüsü ikinci sezon düşüşe geçiyor, üç fena değil gibi yorumları okudum önceden. Birinci sezon televizyon tarihinin en iyi işlerinden falan diyorlardı.

    Şimdi diyorum ki en iyisi buysa gerisini izlemek için motivasyon bulamıyorum.

    Acil aşırı beğeneceğim farklı bir polisiye diziye ihtiyacım var.
    1dizi