1. aule ve yavanna'ya dair'i takip eden silmarillion bölümü.

    arda baharı'nın sona ermesiyle birlikte valar aman dağları'nın ötesindeki ağaçların ışığında uzun süre huzurla yaşamışlarsa da orta dünya'da melkor'un karanlığı egemenliğini korumaktadır. yavanna ve orome sık sık orta dünya'ya gidip gelmekteyse de diğer valar gidip gelmemektedir de. yavanne ve orome orta dünya'ya gidip geldiklerinde melkor'un uyumadığını, kendisine kötücül varlıklardan ordu oluşturduğunu gözlemlemişlerdir. bu sırada melkor denizin kuzeybatı sahili yakınlarında, aman'dan gelecek bir saldırıyı göğüslemek için bir kale ve silah deposu da kurmuş ve angband denilen bu kaleyi vekili sauron'un yönetimine vermiştir.

    orome bir gün gezerken şarkı söyleyen elflere rastlar ve onlara hayran kalır. valar'a haber verir, valar böylelikle ilkdoğanların uyandığını anlar. iluvatar'ın öğüdüyle birlikte, elflerin gelişinden ilk haberdar olan ve elflere birçok saldırı düzenleyen melkor'a karşı taaruza geçerler ve aule'nin zincirleriyle melkor zincirlenerek üç çağ boyunca hapsedilir. manwe'den af dilese de, affı kabul edilmez, üç çağ boyunca melkor'un mandos'un salonları'nda hapsedilmesine karar verilir. valar'ın bu saldırısında sauron sıyrılır, yakalanmaz. akabinde elflerin bir kısmı valar'ın çağrısıyla aman diyarı'na, valinor'a gitti, bir kısmı yolda geri döndü, bir kısmı ise hiç gitmedi oraya.

    bu bölümde ilginç olan noktalardan biri, orkların yetiştirilişine dairdir. melkor, ilk uyanan elflere saldırıp onları esir aldığında, ork ırkını da bu elflerden devşirmiştir. kitapta şöyle geçer: ''melkor'un eline düşmüş olan quendi, yıkılmadan evvel utumno'da hapsedildi ve zulmün yavaş yavaş içe işleyen hünerleriyle ayartılıp kul köle edildi; işte melkor, elflere hem haset duyup hem de onlarla alay eden ve sonradan azılı düşmanları kesilen iğrenç ork ırkını bu şekilde yetiştirdi. orkların da canı vardı ve onlar da iluvatar çocukları gibi yaratıldılar ama melkor, başlangıç'tan evvelki bir zamanda, ainulindale'de çıkardığı isyandan beri ne bir tek varlığa can verebildiği ne de hayata benzer bir bağışta bulunabildi: böyle anlatır işte bilgeler. ve orklar da karanlık kalplerinin derinlerde, hizmet ettikleri efendilerinden tiksindiler, ne de olsa o aslında sadece uğradıkları kkötü kaderin yaratıcısıydı. belki de melkor'un en aşağılık ve iluvatar'ın nefretini en fazla açığa vurduğu işi buydu.''
    0kitap bölümü