ülkenin belki de en iyi polisiye yazarıyken neredeyse küçük bir akvaryum içi kadar bilinirliği ve takipçisi olan yazar. kendisiyle gurur duymak için bile geç kaldığımı düşünüyorum.
ben kendisini doğrudan gezi direnişi ile bağlantılı olan 9,75 santimetrekare romanı ile tanıdım. sonra da, haklarının netflix'e satılmasıyla popülerleşen iyi adamın 10 günü, kötü adamın 10 günü ve meraklı adamın 10 günü ile anlamaya başladım. özelikle 68 kuşağı'ndan çıkıp da halen bu kadar verimli olabilen türk yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor artık. kendisini komple müzeye mi kaldırıp öpüp koklayarak saklarız, yoksa beyninin kıvrımlarını mı kopyalayarak gelecek nesillere aktarmaya çalışırız; bilmiyorum ama birini seçmemiz lazım. senaristliği de en az romancılığı kadar etkileyici (ve bu da gene bu topraklarda az bulunur bir nimet).