1. 1973 yılında abd tarafından 'nda atılan bombaların sayısından daha fazla bombayla bombalanmış olan ülke. vietnam falan hikaye kalıyor kamboçya bombardımanlarının yanında hakikaten. sebebi de komünistlerin yönetimi ele almasını engellemek. sonra abd kongresi'nde bazı mantıklı insanlar çıkıyor da "ne yapıyoruz lan biz?!" deyip bombardımanı durduruyor. bu durdurma nixon cephesinde "güneydoğu asya cephesinde kaybettik" olarak yorumlanmış.

    1975 yılına kadar komünistler kamboçya'yı phnom penh haricinde büyük oranda ele geçirmişler. abd de phnom penh düşmesin diye, batı berlin gibi uçaklarla phnom penh'i beslemeye başlamış. ama bir kere takmış kafayı phnom penh'e işte. 17 nisan 1975'te saloth sar'ın birlikleri çiftçi kılığında şehre her cepheden saldırıya geçmiş. böylece phnom penh şehri, yaş ortalaması 15 olan saloth sar birlikleri tarafından ele geçirilmiş.

    böylece kamboçya için "demokratik kamboçya" dönemi başlamış ve saloth sar tarafından 2000 yıllık kamboçya tarihinin sona erdiği ilan edilmiş. 1978 yılında da saloth sar'a ziyarete gelen yugoslavya elçilerine kamboçya'da daha önce hiç benzeri olmayan bir sosyalizm modeli kurulduğundan bahsedilmiş.

    daha sonra phnom penh de dahil olmak üzere şehirlerin boşaltılması emri veriliyor. bu boşaltmanın sebepleri de ülkedeki yiyecek kıtlığı, devrimin henüz düzene oturtulamaması, komünist parti üyelerinin hayatlarından endişe etmesi şeklinde belirtiliyor. saloth sar'ın bir düşüncesi de köyü şehre üstün kılmak.

    böylece devrimin önceliği tarımın düzeltilmesi konusuna veriliyor. bunun için de kamboçya komünist partisi ilk başta pirinç ithal etse de, bu konuyla başa çıkamıyor ve bulabildiği her tarım işçisini pirinç üretiminde kullanmayı hedefliyor. partinin hedefi önce tarımı adam etmek, sonra da endüstriye yönelmek şeklinde.

    işte bu sebeple boşaltılan şehirlerdeki insanlar da pirinç tarlalarında işçi yapılıyorlar.

    işin tuhaf yanı, bu dönemi atlatıp da "valla 10 numara hayat yaşadık" diyen de var. yani her kamboçyalı "öldük, bittik..." demiyor.

    peki işkence vs olmamış mı? olmuş elbette

    işte bu arkadaşlar mao takipçileri olduğu için, kolektifleşme konusunda da mao'nun yaptığı hataları yapıp bazı bölgelere çok saçma kotalar koymuşlar. kamboçya'da zulüm çoğunlukla bu bölgelerde yaşanıyor. ayrıca parti içinde de "eh madem bu bölgenin yöneticisi benim, hadi bakalım" diye halka zulmeden yöneticiler de var. hatta bazı yerlerde komünist parti birlikleri kendilerini bile tanıtmadan "çalışın ulan!!!" deyip halka zulmetmiş.

    yani sonuç olarak kamboçya'da zulüm de yaşanmış, katliam da yaşanmış, ama sessiz sakin yaşayanlar da olmuş.

    diğer bir konu ise pol pot rejiminin okur yazarlığa karşı olması. bu da aslında yanlış bir bilgi. adamlar buna karşı olsa neden teknik üniversite açma derdine düşsünler? sadece karşı-devrimci olarak yaftalanan kişilerin çocukları bir süre eğitime alınmıyor. ama sonra onlar da eğitilmeye başlanıyor.

    vietnam-kamboçya savaşı ise, tarihsel açıdan zaten kamboçya'nın olan ama vietnam'ın işgal ettiği toprakları "belki ortalık karışıkken geri alabiliriz" düşüncesi. kamboçya hakkında yazdığım ilk girdiden vietnam-kamboçya ilişkilerini de okuyabilirsiniz. vietnamlılar da az emperyalist değil bakmayın.

    ben de pol pot'un gözünde toplumdan ayrıştırılması gereken bir kişiyim. ama insanların da çoğu konuyu araştırmaması, kendisine anlatılanları doğrudan kabul etmesi sevmediğim bir konu. yoksa pol pot döneminde hristiyan bir kamboçyalı olarak yaşasam benim de yerim pirinç tarlası olurdu.
    #233471 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    3ülke