ufuk açan girdileri olan bir yazar. mühendislik diplomam yok ama yazdığı şeylerin bazıları her türlü iş koluna uygulanabilir diye düşünüyorum.
şimdi gelelim esas alanım olan müzik eleştirmenliği, bilinçli dinleyicilik, kendi çapında bestecilik, amatör müzik tarihçiliği kısmına.*
beste düzenlemeleri güzel ama nasıl yaptı bilmiyorum. hazır kütüphane kullanarak beste yapmak bana bestecilikten çok kolajcılık gibi geliyor. benim tarzım değil çok. ama şu da var kolajla bir şey ortaya koymak da bir sanat. adam düzenleme yapmış, bir şey diyemem. ama ben notaları teker teker girmeyi ve notalarımı da insanlara göstermeyi seven biriyim. "açık kaynaklı müzik" gibi bir hayalim var. gerçi bu hayalim zaten barok dönemde ve klasik dönemde besteciler tarafından zaten uygulanıyordu da müziğin burjuvalaşması ve merkezinin saray ve kiliseden uzaklaşması sonucunda "siz benim motiflerimi kullanamazsınız beyefendi!" durumu hasıl oldu.
uzak doğu'nun batı senfonisi'nde sanki pirinç üflemelilerde biraz fazla vibrato kullanılmış gibi. kayıttan dolayı mı öyle bilmiyorum ama bu biraz yapaylık yaratıyor mesela. gerçek hayatta o kadar çok vibratoyu orkestra müzisyenleri kullanamaz sanırım. bu sebeple de bestecilik yaparken "bu enstrümanın sınırları nedir? ortalama bir orkestra müzisyeni ne derecede çalar? müzikten taviz vermeden nasıl müzisyene kolaylık sağlarım? enstrüman doğal ortamında nasıl çalınıyor?" türü şeylere dikkat etmesi güzel olur. özet olarak enstrümanları tanımasını tavsiye ediyorum kendisine. tabii amatör besteci olduğum için bana "sen kimsin ulan!" da diyebilir.*
not: bu sefer silmeyeceğim gidiyi. bunları yazmak için silmiştim bir önceki girdimi.*