Mimarlık terimi olan badgir, rügar yakalayıcısı/toplayıcısı anlamına gelen bir kavramdır. Özellikle deşti kebir ve deşti lut çölünün arasında kurulan yezd şehrinde ve diğer iran şehirlerinde son derece yaygın bir mimari yapıdır. Bu badgirler mısır, Mezopotamya ve iran bölgelerinde farklı adlandırmalarda karşımıza çıkmakta. İran’dakiler oldukça sistematik olup eski evlerin tamamında bulunuyor.
Çalışma prensibi ise kısaca şöyledir: basit bir şekilde gök yüzüne yükseltilmiş bir huni düşünün. İşte o huniye akın eden hava sıkışıp huniden çıkmaya çalışırken şiddetli bir rüzgar etkisi oluşturuyor, oluşan bu rüzgar bir şekilde yapıların serinletilmesinde kullanılarak konfora çevriliyoryor.
Yapılarda şöyle bulunmakta ve kullanılmakta; Küçük evlerde rüzgarın estiği yöne doğru yükseltilmiş kulenin üst tarafındaki küçük bir açıklık evin serinletilmesine yeterken saraylarda daha büyük ve kapsamlı badgirler kullanılıyor. Büyük yapılarda içeriye girecek toz miktarını en aza indirmek için kule 5-6 metreye kadar yükseltilip badgir, bir baca ile yer altı su kanallarına bağlanıyor, böylelikle havadan esen sıcak ve kuru hava yer altına indikçe soğuyor, bünyesindeki tozu suya bırakarak aldığı bir miktar nem ile 50 derecelere varan havayı sıfır derecelere kadar indirebiliyor. İyice soğuyan bu hava püfür püfür sarayın istenilen noktalarına aktarılarak çöl içerisinde kutup etkisi yaratılıyor. Düşününce insana şaşırtıcı gelse de adamlar binlerce yıl önce bunu başarmış.