1. sylvia, 1963 yılında hayatına kendi elleriyle son verdi. geçen onca zaman ve yaşanılan onca farklı olaydan sonra dünya 1963’ün dünyasından 56 yıl daha yaşlandı. insanlar doğdu ve öldü. milyarlarca nüfusu olan bu yerde kendimi milyarlarca yalnızlığın içinde hissederken benden 65 yıl önce doğmuş ve şu an dünyada olmayan bir kadın hissettiğim yalnızlığın patikasında yazdıklarıyla yalnız olmadığımı hissettirmeyi başardı. cümleleri benim düşüncelerimin olgun ve edebi değeri yüksek hali ama kesinlikle düşündüklerimin tezahürü. yokluğunun kırgınlığı içerisinde seni kitaplarından tanımanın vermiş olduğu buruk sevgiyle devam edeceğim.
    sylvia plath -günlükler;
    “benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? bilmiyorum ve korkuyorum. asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. bunları neden istiyorum? hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini, tonlarını ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. ve korkunç derecede sınırlıyım. yine de gerzeğin teki değilim: yavan, kör ve aptal değilim. günlerini tekerlekli sandalyede geçiren kolsuz, bacaksız bir gazi değilim. ayağını sürüye sürüye akıl hastanesinin kapısından çıkan o mongolumsu ihtiyar adam değilim. uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm. belki bu hissettiklerimi seçenekler arasında karar vermek zorunda kalmaktan duyduğum nefrete dayandırabilirsin. belki de herkes olmak istememin sebebi budur- kimse beni ben olduğum için suçlayamasın diye. kendi kişilik gelişimim ve felsefemin sorumluluğunu üstlenmeyeyim diye. insanlar mutlu- - - bu, kendi payından memnun olduğun anlamına geliyorsa: acayip ya da ıstıraplı uçları, merak edecek ya da soru soracak alanı olmaksızın, tam da kendi şekline uygun bir çemberin içinde debelenip duran kanaatkâr biri gibi rahat hissetmek.
    ben memnun değilim çünkü benim payım sınırlı, tıpkı diğerlerininki gibi. insanlar ihtisas yapıyorlar; insanlar kendilerini bir fikre adıyorlar; insanlar “kendilerini buluyorlar”. ama kendini bulmaktan gelen asıl memnuniyet, böyle yaparak yalnız gülünç olduğunu değil, bambaşka bir şekilde gülünç olduğunu kabul ettiğini bildiğinden, gölgede kalıyor.”
    #123279 lou minevra | 6 yıl önce
    0yazar