"Benim bedenim benim kararım" sloganıyla "cinayet"tir sloganı arasında yaklaşılan seçim.
Ülkelerin yaklaşımı aşağıdaki listeden birisi olarak ülkeden ülkeye fark gösterir:
1- tamamen serbest 2- annenin hayati tehlikesi durumunda (aileden izin alınarak veya alınmadan) 3- sadece bebeğin bir şekilde özürlü olması durumunda 4- sadece tecavüz durumlarında 5- tamamen yasak
2-3-4 çok tartışmalı konular olduğu ve kendince herkes haklı olduğu için aslında tüm etik tartışmalar bu maddeler üzerinden olsa da 1 ve 5 zorlanır dünyada.
Örneğin ben, o fetüsü bir insan olarak gördüğümden 5 diyenlerdenim. Karım olsa ve kaybedecek olsam 2 diyebilir miyim diyemez miyim bilmiyorum açıkcası. Veya 4.
Sözlükte küçük bir anket yapılsa her maddeyi savunan ve hatta ekstra bir iki madde savunacak çıkacaktır. Yani bir haklı olup olmama konusu değil konuya bakış açısıdır.
ama iddia edildiği gibi gri bir alan olduğu doğruysa bu konuda yaşamdan yana tavır konmalıdır.
zira ahlakın konusu olan bir meselede tercihlerden birisi karşıt yorumlara göre bile olsa ''çok ağır sonuçlar'' doğuruyorsa olumsuz sonuç doğuran tercihten kaçınılmalıdır.
çünkü sınırların belirsizliği (ceninin ne zaman hayata kavuşacağı konusu) her ihtimali hesaba katan ve belirsizlikleri aşan bir tavır alınmasını gerektirir. çünkü söz konusu olan ya bir candır ya da can olma ihtimali bulunan bir varlıktır.
bu anlamda, başka bir hayat söz konusuyken, konunun benim bedenim benim kararım argümanı üzerinden sürdürülmesi korkunç bir yalancılık ve egoistlik örneğidir.
çünkü iyi bir insan ceninin ne zaman ''cana kavuşacağı'' ilgili belirsizlikten kendi çıkarları için yararlanmaz, aksine bu belirsizlik onu dehşete düşürür, dolayısıyla bu ihtimalleri bertaraf eden bir tutum takınır.
belirsizlik bir anlamda yapılması gerekeni dayatır. zira bu konuda ben yanılıyorsam sadece yanılmış olurum, kürtaj yanlıları yanılıyorsa ise bir cana kıymış olur.
bu yüzden benim kendi kişisel düşüncem, kürtajın kesinlikle ahlaki olmadığıdır.
"bir anlık zevk için..."', "önlemini alsaydın", "hazır değilim demek yanlış" gibi argümanlar var maalesef. Çocuk yapmak sadece önlem alınmadığında oluyormuş gibi.
Ne kadar önlem alınsa da her zaman ihtimal vardır. Ve eşinizle/sevgilinizle/fuckbody'nizle hiç düşünmediğiniz bir anda bu haberi alabilirsiniz. Ekonomik olarak çocuğa bakacak durumda olmayabilirsiniz. Yasak olsaydı tüm hayatınızı çöpe atıp çocuğa bakmaya çalışacak ve muhtemelen bok gibi bir hayat sunacaktınız.
önlemini alsaydın amk diyenler umarım tüm önlemlere rağmen böyle bir durum yaşamazlar. Ve umarım yaşamadan düşüncelerini değiştirirler. bebeği istemeyen anne baba, gerçekten ona gerekli bakımı sunamayacağını düşünüyordur ve böyle bir bebeğin dünyaya gelmemesi bence daha iyidir.
Son olarak alınan şey bebek değildir. Embriyodur. Bilişsel olarak gelişimi yoktur. Şekli bebeğe benziyor diye cinayet değildir. döllenmiş bir yumurta, insanla aynı kefeye konulamaz. insanların hayatlarını karartabileceke böyle bir konu "ama ahlaki değil" gibi doğru düzgün bebeğe bile benzemeyen, kendi başına yaşayamayan ve başka bir canlıdan aldığı enerjiyle gelişimini devam ettiren bir "canlı"nın alınmaması gerektiğini savunmak gerçekten çok saçma geliyor. o kadar da değil ya cidden. herhangi bir inançta bu görüşü kabul edemiyorum.