turkiyede resmen osmanlidaki matbaa olayina donen muthis teknolojik sey. yayinevleri isimi kaybetmeyeyim derdinde yenilige ve ilerlemeye karsi koyan hattatlar, edebiyat parcalayan romantikler de zamanin geleneksel takilan yobazlari. millet bunun agini falan kurali yillar oldu bizim ulkeye daha yeni distributorlu girdi.
Türkiye'de, 2016 yılının sonu itibariyle, hâlâ fahiş fiyatlandırılan ürün. gelişmiş ülkelerdeki oturmuş telif hakkı anlayışı ülkemizde var olmadığından, ingilizcesine ücretsiz ulaşabileceğiniz kitaplar da lüzumsuz pahalılıktan muzdarip.
kütüphanenin çilesini, kitap atmanın, kıymetini bilmeyeceklere vermenin, hamalları isyan ettiren kolilerle uğraşmanın sıkıntısını taşınanlar bilir. "bu evde öleceğim" dediğim eve yerleşene kadar kütüphane tutmamaya karar vemiştim. şimdi kütüphanem bir kitap kadar yer kaplıyor.
yazar yazmaya devam etsin, yayınevei çevirmeye devam etsin diye sevdiklerimi -ve bulabildiklerimi- yasal alıyorum
hala ısıtıp ısıtıp koku da koku diyenler eski kağıt kokulu oda spreyi işine girseler fena olmaz sanki.