1. bir genelleme yapmanın veya tüm türkik coğrafyada aynı temeller üzerinde icra edilen bir versiyonunu bulmanın imkansıza yakın olduğu farklı inanç sistemlerine günümüzde verilen genel addır.

    neden bir genelleme yapmak, tek tanrılı veya çok tanrılı olduğunu iddia edebilmek pek mümkün değildir diye sorulacak olursa, türkik dillere ait bulabildiğimiz unsurlardan çıkarabildiğimiz kadarıyla; milattan önce 3. yüzyıldan, ve dallarının kitleler halinde islam'a geçmeye başladığı 10. yüzyıllar arası, büyük avrasya düzlüklerine yayılan bir topluluğun üniform bir inanç sistemi olmasının zorluğu ve bazı anlatıların türkik aile içerisinde yer alan çeşitli boy birliklerinin farklı inançları olduğuna ilişkin tespitleridir.

    , türkik bir grup olan başkurtların penis şeklinde kolyeler taşıdığını ve savaşa giderken bunları öptüklerini, kendilerine bu durumu soran araplara ise "ben bundan geldim, bundan başka ilah tanımam" dediklerini bildirir örneğin. bu eylem, görüldüğü üzere fetişist bir eylem tipidir.

    aynı dönemde çevresinde yaşayan oğuzların ise, tanrının tek olduğuna inandıklarını görürürüz. yine ibn-i fadlan, oğuzların yemin edecekleri zaman işaret parmaklarını göğe kaldırarak "bir tengri" dediklerini anlatır. yine o dönemde, belki de hazar kağanlığı ve musevilik etkisiyle oğuzların bazen tanrı için "tengri" yerine, "uluğ bayat" yani "ulu ve saygın isim" adını kullandıkları da dönem kaynaklarında gözükür. judeo-hıristiyan inançta gözüken "rabbinin adını boş yere ağzına almayacaksın" prensibi, ın doğu komşuları olan oğuzlar tarafından kabul edilmiş gibidir.

    ise, açıkça nefret ettiği gayrımüslim türklerden bazı grupların, dağa, taşa, anlamlandıramadığı ve güçlü gördüğü her şeye tanrı dediklerini yazar.

    altay civarında toplanan değerli antropolojik verilerde yaratıcı tanrı olarak karşımıza çıkarken, bir de ak-ana isimli primordiyal ve feminen bir tanrıça/titan (?) gözükmektedir. altaylarda toplanan yaradılış hikayelerinden yola çıkarak, eski türklerin kesinlikle çok tanrılı olduğunu söylemek ise bana kalırsa mümkün değildir. örneğin altay yaratılış destanında, kayra kağan, o zamanlar adı "kişi" olan ve sonradan "erlik kağan'a" evrilecek karakterin yoldan çıkarttığı insanları cezalandırmak için açıkça bir budist motif olan melek mandişere'yi görevlendirir. demem o ki, türklerin de aralarında bulunduğu kuzeyli barbarlar, onların oluşturduğu hsiung-nu konfederasyonu veya göktürk kağanlığı döneminde derlenmeyen, muhtemelen çok sonraları başkaca dinler etkisiyle oluşturulmuş, özellikle budist etkisi çok baskın, görece yeni altay inançlarını sırf çok tanrıcı diye daha arkaik veya eski türk dininin orijinal hali olarak kabul etmek doğru değildir.

    türk adıyla tarihte kendinden ilk defa bahseden göktürkler ile, selefleri oldukları irani ve çinli komşuları tarafından da kabul edilen kavimlerin inançlarıyla ilgili olarak bildiğimiz şey, aslında çin inancına yakın olan bir ebedi göksel cennet inancı ve zaman zaman fonksiyonu tam olarak anlaşılamayan dişi, tanrımsı büyük ruhlar inançlarıdır. 18. yüzyılda altay'da veya sibirya'da derlenmiş her inancı, sırf hint-avrupa tipi paganizme benziyor diye eski türk inancı olarak kabul etmenin bilimsel bir yanı yoktur.
    0din 
  2. eski türklerin şamanizm dinini benimsediği söylense de aslında bu yanlıştır. kimilerine göre safsata da olsa, türkler her zaman tek tanrıya inanmışlardır. ve bu yüzden islama geçiş ve kabulleniş süreci bu kadar kolay ve hızlı olmuştur.

    nitekim, türklerin atası olarak kabul edilen oğuz kağan, kur'an'da da bahsi geçen hz.zulkarneyn'dir ve türklerin arasında, islamın özü kabul edilen hanif dini yaymıştır. şurada detaylı bir araştırma yapılmış hatta bu konuda. orhun kitabelerindeki bilge kağan sözleri ile kur'an'da kehf suresinde bahsedilen zulkarneyn as arasındaki benzerlik tesadüf olamaz sanırım.
    #194040 vuslatahasretvar | 5 yıl önce
    1din