Gelenekler üzerine kurulu bir tören olan düğünün vazgeçilmez geleneğinden birisidir gelin çiçeği.
geçtiğimiz günlerde tesadüfen karşıma çıkan gelin çiçeğinin tarihçesine dair bir bilgi şu şekilde -ki düğün organizasyonu içerikli bir çok sitede yer alıyor -16. yy.'da düğünler haziran ayında yapılırmış. insanlar yıllık banyolarını mayıs ayında yaparmış. haziran ayına kadar üzerinde biriken kötü kokuyu kamufle etmek isteyen gelin güzel aromalı çiçekler kullanırmış. böylesine saçma bir sebebi uyduran uydurmuş anladık. uydurulmuşa, hele ki yıllık banyo gibi bir saçmalığa itibar edip yaymak cahilliğin en iyi örneği olsa gerek.
biraz araştırınca antik çağlarda gelinlerin düğünleri esnasında buğday gibi tahılları üzerlerinde aksesuar olarak taşıdıkları bilgisine ve devamına erişebiliyorsunuz. O dönemlerde bazı çiçekler ve bitkiler bereketi, bolluğu, doğurganlığı simgelermiş. buğday da doğurganlığı simgeleyen bitkilerden.
uğursuz ve kötü enerjileri de üzerlerinden uzak tutmak için (bizim nazar diye tabir ettiğimiz olay) ellerinde tuttukları çiçekleri insanlara atarlarmış. bu şekilde kendi üzerlerindeki dikkatin çiçeklere yönelmesini sağlarlarmış. bu da şimdilerde gelinin buketini kapan bekarın evleneceği inancına sebep eylem.
sanırım ikincisi yıllık yıkanma hikayesinden daha mantıklı ve kabul edilebilir.
Çok önemli bir şey olacak ki insanlar rezil kepaze ediyorlar kendilerini bunu yakalamak için. Kucağındaki çocuğu düşürenini gördükten sonra zaten konuyu kapattım ben kendimce.