Filmi çekilebilecek düzeyde ilginç bir hikayeye sahip uzay aracı. Uzay aracı demek ne kadar doğru olur o da tartışılır; masallardaki dev misali bir dudağı yerde, bir dudağı gökte olacak devasa kule. Tanrılara erişmek isteyen insanoğlunun ne zaman inşa edildiği bilinmeyen babil kulesinin gerçeğe dönüşecek hali. Muhteşem!
Hikayeyi ilginç kılan noktalardan birisi ise esas oğlanın türk olması.
Yıl 2006. Ajanslara düşen bir haber ile ülkece göğsümüz kabarıyor:
"Japon Uzay Havacılık Dairesi'nde (JAXA), 58 kişilik ekibin başında bulunan İzmirli bilim adamı Doç. Dr. Serkan Anılır, üzerinde çalışılan 15 milyar dolarlık “Uzay Asansörü” projesine “ATA” ismini verdi. ATA projesi hayata geçirildiğinde yeryüzünden uzaya 36 bin kilometre uzunluğunda dev bir asansör kulesi inşa edilecek"
"Doç. Dr. Anılır, ‘ATA Uzay Asansörü’ projesiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Uzay asansörü projesi, bir ilk olacak. Hedef; yeryüzünden uzaya kesintisiz bir bağ kurmak. Kuracağımız dev kulenin uzunluğu toplam 36 bin kilometreyi bulacak. Bunu gerçekleştirmek için çok önemli isimler biraraya geldi. Uzaya ulaştıracağımız kule için en hafif meteryali bulmak zorundayız. Bu materyali bulmak için çalışıyoruz. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri göz önüne aldığımızda projenin 2018 yılına kadar tamamlanacağını düşünüyoruz. Projenin toplam maliyetiyse yaklaşık 15 milyar doları bulacak. İmkansız gibi görünen proje bittiğinde hem insan, hem yük taşıyacağız. Sistem, kullanacağımız malzemelerden dolayı enerjisini güneşten elektrik enerjisine çevirecek, kendi üretecek”"
Fakat bir kaç yıl sonra japonlar bir tuhaflık farkediyor. über bir insan olan Dr. Serkan Anılır'ın tezini inceliyorlar ve %59 gibi yüksek bir oranda intihal çıkıyor. Ama nasıl olur? Adam zamanında Nasa astronotuymuş; fotoğrafları falan var?
Nasa böyle bir kişinin astronot olduğunu yalanlıyor, Türkiyeye soruyorlar "bizimle bir ilgisi yok" cevabı alıyorlar.
Meğer adamın söylediği 10 şeyden 9 tanesi yalanmış. Herkesi trolleyip gitmiş.
Konu ile ilgili kendisinin yazdığı bir blog içerisinde uzay asansöründen bir animasyon projesi olarak bahsetmiş. Ne kadar doğrudur bilemiyorum; böyle bir animasyon da bulamadım:
anilir.blogcu.com/...
İlk 2 bağlantı "valla bir gün yaparlar falan, rezil olmayalım" tadında hazırlanmış. Ama özetle diyor ki "teorik olarak yapılabilir ama... Pratik olarak mümkün değil gibi"
Son bağlantı güzel ve somut bir şekilde karşılaşılacak zorlukları açıklamış; yapılmasını zorlaştıran nedenler:
1- Bu kadar büyük gerilime dayanacak malzeme yok
2- Titreşim. Ayın ve güneşin çekimi, güneş rüzgarları gibi nedenlerle o kablo titrer. Her yapının bir rezonans frekansı vardır, o frekansta titreşirse geçmiş olsun.
3- Tırmanan yükün yaratacağı sallantı. Tırmanma başladığında uzaydaki yük dünyaya çekilecek. Sonra sarkaç gibi gidip gelmeye başlayacak. Bu etkiyi azaltmak için tırmanacak olan yükün çok yavaş hareket etmesi gerekir, bu yüzden tırmanma işlemi günlerce sürebilir.
4- Uydular, uzay çöplüğü ve mikro meteorlar. (Saatte 40 000 km hızla hareket eden nesneler. Bir mermiden 200 kat daha hızlı)
5- Sosyal ve çevresel riskler
"Diğer nedenler" altında daha az etkili nedenler belirtilmiş ama bunların içerisinde bulunan van allen kuşağı, yükün yavaş tırmanması zorunluluğu ile birleşince insan (hatta elektronik cihaz) taşınmasını imkansız hale getirecek kadar radyasyona maruz kalmaya neden olabilir.
Peki "yaparım ben bu işi" diye ortaya çıkan Japon şirket? Sanırım bu konuda bakış açısı "yapsınlar da görelim" şeklinde. Merakla bekleniyor.