bu başlık @zil 130 tarafından ukde olarak kaydedilmiştir.
durkheim 1858'de fransa'da doğmuştur. yahudi bir aileden gelip babası gibi haham olmak istediğinden İbranice, Eski Ahit ve Talmud eğitimi alır. lakin sonrasında bildiğim kadarıyla agnostik olur.
okul hayatında başarılı bir öğrenci idi, çok sağlam hocalardan ders almıştır.
Bourdeaux Üniversitesi Felsefe Bölümünde sosyal bilimler dersi vermeye başlamasıyla sosyolog unvanını almıştır diyebiliriz. burada Toplumda İşbölümü, Sosyolojik Yöntemin Kuralları ve İntihar'ı yazar. bu üç kitapta onu baya yüceltir, baya bir saygınlık kazanır. hatta derler ki fransa sosyolojisi durkheim sayesinde zirve noktasını yaşamıştır (ama bence yanlış koca bourdieu var, onu da sonra anlatırız). durkheim bu okulda "öğrencilerde topluma karşı bağlılık duygusu kazandıracak ve aynı zamanda toplumu analiz etmek ve daha iyiye götürmek için gerekli dindışı bilgiler ve becerileri geliştirecek bir 'yurttaşlık ahlâki yaratmak" istemekteydi. tüm kitaplarında da ortak bir ahlaka değinir.
Comte'dan 60 yıl sonra Fransız toplumsal düşünce sistemini tutarlı teorik bir yaklaşım haline getirmiştir. tüm kariyerini de "insan toplumlarında bütünleşmenin ve düzenin temelini oluşturan nedir?" sorusuna cevap arayarak geçirir.
Toplumda İşbölümü kitabında toplumlarda işbölümünün nedenleri, karakteristikleri ve işlevleri üzerine yoğunlaşır. (1) toplumsal dayanışma,6 (2) kolektif bilinç/vicdan, (3) toplumsal morfoloji/ (4) mekanik ve organik dayanışma, (5) toplumsal değişme, (6) toplumsal işlevler ve (7) toplumsal patoloji sorunlarına/başlıklarına değinir. burada da toplumları mekanik ve organik dayanışma olarak ayırır. mekanik dayanışmalı toplumlar az gelişmiş toplumlarda olur, bireyler benzerdir, biri işini yapmazsa sistem aksar vs vs diye gider. organik dayanışma ise gelişmiş toplum tipidir. bireyler değerli, birbirlerinden farklıdır. biri işini yapmazsa tüm sistem çöker vs vs.
Sosyolojik Yöntemin Kuralları kitabında ise (1) "Toplumsal Olgu Nedir?", (2) "Toplumsal Olguları Gözlem Kuralları", (3)Normal ve Patolojiği Ayırmanın Kuralları", (4) "Toplumsal Tipleri Sınıflandırma Kuralları", (5) "Toplumsal Olguları Açıklama Kuralları" ve (6) "Sosyolojik Kanıtları Elde Etme Kuralları". başlıklarını içerir çok sosyolojik annem, o yüzden direkt atlıyorum. belki başka zaman özetini yazarım
son bahsedeceğim kitabı ise "intihar"dır. durkheim burada intihar olgusunu sosyolojik yöntemin kurallarını sistematik şekilde uygulayarak araştırır (çok akademik bir cümle oldu). durkheim intihar tipini dörde ayırır: bencil, özgeci, anomik ve fatalist. bencil intihar tipinde: birey gruptan/toplumdan uzaklaşır ve egosu toplumsal ego karşısında ezilir. bunun neticesinde aşırı bireyselleşerek bencil intiharda bulunur. özgeci intihar tipi: gruptan/toplumdan ayrılmak için intihardır (evet saçma) gruba aşırı bağlılık nedeniyle, onlara iyilik yapmak için edilen intihardır. bu iki intihar tipi az gelişmiş toplumlarda görülür.
anomik intihar: birey arzu ve isteklerini dizginleyemediğinde, toplumda kendine yer bulamadığında, toplumdan uzaklaştığında/koptuğunda intihar edişi temsil eder. fatalist intihar ise: bunu direkt durkheim'dan alıntı yapacam çünkü yorum katmama gerek yok ve hepinizin bildiği intihar tipi budur; "aşırı düzenlemenin, gelecekleri acımasızca engellenmiş ve tutkuları baskıcı disiplin tarafından şiddetle boğulmuş kişilerin" ürünü. tanıdık geldi değil mi?
neyse efendim son olarak durkheim'ın ölümüne değiniyim. Durkheim'ın oğlu bir sosyal bilimci idi, ve durkheim oğlunun kendi çalışmalarını devam ettireceğini düşünüyor, mirasını ona bırakacağını hayal ediyordu. ne yazık ki oğlu 1. dünya savaşı sırasında öldü ve durkheim bunun üstüne psikolojik bunalıma girip her şeyden elini ayağını çekip 2 yıl sonra kendi de ölmüştür. buraya kadar okuduysanız teşekkürler, umarım yazabilmişimdir.