"Şairin Ölümü" adlı şiirinde Puşkin'in bir düello sonucu ölümünü cinayet olarak niteleyerek ve Çarlık yönetimini suçladığı için dönemin pek çok muhalifi gibi kafkasya'da cepheye sürülen, buradan sağ salim döndüğünde fransız büyükelçisi'nin oğluyla düelloya tutuştuğu üçin bir daha Kafkasya'ya sürülen, izinden dönerken hastalanıp piyatigorsk kentinde dinlenmek zorunda kalan, bu arada yine kendini tutamayıp fransız bir subayla girdiği düelloda 27 Ekim 1841 günü henüz yirmi yedi yaşındayken yaşamını yitiren büyük şair. Keşke ateşli ruhuna biraz daha hakim olabilseydi de daha yıllarca eserler verebilseydi.
kafkas sürgünü sayesinde edebiyat dünyasına geroy nashego vremeni başlıklı bir başyapıt kazandırmış olan rus romantik yazar.
kontes emilia musina-pushkina'ya aşık olmuş ama kontes evli olduğu için ve dindar olduğu için pek yanaşmamış lermontov'a. lermontov da kontesi iffetin simgesi olan zambakla özdeşleştirmiş. kontesin kalbini de bastille hapishanesi'ne benzetmiş.
bastille'den kastı zor zaptedilmesiyse bir şey diyemem de, eğer muhafazakarlığından ötürü böyle bir benzetme yaptıysa da ayıp etmiş amcamız. herkesin hayatına kimse karışamaz, isteyen istediğini reddeder.*
acaba benim reddettiğim kadınlar da benim hakkımda böyle güzel betimlemeler de yapmışlar mıdır ki? genelde hep erkekler reddedilişlerinin üzerine kaleme sarılıyorlar. gerçi ateş de değilim ki cürmüm kadar yer yakayım.* "salak" deyip gitmişlerdir en fazla herhalde.*