ansızın gelen, gelince hiç gitmeyecekmiş gibi duran, sonra hiç fark ettirmeden usul usul sönen bir alev fırtınası.
sebebi herhangi bir şey olabilir. patlak vermesi için ufak bir hadise dahi yeterlidir. bir anda başlar ve ardından normal şartlarda öfkeyi tetiklemesi mümkün olmayan ilgisiz şeylerle beslenerek büyür. kafaya takılan bir problem, yapmak istenip yapılamayan bir şey, birinin söylediği kırıcı bir söz, hatırlanan bir korku ya da herhangi başka bir şeyle başlar, büyür, çığ olur.
kontrolü zordur. öfke bedeni ele geçirmişken bulunan ortam ve öfkeyi besleyen etmen sayısı öfkenin süresini ve şiddetini doğrudan etkiler. bazı kişilerin yüreği onu kontrol altına alabilecek kadar büyüktür. ya da gizlemeye yetecek kadar. ama öfke hain bir düşmandır. kontrol altına alındığında bile aslında kontrol altına alınamamıştır. üstü örtülmüş, kapatılmış, su yüzüne çıkması engellenmiştir. o an için dindirilmiş bile olsa başka etkenlerle her seferinde öncekilerinden daha güçlü olarak patlak verir. her seferinde daha da güçlenir.
insan öfkeliyken yapabildiklerine şaşır. asla cesaret edemeyeceği şeyleri başardıkça öfkenin, kontrollü bir öfkenin yararlı olabileceği yanılsamasını kapılır. öfkesini kontrol edebileceğini ve bundan menfaat sağlayabileceğini düşünür. öfke de buna izin verir. bu sayede yerini sağlamlaştırır.
öfke gün ve gün büyümeye devam eder. gürbüzleşmeye devam eder. kontrolü tamamen ele alacağı günü sabırla bekler. onun vakti çoktur. onun kaybetme korkusu yoktur. o son olayı bekler. birden ve en şiddetli haliyle ortaya çıkacağı, kişiyi cinnete sürükleyeceği o son noktayı.
yerde yatan cesetlere bakınca söner ancak. yerini yalın bir pişmanlığa bırakır.