parasız zamanımda sırf kursları bedava diye yaptığım çin savunma sanatı.
estetiğin ön plana çıktığı, çin kültür devriminin budadığı (kültür devrimi/#166869), federasyonlu versiyonu uzakdoğuda popüler ve yaygın bir atletik oyundur. son yıllarda çıkan haberlere göre türkiye'deki hali içler acısı. bir aile buna çökmüş, adamın kızı, kendi yarışıp kendini puanlıyor, rakip sporcuların yarışması keyfi (ve cebbi) nedenlerle engelleniyor, spor açık açık aile pikniği kriterleriyle yok ediliyor.
federasyon başkanı haberlere -elbette- türban, vatan hainliği ve siyonizm argümanlarıyla mantıklı cevaplar vermiş.
türkiye macerası bir kaç gündür gazetelerde bol bol skandallarıyla anılan spor dalı. şimdi adamın biri uzakdoğuya gitmiş bin bir zorlukla bi spor öğrenmiş, tutmuş bunu türkiyeye getirmiş, yedi sülalesine öğretmiş, azmetmiş, federasyon kurmuş, organizasyon yapmış, para harcamış, uğraşmış didinmiş... şimdi sen bu adama o yarışmalarda yok hakem oldun, yok ananı bacını enişteni kaynatanı kayırıp şampiyon yapıyorsun falan diyemezsin. şimdi de diyorlar ki bilmemkimin eşi hakem olduğu turnuvada katıldığı kategoride birinci ilan edildi falan filan. e memlekette zaten o kategoride bu sporu yapan insan sayısı 1 kardeşim demek ki, ne yapsın insanlar?
dünde bu skandal haberleri yüzünden federasyon başkanı mı ne artık demiş ki "dünya siyonizmi bize saldırıyor". dünya siyonizmi de diyor ki "ben ne alaka amk"...
Türkiye'de federasyon ile spor kulübü arasındaki fark anlaşılmadığı için sporla ilgisi alakası olmayan niyetlere, sporu dalını babanın tarlası bellemek normal karşılanabiliyor.
Bunu dalışta da gördüm. Başka dallarda da. Daha geçen hafta tenis federasyonu "yönetimde rakibimiz olan ekibin kampına gitmemenizi şart koşuyoruz" diye yazı gönderdi mesela. Ulan sporcu maç peşinde sen krediyi rakip ekip almasın diye fırsat iptal ediyorsun sanki çok varmış gibi. "Daha iyisini de sen yap?" Yok.
Neyse konuya gelirsek, Türkiye federasyonuysan, her sporcuya eşit fırsat vermek ve objektif değerlendirme yapmak zorundasın. Federasyon olmanın şartları var. Sevmediğim sporcuyu almam, ülkede ona bu sporu yaptırmam, kızım da kendi yarışsın, kendi puanını da kendi versin, içimden öyle geldi" diyemezsin
Yoksa onlarca dövüş sanatını öğrenip kendi okulunu açmış, kafasına göre öğreten hoca var. Git kendi okulun, kulübün düzeyinde paranı harca, ne yaparsan yap.
