Ben ilk defa hayatımda alkolü lise 2'nin yazında bir arkadaşla beraber almıştım. Küçük bardaklarda vişne suyu ile beraber votkaları shot atıyorduk. Çok hoşuma gitmişti. Eve kafam dönük gidip korkudan öldüğüm o geceyi hatırlıyorum. Sonra yine votka ile devam etti. Geçen sene ilk defa bira içmeye başladım ki (aslında önceden de içmiştim) votkayla başladığım halde en kokusunu sevmediğim ve tiksindiğim biraydı. Şu an ise resmen canım çekiyor. Su gibi geliyor böyle. Acayip bir şey demek ki bu alkol bağımlılığı. Votka, bira hariç bir de şarap içtim başka da alkol almadım hayatımda. Ama votka ve şarap midemi bulandırıyor şu an. Favorim bira o yüzden. Hoş çok içerim gibi genel erkek iddiam da yok. Alkol eşiğim düşüktür. İlk biradan evdeysem uykum gelir, dışarıdaysam mayışırım. En fazla 3 içerim galiba. Zaten bu çok içerim benin havasını anlamış değilim. Bu alkolü içmekteki amaç hafif kafa güzelliği, sohbet mubabbet ve çakırkeyf olmak değil mi? Ee siz 10 tane içip hem vaktinizi hem de paranızı yakıyorsunuz, ben ise 2-3 tanede muhabbetin kralını yaşıyorum. Bence buna bir de bu yönden bakmalı çok içerim diyenler. Zaten birçoğu bizim milletin maval okuması, klâsik. Hep öyle derler sarhoş olunca, yaaa moralim bozuktu, yaaa işte ben sarhoş değildim de bilmem ne. Neyse kötü bir bağımlılıktır, başlamayın. Akciğerlerimin yanısıra karaciğerlerlerim de iflas edecek sanırım. Neyse, zaten: " we die young. "