devlet nedir? ne işe yarar? bu soruyu pek soran yok. satın aldığı her şey üzerinden dolaylı vergi ödeyen vatandaşın hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi devletin sorumluluğu değil midir. temel sağlık hizmetlerinin devlet tarafından finanse edilmesi ve her vatandaşa ücretsiz sunulması gerekiyor. yol, köprü, cami, saray yaptırmadan önce sağlık düşünülmelidir. peki ne yapıyor devlet. her vatandaştan olur da hasta olursa diye para istiyor. bunu da çalışanın ücretinden kesinti yaparak tahsil ediyor. bu dahi esasında kabul edilemez. yetmiyor, çalışmayan, işsiz, geliri olmayan insana da ya hasta olursan, sana nasıl bakarım ben diyor. senin gelirin de yok ama ne yap yap bana para ver diyor. ben o parayı bir kenara koyayım, hasta olursan sana bakayım diyor. bu kadarını sülün osman yapmadı.
Bir ara şahsıma sessiz sedasız çıkartılan bir sağlık borcuydu. Faizleriyle birlikte 1,2 bin lira tutuyordu. Evdekilerle bu konuyu konuştuk. Konuşmamız esnasında bir akrabamızın başından geçenleri ve bu ödemenin sözde ne kadar yardımcı olduğu yönünde bir kanıya varınca köşeye bile yığamadığımız yaklaşık 125 kitap parasını bu sömürgeci yapıya vermek zorunda kaldık. O zamandan bu zamana 10 ay kadar daha ödemiş, yine yaklaşık 45 kitap parasını bu sömürgeci yapıya vermek zorunda kaldım. Üniversiteye başlayınca okuyanlar için borç çıkartılmaya başlanılan yaşa (25) kadar bir lütufmuş gibi ödeme yapmayacağımı öğrendim. Peki, ben bunlara ödeyeceğim parayla neler yaptım? Yaklaşık 30’a yakın kitap satın aldım, fanı arızalanan dizüstü bilgisayarımın fanını değiştirdim ve kendime dambıl aldırttım. Sosyal bir insan olsaydım bir ihtimalle bu parayı arkadaşlarımla harcayacaktım. Ancak öyle olmadığım için temel gereksinimlerime harcadım. Sömürgeci yapı sağ olsun, insanların temel gereksinimlerimine ayıracağı paraya kadar düşmüş. Bu toplum bunlara sırf emelleri uğruna göz yumabildiği ve bir kamuoyu yaratılamadığı için elimden sadece beddua etmek gelebiliyor. Şayet yaratıcı varsa bu çıkarttıkları borç için bile kendilerinin bin türlü belâlarını versin, şayet o para boğazlarından geçtiyse o an orada inim inim boğularak ölsünler.
halen daha tıkır tıkır işlemekte olan resmi haraç.
sokakta yaşayanların bile aylık 213 liradan her ay borçlandırıldığı, yıllardır sigortalı çalışanların bile borçlu gösterildiği, devletin kurumları arasında bağlantının "sıfır" olduğunu açık açık ortaya koyan, askerdeki adama bile borç kilitleyen bir sistem ne kadar ayakta kalabilir? bu ülkede oldukça uzun süre ayakta kalabilir.
"imf'ye olan borçları sıfırladık ey cehapeee" diyenlere inanmayın. devlet kağıt üzerinde halkından alacak üretip (gss sisteminin yürürlüğe konma nedeni de budur) imf borçlarını bir süreliğine dondurmuş oldu. sokaktaki kağıt toplayanın bile beline borç yükü koyup "imf'ye borcumuz yok artık" yalanını söyledi.
bu bir haraçtır. gölcük depremi sonrası çıkan ve hayatın her alanında alınmaya devam eden, toplanan paraların depremle alakalı hiçbir projede kullanılmadığı ötv gibi...
insanlara almadığı bir hizmetten dolayı, halka hizmet etmesi gerekirken zulmeden bir yapı tarafından çıkarılan borçtur, haraçtır.
mesela maddi durumu yerinde olan bir kişi herhangi bir sağlık sigorta primi yatırmıyor ve hasta olduğunda aldığı hizmetin karşılığını ödeyip sağlıklı olma durumunu sürdürüyor diyelim. bu hizmeti kamu hastahaneleri yahut özel hastahanelerden ücreti mukabilinde alıyor ve devletin kendisine sunduğu ilerki yaşlarda emekli olma durumunu önemsemiyor diyelim, ki bunu yapan birçok kişi mevcut hali hazırda. Fakat devletimiz diyor ki, hayır dostum! sen pek hasta olmuyorsun, eğer prim atırsaydın normal şartlarda senin sırtına daha çok binip daha çok kazanacaktım. o yüzden ya git asgari ücretin 1/5'i kadar prim yatır emeklilik sırasına gir ya da devletimizi sana emeklilik maaşı ödeme külfetine sokmadan almadığın hizmet için de haraç ver diyor. işin özeti bu.
hadi maddi durumu yeterli olan bunu takmaz. peki yeni mezun ve iş bulamayan 25+ yaşındaki bir genç ne yapacak? evdeki elektronik eşyaları lüks sayıp sanırım hala yeşil kart denilen sağlık hizmetinden yararlanma kolaylılığını sağlamamak için ellerinden geleni yapıyorlar. ee bu durumda diyorlar ki, biz devlet olarak sana iş olanağı sağlayacak şeyler sunamadık ve buna rağmen sen bize seve seve almadığın hizmet için para ödemek zorundasın. sende yoksa git ailenden al, getir bizim cebimize koy. yazdıkça sinirleniyorum ve küfür etmemek için tutuyorum kendimi ama sormadan da edemeyecem: almadığım hizmet için niye para ödeyecem?
hukuk kurallarına aykırı gerekçesiyle silinmiş entrym. sansürleyerek yazmıştım halbuki. bahsini ettiğim kısmı silip tekrar paylaşmak istedim.
Çevremdekilerden duyduğum kadarıyla devlet, borçlulara mesaj atmaya başlamış borç tahsil edilmezse yasal işlemler başlayacakmış. Nakite sıkışıp kendi arabasında sigara içen adama bile ceza yazdıklarına göre gss borçlarına yakında başlayacaklar gibi gözüküyor. Bakalım insanlar bu kadar borçtayken nasıl bir infial yaşanacak.
(gss prim borcu/#243020) başlık/numaralı girdi üzerine yaşım 25 olunca ve hâlen borç çıkartılmadığını öğrenince babam aracılığıyla bu durumu sordurttuk. Bin 400 lira alacağım olduğunu öğrendik. Bu alacak için kuruma gidip dilekçe vermem gerektiği söylendi. Bugün gittim ve veznedeki memur bu parayı işe başlayana kadar alamayacağımı söyledi. Ben de hazır gelmişken dün çıkartıldığını gördüğüm birisinin son ödemesi 30 haziran 2021 olan 35,78 lira ile diğerinin son ödemesi 2 ağustos 2021 olan 107,33 liranın bu paradan kesilmesini ve bana dekont vermelerini söyledim. Kendilerinin bunu kesemeyeceğini, kafasına estiği bir günde sistemin otomatikmen keseceğini, bunun takibini benim yapmamı, -bu arada faiz binmiş binmemiş umurunda olmayarak- kesmezse o kuruma -onca yolu babasının hayrına geliyormuşum gibi- tepip gelmem gerektiğini, böyle olduğu için de hâliyle de dekont veremeyeceğini söyledi. [Para ben alsaydım ve bana ödettirseydi bankadan ya da bunların dandik mi dandik sistemlerinden dekont alabilirdim.]
Bu ülkede hem işsiz hem de öğrenci olmaya dayanmak, ciddi bir psikolojik bağışıklılık gerektiriyor. Allahsız kitapsızlar, her yıl enflasyonu düşük gösterip bu tür borçlara hayvan gibi zam yapmasını biliyorlar. Geçen seneyle bu sene arasında en aşağı 25 lira fark var. Bu yeni ücretlendirme olan -80 lira kitaptan değerlendirilirse 1,25 kitap tutarındaki- 107,33 lira (bakın hele kuruşu da var haspamın) almayı bilen bunlar, iade konusunda mıy mıy ediyorlar. Babama bu durumu söyleyince avukata bulaşmak istemeyen kendisi gerekirse avukata başvurabileceğini söyledi. Zaten işsiz adamdan hele hele okuyan bir kişiden neden para alındığını düşündükçe deli oluyorum. Ben de safım ya, bin 400 lira elime geçer ve o parayla sepete attığım 16 kitabı sipariş ederim diye bekliyordum. Galiba bu gidişle biraz daha bekleyeceğim gibi duruyor. Bu arada önceki beddua zincirimi sürdüreyim: “Şayet yaratıcı varsa bu çıkarttıkları borç için bile kendilerinin bin türlü belâlarını versin, şayet o para boğazlarından geçtiyse o an orada inim inim boğularak ölsünler.”
Hastalanıp hastaneye gitmeseniz bile devletin "banane ben seni sigortaladım öde ehehe" deyip size borç geçirmesidir. Evet biraz kaba oldu ama maalesef durum bu devlet düpedüz alenen vatandaşına borç kitliyor. Aynı dönem mezun oldum arkadaşlarımla, aynı dönem askere gitmişiz, adama 2bin çıkarmışlardı işte gelir tespiti filan 900 tl'ye düşmüştü. Bana 3bincik itelemişlerdi nedeni nasılı derken yapılandırmayla 2bin kadarını ödemiştim evlat acısı gibi koymuştu. 3-3,5 sene kadar önce durum böyleydi şimdiki mevzuatı bilmiyorum.
bir sabah kendisine uyanığım borç. türkiye böyle bir yer. akşam borçsuz yatıyorsun mesela, aldığın yok, verdiğin yok. sabaha biri arıyor diyor ki "bilmemnereye bir bak". bakıyorsun: çat! bir sürü bin lira borcun var devlete.
genel sağlık sigortası tüm dünyada açık veriyor, sorunlu, borçlu. ite kaka nereye kadar gidecek göreceğiz.
uzun zamandır bakmamıştım, 2016'ya ait 3 aylık bir borcum vardı.
faizleri kaldırılıp tekrar ana paraya döndürülmüş ve 2021 nisan sonu tarihine son ödemesi koyulmuş haraç.
not: neredeyse 26 yılım var, askerlik ve 2 kez işten ayrılma dönemlerim hariç 7700 küsür gün prim ödemişim bu devlete hem de ilk 1,5 yıl hariç tamamı tavandan.
benim yerime ihaleci arkadaşlar ödesin!
hiç bir yere imza atmadığım halde hanede 8bin tl bir borçla peşimden kovalayan sistemdir.bu kadar adaletsiz bir uygulama olamaz.hayır ne zaman kitlediniz? madem bu adam işsiz, sigartasına kıyak geçmek istedin eyvallah.neden destek olmazsın da halen geçirirsin anlamam ki?bir ara silinecek dendi seçimlerden önce, sonra sağlık hizmetimi de kestiler.ödemicem len.zaten emeklilik yaşı 60, size de yar olmaz bana da.