Yolda giderken önünden geçtiğim teknoloji mağzalarının veya büyük teknoloji mağzalarındaki televizyonları açıp açıp kapamak.
Şöyle ki ; benim telefonun modeli lg g2 ve telefona gömülü bir uzaktan kumanda programı var. Aklınıza gelecek gelmeyecek her türlü markanın, televizyon, klima vs. Ürünleri için kullanılıyor.
Telefonu ilk aldığımda uygulamayı keşif etmem biraz uzun sürdü. Çok pişmanım daha önce keşif etmediğim için. Çok pis makara çıkıyor çünkü.
Yolda gidiyorum, bir arçelik mağzasının vitrinine dizmişler televizyonları, telefonu çıkarıp direkt kapatıyorum hepsini tek bir hareketimle. :) onlar geri açıyor ben kapatıyorum, onlar açıyor ben kapatıyorum. Baktım onlar açmıyor ben açıp tekrar kapatıyorum. Mağzanın dışından yaptığım için kimse de bilmiyor benim yaptığımı. Çıldırma noktasına geliyor çalışanlar.
Sonra büyük bir avm'nin teknoloji mağzasına girdiysem eğer. Yine aynısını yapıyorum. Televizyonların benim etki alanıma gireceği ama kimsenin benim yaptığımı fark etmeyeceği bir yere konuşlanıp yine başlıyorum aynı şeyleri yapmaya. Teknik ekip geliyor kurcalıyor televizyonları falan bir şey mi oldu diye. Yazılımı falan kontrol ediyorlar derken bir sorun olmadığı görüldüğünde komple elektriği kesiyorlar televizyonların.
Çok eğlenceli oluyor yav. Bunu yapmaktan kendimi alı koyamıyorum. :)
türk ya da yabancı fark etmeksizin zenginlere/ünlülere ''bu hayatta mutluluğun anahtarının diğer insanlara/doğaya yardım etmek olduğuna'' dair mesajlar atıyorum. depresif olanlarını da özellikle seçmeye çalışıyorum. sonra da mesajı kendimden siliyorum okuyup okumadığını görmemek için. mesajı görmediğini görürsem kudururum ben kesin. kafa rahat.
çekirdek & çayın aynı anda bulunduğu ortamlarda, çitlediğim çekirdekleri dudağımla dişim arasında biriktirip çayı öyle içmek. en sonunda ise tüm çekirdekleri yavaş yavaş çiğneyip yemek.
Yolda yürürken kadınları kızları kesen elemanları kesmek. Hayvanca ya da zarifçe olan bakışlarını izlemek. Bazen abartıp, bir kesene bir de kesilene bakma olayını altı yedi kez tekrarlamak.
ben çocukken barbielerimi suda boğmaktan zevk alıyordum. çok merak ediyorum böyle zevki olan başka çocuk var mı diye. şu ana kadar kime dediysem manyak ilan edildim.
whatsapp gruplarında yazım yanlışlarını ısrarla düzeltmek. hatta mesajlar biriktiğinde (veya bilerek biriktirerek) teker teker yazım yanlışlarını düzeltmek. küfür yemek de en zevkli kısmı. *
"klasik müzik insana huzur veriyor" diyen insanlara schoenberg dayayıp "sen de sonbaharda kırmızı yaprakları ağaçlar altında yürüyor gibi hissediyor musun bunu dinlerken?" deyip kıvranmalarını izlemek.
keigo (saygı dili) kullanarak japonca mail atmak. karşı taraftan kibar dille yazılmış bir mail gelmesi. inadına kibar dile dönmeyip saygı dilinde devam etmek.