lgbti ile ilgili tepkilerde en çok karşıma çıkan aile vurgusu oldu. aile toplumun temelidir, lgbti aile yapımıza tehdittir vs vs..
adam, lgbti nin insanın doğasına ve özüne aile kavramından daha yakın olduğunu, daha eski olduğunu idrak edemiyor çok ilginç bir şekilde. adama desen ki aile yokken yüksek ihtimalle lgbti veya heteroseksüellik dışındaki şeyler, zaten vardı idrak edemez bunu. insanlığın en başından beri dindar ve milliyetçi çekirdek aileler olarak yaşadığını, sonradan götü fazla rahatta kalınca lgbti uydurduğunu düşünüyor. muhafaza etme dürtüsü, sondan başa doğru bir temellendirmeyi neden sonuç ilişkisiymiş gibi algılamasına sebep oluyor. gerçekle ilglilenmiyor, eldeki veriyi fiili durumuna uydurmaya çalışıyor.
cinsel bağlamda normların dışında bulunan insanların ayrımcılığa karşı mücadelesini anlatan çatı kelime. lakin bu hareketi savunduğunu söyleyenlerin çok çok çok büyük bir kısmının mental retardasyondan muzdarip olduğunu düşünüyorum. malum, bu ay onur yürüyüşleri vs. çok oluyor ama ülkemizde bu yürüyüşler yasaklandı. bunun yanlış olduğunu ve insanları yok saymanın hiçbir şekilde çözüm olmadığını anlatmama gerek bile yok bence. bunu yapan insanların özgürlüğü sadece kendilerine sakladıklarını da biliyoruz. ayrıca yargıç gibi davranıp sizi etiketleyip dışlayabilirler de bu yürüyüşleri yasaklayanlar. Yine de yakın zamanda şahit olduğum bir tartışmayla birlikte bu yürüyüşü destekleyenlerin de yasaklayanlardan farklı olmadığına dair görüşlerim iyice, benim için, kanıtlanmış oldu. o yüzden şunu eklemeliyim ki bu toplumsal hareketi destekleyenlerin bir kısmı da tıpkı yasaklayanların bir kısmı kadar yobaz. hatta üstüne bir de hipokratlar. yargılamanın ne kadar kötü olduğundan bahsedip sizi yargılar ve etiket yapıştırırlar. ya da bir kesimi dışlamanın toplumsal bir problem olduğundan bahsedip sizi dışlarlar.
olayı uzun uzun anlatmaya üşeniyorum ama militanlığın ne kadar boktan bir şey olduğunu ve dogmalarının ne kadar da gerizekalıca olduğunu size tekrar hatırlatayım dedim. ha bir de, eğer cinsel normlara uymayanların haklarını savunuyorsanız gidip "kürdistan vardır, lubunyalar vardır!" gibi saçma salak, odak kaydırıcı ve kutuplaştırıcı sloganlar atmayın, atanları savunmayın.
edit: ayrıca belirteyim tarihsel olarak da bir gerçekliktir osmanlı'da kürdistan diye bir vilayet olduğu ama tartışma maalesef bilimsel temelli değildi. kastedilen şeyin ne olduğunu anlayabilmişsiniz diye düşünüyorum.
Ulan ülkede Taliban bayrakları açılıyor ama lgbt bayrakları kadar tepki görmüyor.
Yahu rahat bırakın insanları artık, nasıl mutlu oluyorlarsa onu yapsınlar. Size ne zararı var ? Evinizde mi, iş yerinizde mi, gündelik hayatınızdaki yaşam yerlerinde mi icra ediyorlar bu işi ?
"Ama çocuğum etkileniyor." Diyorsanız da, oğlunuzun ibne olmasından korkmaktansa, esas (bkz: hizbullah) kadrolarının (bkz: milli eğitim bakanlığı) nda olmasından korkun.
Ha ben de istemem çocuğumun böyle bir yönelimi olmasını ama olursa da ne yazık ki bu ülkedeki güncel korkularım arasında ilk 5e bile girmez.
Bu insanlara saygı duymayana saygı duymuyorum fazla. Benim için turnusol oldu.
Ha bunların da takık tipleri beni xfobik olarak görür üslubumdan konuşmamdan ötürü ama hayatta yanında bulunmayacak istemeyecekleri öküz tiplere de ben bu insanları anlattım haklarını savundum o da ayrı.
Övünmek manasında değil kadınlar için de aynısı geçerli, en sert tepkiyi ben koyarım arkadaşlarımla bile sert tartışırım gerekirse, hatta "amma kastın ne duyarcı çıktın be birader! " diye laf da yerim ama günün sonunda "Karıyı şöyle siktim böyle siktim kanka. " diye anlatanlara giderler o ayrı.
İyi olmaya gayret eden insanlar sevilmiyor bu ülkede malum. Ha iyi olayım millet beni iyi görsün diye de yapmıyorum. Empati duygum yüksek ondan hep.
Velhasıl kelam lgbti haklarını savunmayan insanlar kendi haklarını da savunmasın bir zahmet diyorum. Çünkü pragmatist perspektiften bile baksan bu insanlara destek etmek bizim faydamıza. Ezilenin yanında olmaz ödlek birer piç kurusu olup sesini çıkarmazsan bir gün seni ezdiklerinde ağlama hakkın yok kardeşim, o kadar.
türkiye'de ne yazık ki, lgbti örgütleri çok fazla görünür değildir. Ankara'da kaos gl. İstanbul'da lambda istanbul. en aktif olarak faaliyet gösteren örgütlerdir. bunlarla beraber yeni yeni topluluk kazanmaya başlayan örgütler de var. homofobik bir ülke olduğumuz için, görünürlüğünü kılmaları için yapılan faaliyetlere izin verilmiyor. böylelikle sanki hiç örgüt teşkilatı yokmuş gibi bir izlenim yaratsa da aslında aktif olarak çalışan örgüt ve dernekler sosyal ağ ortamında olabildiğince birçok insanı bilinçlendirecek çalışmalar yapıyorlar.
sokakların, zihniyetin, yeryüzünün rengarenk olacağı dilek pek de uzak değil. ancak git gide pek seviyorsunuz itelemeyi, ötelemeyi.
twitter'da 30 haziran 2019 tarihli gündem sekmesinde "nüfus kontrolü" için dayatıldığı iddia edilen lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel, intersex oluşumu.
nüfusumuz 5 milyon kalsa falan anlarım da, bir o kadar nüfus fazlamız var; üstüne bir de nüfus ithal ediyoruz sanki yetmiyormuş gibi. daha ne nüfus kontrolünden bahsediyor bu adamlar anlamadım.
önemli olan nüfusu 200 milyon olan bir türkiye değil ki. 50 milyon ve hatta 30 milyonluk bir türkiye ile de nüfus verimli kullanıldığı sürece bölgede etkin olabilirsiniz.
neyse, konuyla çok alakasız oldu gibi ama yine de aklıma bunlar geldi o gündemi görünce.
ayrıca kim kime neyi dayatıyor arkadaşım? televizyonda görüp transeksüel olmaya karar veriyorsan bir doktora görün bence. pokemon olduğunu zannedip balkondan atlayan çocuktan farkın yok.
katolik kilisesi'nin kendilerine olan tutumu çok yanlış anlaşılabilen cinsel grup.
öncelikle lgbt de dahil olmak üzere her türlü insana kilisenin kapısı açık. benim gittiğim kilisede de lgbt kişiler mevcut. katolik kilisesi din ve ahlak ilkeleri'nde de böyle yazar. hatta papa daha 1-2 gün önce non-binary kişiler hakkında bir demeç verdi:
ama mesele evlilik meselesi işte. bir insanın kiliseye gidip gelmesiyle, imanlı olmasıyla, sakramental haklara sahip olması farklı bir durum. lgbt evlilikleri hristiyanlık açısından sakramental kabul edilemez. din ve ahlak ilkelerinde de bu yazar.
mesela heteroseksüel bir erkek olan ben de katolik olmayan bir kadınla evlenirsem evliliğim sakramental olmuyor. yani sadece lgbti'lere karşı olan bir durum değil bu. evliliğin sakramental olması için belirli şartlar var. o şartlar sağlanamazsa evlilik sakramental olamaz.
son olarak pridenin nasıl ortaya çıktığını da anlattıktan sonra kapatıyorum defteri. yaptığım okumalar neticesinde yeni bilgiler öğrendikçe eklemeler yaparım.
stonewall ayaklamasına değineceğim önce. stonewall ayaklanmaları, abd'nin new york şehrinin greenwich villige bölgesinde yer alan stonewall inn adlı bir bara polisin 28 haziran 1969 yılında yaptığı bir baskına karşı yapılan planlanmamış bir protesto gösterisi ve eylemler bütünüdür. bu gösteriler abd tarihinde eşcinsellere ve cinsel azınlıklara baskı uygulayan sisteme karşı gerçekleşen ilk açık direniş olarak tanımlanır. başta abd olmak üzere, tüm dünyadaki eşcinsel hakları hareketini tetikleyen baş olay ve pridenin çıkışına zemin hazırlayan bir ana başlık olarak anılır. onur yürüyüşü konuşmalarında sık sık bu ayaklanmalardan ve stonewall adı geçer. güçlü bir fitildir.
stonewall ayaklanmalarının hemen sonrasında new york'ta yaşayan gay ve lezbiyenler cinsel, sınıftal ve nesilsel engellere karşı birleşmeye başladı. olayların üzerinden 6 ay geçtiğinde new york'ta iki eşcinsel eylemci grubunun yanında gaylar ve lezbiyenlerin haklarını destekleme amaçlı üç adet gazete kurulur. birkaç yıl içinde de başta abd olmak üzere tüm dünyada lgbti+ haklarını savunan dernekler kurulur. 28 haziran 1970'te los angeles ve new york'ta ayaklanmaların yıldönümünü anan ilk onur yürüyüşü düzenlendi. diğer kentlerde de benzeri yürüyüşler yapıldı. günümüzde stonewall ayaklanmalarını anmak için her sene haziranın sonunda onur yürüyüşleri yapılır. istanbul'da da istiklal caddesinde yapılır.
daha iyi anlaşılması için onur (pride) maden işçileriyle birlikte birlik olarak hak savunucularını anlatan güzel bir film çekildi. izlemenizi tavsiye ederim. eğlenceli bir film.
onur, kişinin kendi oluşunun onurudur. kendi var oluşundan utanmayanın yansımasıdır. "biz varız ve var olmaya devam edeceğiz."
Hakkında, Twitter'da" #Pride2019 " isminde bir Hashtag açılmış ve " 271 B Tweet " ile an itibariyle Türkiye gündeminde 1. sırada. Şöyle başlamak istiyorum. Öncelikle, LGBTİ mevzusunu bizzat kişisinden dinleyene kadar bunun bir "kişisel yönelim" olduğunu zannediyordum; fakat bu kişiyle tanıştıktan sonra LGBTİ bireylerine bakış açım tamamen değişti. Kişinin ağzından dinlediklerimi aynen aktarayım: "Ben, henüz ilkokuldayken aşık oldum Erkek öğretmenime. O gün bugündür de eşcinselim. Ben de istemez miyim "normâl" bir birey olmayı? Bunun normâl olmadığını biliyorum; fakat bu bir hastalık olsa, çözümü de olurdu değil mi? Ama yok."
Hashtag'te adeta irin akıyor insanların ağzından. Türk halkının cahil, tembel ve hiçbir şeyi araştırmayan bir halk olduğuna inanmayanlar, göz atabilirler hashtag'e.
Durum, "şehitlerimizin kemikleri sıızlıyor" noktasına gelmiş, lgbtiler vatan haini olarak işaret edilmeye başlanır olmuş. Adam diyor ki evladı Osmaniye eşcinsel olur mu?
Benim anladığım kadarıyla bu insanlar eşcinselliği tiryakilik gibi bir şey sanıyor, yasaklanmasını istiyor. Başka bir açıklaması olamaz. Söylemler bu kadar sığ çünkü. Sanırsın ki bu yasaklanabilir, önlenebilir ve yasaklanınca kimse hemcinsiyle ilgi duymaz. Yoksa bu yönelimi kötülemenin başka bir açıklaması olamaz. Sigara sanki bu, önce kafada bitircen ve Bi kerede bırakcan kanka. Ama ondan sonra bir kez başlarsan arkası gene gelir.
Zerre sorunum bir ön yargım yok bence insanlar nasıl hissediyorlarsa öyle yaşamalılar, özgür olmalılar. Yalnız şöyle bir durum var ki aynısını feminist gruplarda da görmüştüm. Haklıyken haksız duruma düşüyorlar. Uç kısımları bu hareketi farklı yerlere çekiyorlar, etrafa zarar verilmesi, sokaklarda uygunsuz hareketler filan haklı mücadelelerini eksiye düşürüyor. Umarım toplumun tüm kesimleri barış ve hoşgörü ekseninde buluşur.
Beni öyle lgbti savunucusu olarak almayın çünkü sevmediğim yönleri de var problem etmediklerim kadar. Ancak twitter'daki o iğrenç hashtag nedir la?
Bütün islamcı, yobaz, çomar kanallar sayfalar bir ağız olmuşlar. Konuyu şehitlerle bağdaştıran mı dersin, yemendeki çocuklar aç diyen mi yoksa lut kavminin helak olduğunu ispatlayanlar mı. Bir de ekrem imamoğlu ve bunlar cehaaaapeeee zihniyeti diyen çomarcıklar var ama neyse.
Yani ben bile bu kadar sinir olduysam ordaki insanları düşünemiyorum.
Bunlar ne yiyip ne içiyor, kafatasına ne hükmediyor muallaktayım.
İşte imkan olsa belli iq ve genel kültür testi altında kalan herkesi imha edeceksin. O zaman düzelebilir belki türkiye.
bugün yeni aldığım imac masada kaydığı için ve masanın üzerinde hoş dursun diye devasa mouse padlerden aldım. aldıktan sonra siteyi incelerken gördüm ki; veganmış ürün, vay be dedim. e şimdi bu vegansa kesin lgbti'dir de... durduk yere ibne de olduk iyi mi ? *
bunlar hep netflix işte... insanı nelere yönlendiriyor bak!
zaten mouse pad de derili merili, gelsin ilk iş iade edicem!
Farklı cinsel yönelimleri ifade eden sıfat. Her ne kadar bu sıfata dahil olan insanlara sonsuz saygım olsa da, sürekli eylem yaparak varlıklarını bize dayatmaları aşşşırı antipatik. Bana ne hangi dine, cinsel yönelime ya da siyasi partiye sahipsen. Bu gibi etkinlikler ve dayatmacı davranışlar, toplumdaki masum lgbti bireylere antipati yüklenmesine neden oluyor. O halde biz de heteroseksüeliz diye her gün eylem yapalım, çırılçıplak dolaşalım, bağırıp çağıralım.
hetero kalamayıp motora bağlayan bireylerin cinsel yönelimlerinin baş harflerini bir araya getirerek taktıkları isim.
Tanımı bu şekilde yazınca nefret ettiğim düşünülse de, kendilerine ve yönelimlerine saygı duyuyorum aslında. Tabi ki saygı duymam bir lütuf olarak görülemez, ben saygı duymasam çokta sikinde ya da kukusunda olur mu? sanki sevişmeyecek mi bu arkadaşlar? e yani. Zaten sorun saygı duyup duymamak değil. Bu arkadaşların saygı duyulmanın ötesini beklemesi.
Biz varız, biz buradayız diye göt baş yolmak neden? ee tamam varsın ne yapalım sen söyle? aa bak bunlar sikişiyor diye alkış mı tutalım? Bu farkındalık yaratma durumu bu kadar geniş kitle ve güçlü söylemlerle desteklenmeden önce de vardı. Kimse kalkıpta bunlar sikişiyor bunlar öyle böyle demiyordu. En azından benim çevremde böyle konuşan bir insan yoktu. Zaten yaşadığın coğrafyaya baktığın zaman içinde bulunduğun grup ve düşüncenin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu görmen gerekiyor. Rahatça sevişemiyorum diye bu kadar tantana yapmaya gerek var mı bunu düşünmek lazım. Ha bunları bilerek hala kalkıp ben erkek erkeğe, kadın kadına hoplar zıplarım diye göstere göstere tantana yapıyorsan ve birileri buna müdahe edince ağlanıyorsan bu da açıkça benim sikimde olmaz. Ben ülkenin yobazıyla dört koldan savaş halindeyken senin sikin için ayrı bir cephe açamam kimseye karşı.
Üst girdide belirtildiği gibi bir de bu grubun bazı üyeleri kalkıp sözde k*rdistantan falan bahsediyor. Senin o ideolojini alır anüsüne kılıçlama saplarlar erkek evladı :) linki açacaklar dikkat, küfür var.
Velhasıl, sevin sevişin ama bunu gözümüze sokmayın arkadaşlar. Kimin kimi siktiğini merak eden biri değilim, bunu merak eden varsa göreceği tek şey pipiniz olur kasmayın bu kadar. Anladık en çok siz sevişiyorsunuz, en çok siz varsınız. Heteroların canı cehenneme.
hayatları cinsellik üzerine kurulmuş ilgi odaklı insan topluluğu. mağdur edebiyatıyla oy toplamaya çalışan siyasi parti gibi bir his bırakıyorlar.
kardeşim bana ne sizin nerenize ne soktuğunuzdan ya da nerenizi nereye soktuğunuzdan. hayat bunun üzerine mi kurulu? kuzey kore'yi yöneten mafya insanları dışarıda çok daha kötüsü olduğuna inandırıp köle gibi yönetiyor. insanların beyni yıkanmış, uyuşturucu ile ancak dayanıyorlar. ki bu ülkenin artık nükleer silahları da var. orta doğu desen, yıllardır birbirini yiyen insanlarla dolu. din adına insanlar birbirini öldürüp duruyor. afrika desen kaynakları sömürülmüş, yerlisi kalanları paylaşamadığı için birbirini öldürüyor. biyolojik silah olup olmadığı belirsiz bir hastalık dünyayı kasıp kavuruyor. dünyanın çivisi yerinden çıkmış yani. ama bu arkadaşların tek derdi seks gibi.
yıldım yeminle. kim kiminle sevişecekse sevişsin. bize ne arkadaş.