hayatımın bir dönemini yansıtan film. kimi zaman ötesi de varmış dediğin, kimi zaman fazlasını yaşadığım. ama vardır böyle hayatlar. yeter ki sen kendini savur! ama onu da bir bedeli vardır işte, onu da herkes ne olursa olsun öder bir şekilde.
devamı olan ve isminin "kaybedenler kulübü yolda" olacağı iddia edilen filmin çekimlerine 2017 ekiminde başlanacakmış. kadroda en azından gene nejat işler ve yiğit özşener var. kaan çaydamlı'ya göre kadronun tamamı ilk filmin aynıymış.
ayrıca, gene kaan çaydamlı filmin çekimleri başlamadan önce radyo programının da başlayacağını duyurmuş ama bir yerden sonra "oeh" dedim ben. film tamam ama -eğer başlarsa- radyo programını gene önce ücretsiz ve internetten dinlenebilir yapacaklardır, sonra da paralıya çevireceklerdir. zamanında ya da sonradan kayıtlarını bulup dinledik ve bitti o dönem.
tolga örnek'in yönettiği, nejat işler ve yiğit özşener'in başrollerini paylaştığı film.
"o anda tunçtan bir örs düşse yeryüzünden, ancak dokuz gün dokuz gece sonra varabilirdi gözlerine.uzun, ışıksız, soğuk bir andı." derken aslında tartarosdan bahsettiğinden şüphelendiğim film. yunan şair hesiodos'a göre ağır bir demirin (tunç?) cennetten dünyaya düşmesi dokuz gün almaktadır. bir dokuz gün daha sonra ölüler diyarının en altında, hades'in bile en uzağında yer alan tartaros'a ulaşılır. ılyada'da tartaros'la hades'in arasındaki uzaklığın dünyayla cennet arasındaki uzaklıkla aynı olduğu söylenmiştir.
türk standartlarında bakıldığında üst kesimlerde kalan güzel bir film. bir kere nejat işler, yiğit özşener, serra yılmaz, ahu türkpençe gibi isimleri barındırıyor. bunların hatırına gidip izlersin o filmi. güzel yapmışlar. göndermeler, verilen mesajlar yerinde, mantıklı doğru. velhasıl, izlenilmesi gereken filmlerden bir tanesidir.