Gerçek: El ile tutulup göz ile görülecek biçimde tam anlamıyla var olan, varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan, bir durum, bir olgu, bir nesne ya da bir nitelik olarak var olan.
Bu tanıma göre yanacağımız gerçek değil varsayımdır.
benim inancım bu varsayımın gerçek olabileceği yönünde. fakat yaşarken yanmadığımız ne malum bir de orası var.
memlekette krematoryum var mı yok mu emin değilim. olsa da hepimize yetmeyeceği aşikar. seçim vaadi gibi bir şey olmuş bu. gerçek olursa muhteşem bir şey olur tabii. mezarlık alanlarını da imara açarız o zaman.
tanrıya sadakatimizin boşa çıktığı durum. ömrün boyunca sadık bir şekilde ibadetlerini vesaire tamamıyla yerine getirsen bile yalnızca 1 kerelik bir hata yaparsan yanacaksın. büyük kumar. doğmadan önce fikrim sorulsa hiç girmezdim bu oyuna.
Umarım aşk ateşiyle olur. Hepimiz cayır cayır yanalım aşk ateşiyle. Hatta sigaramızı da oradan yakalım, çayımızı demleyelim o ateşle. Bir ufak yeni nesil dergi edebiyatı falan yapalım.
Cehennem inancı gerçeğidir. Bir inancın gerçeği olmaz, gerçekler inanışa ihtiyaç duymaz.