1. özellikle 21. yüzyıla baktığımızda bir zamanlar nüfusun önemli bir kısmını oluşturan klasik işçi sınıfının yerini, yani fabrikaların zor çalışma şartlarının içinde yeşeren bu sınıfın, daha çok hizmet sektörü almıştır ve 19. yüzyılın endüstriyel kapitalizmi bile bugün bambaşka bir evrim geçirmiştir. bu noktada post-marksistler ve neo-marksistler gibi gruplarda marksizmin evrimi, değişimi hakkında çalışmalar yapmaktadır ve yukarıda bu kavramın değişmesi gerekliliği ile bu gruplara değinen arkadaşlara da katılmaktayım. bununla beraber, bence bu noktada özellikle işçi sınıfı ve proleterya tabirlerinin belli başlı gruplara yapışmasından ötürü, bence artık değişen şartlarda emekçi grupları tanımlamak kaidesiyle başka bir kavram türetilmeli ve içine birçok insan dahil edilerek marksizm kendini güncellemelidir.

    kapitalizme baktığımızda merkantil kapitalizmden klasik liberalizme endüstriyel kapitalizmden keynezyen döneme ve neo-klasik okulun fikirlerine kadar birçok faz geçirmiştir ve dönem şartlarına kendini uyarlayabilmiş, üstüne de birçok formu çıkmıştır. bu noktada marksizm adına belli başlı tanımların yeniden yapılması, güncellenmesi, yeni sol, demokratik sosyalizm gibi hareketlere eklemlenmekten de ziyade tekrarda kendisinin ideolojik anlamda güçlenmesi adına bence elzemdir. yoksa bugün neo ve post-marksist gruplar yeni sol şemsiyesi altında kalan marjinal denklemlerden fazlasını gösterememektedir maalesef.

    marksist değilim bu arada fakat sol düşüncenin gelişimi açısından güncel bir marksist hareketin gelişini görmek ve kapitalizmi gerçekten dengeleyebilecek, tıpkı sovyetlerin bir zamanlar batı dünyasında tesir ettirdiği işçi haklarının gelişimi, günün 8 saatlik dilimlerinin kabulü gibi durumlarda yaptığı gibi, bir fikir yapısı olarak potansiyelini güçlü görmekteyim. yine de gönül ister ki bu yüzyıl kapitalizme de sosyalizme de alternatifler üretebilsin, artık başka şeyler konuşalım fakat pratik anlamda neo-klasik kapitalist dönemde bir denge unsuru güncellenmiş bir marksizm üzerinden çıkma ihtimalini daha güçlü görüyorum, o açıdan bunları konuşabilmek adına artık emekçi sınıfları bir şemsiye haline koyabilecek yeni bir tanımın gerekliliği ve onların haklarını kucaklayabilecek, adlarına teoriler üretebilecek ve zamanla pratiğe dökülebilecek olayların yaşanması adına da bunun gerekliliğini ekstra önemli görüyorum.
    #211661 edwardvanhohenheim | 4 yıl önce
    0sosyoloji terimi 
  2. proleterya "kitle"sel özelliğini kaybetmiştir, parçalanmıştır. 19. yüzyılda olduğu gibi fabrikanın yanı başındaki "lojman"larda ortak bir yaşam tarzı ve kültürü içinde kitlesel olarak yaşamıyor artık. @baaderka doğru bir noktaya parmak basmış. Akla hayale gelmedik meslek ve iş kolları ortaya çıktı. klasik "işçi" tanımına uymadan emeğini satan emekçi kesimler mevcut. Adam parça ya da proje başına ücret alıyor, maaş değil. Piyasada tek başına.

    Bilimkurgu filmlerinde robotların/androidlerin asker ya da işçi olarak kullanılmasına dair etik değerler sorgulanıyor. Yakın zamanda bunlar hayatımıza girecek. Elbette Marx bile kendi döneminde "makineleşme"ye değinerek bunlar hakkında ip ucu vermişti.

    Bu nedenle 'ın eserleri yeniden hermenötik bir okumaya tâbi tutulmalı. Zaten bunu yapanlar da var. Post-marksistler.

    İktisadi olarak bir örnek vermek gerekirse, Marx'ın das kapital'ine göndermeler yapan -kitabın adı da kapitaldir- 'nin "21. Yüzyılda Kapital" adlı eserinden söz edilebilir.

    Piketty'nin kitabı hakkında Korkut Boratav'dan bir makale:
    #211005 birbaskagocebeencore | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0sosyoloji terimi 
  3. yeni yüzyılda yeniden tanımlanması şart olan işçi sınıfı tanımlaması. bence 1848 yılında yazılan manifesto üzerine yeni işçi sınıfını tanımlayan dünyamızda varolan gelişmeleri gerçekçi bir şekilde analiz eden yirmi birinci yüzyıl manifestosu yazılmalıdır. beyaz yakalı ben proleter değilim derken, patron da bir fabrikada yüz tane işçinin başındaki adam değil artık. yüksek maaş alan ama üretim araçları onun olmayan bir işçiyle asgari ücret alan işçinin hayata bakışı marksist yorumla yine farklı olacaktır.
    #210801 baaderka | 4 yıl önce
    0sosyoloji terimi 
  4. öncelikle (bkz: )
    bağzı beyaz yakalıların, içinde olmadıklarını iddia ettiği sınıf. güzel kardeşim sen başkasının yanında çalışıyorsan, emeğinin karşılığında para alıyorsan işçisin, emekçisin. kimi kol emeğini satar kimi beynini. önemli olan şu: içinde çalıştığın üretim aracının mülkiyeti yani fabrikanın (veya plaza, dükkan vb.) tapusu sende mi değil mi?
    #210498 rindvezahid | 4 yıl önce
    0sosyoloji terimi 
  5. genel anlamı bir mülkiyete sahip olamayan sadece çocuğa sahip olabilen kişi. sınıflar ortaya çıktıktan sonra ise işçi sınıfını anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır.
    #436 Kediannesi | 8 yıl önce
    0sosyoloji terimi