norveçli gotik metal ve senfonik metal yapan müzik grubu. ilk çıkışları doom metal ile oldu, ilk albümden sonra biraz tarz değiştirdiler. kadın vokaller, brutal erkek vokaller ve temiz vokal yapan adamlarla birlikte koro da kullanıyorlar, o derece senfonik yani. benim en sevdiğim albümleri an elixir for existence'tır.
norveç'in en bilindik senfonik metal gruplarından biri olan tristania'yı yaratmış morten veland'ın "ben daha farklı işler yapmak istiyorum" diyerek kurduğu, metal ortamlarında "tristania'nın devamı" olarak bilinen grup.
veland'ın doom metal kulağı ve yeteneği olsa da, tristania'da da yapmak istediği "her zaman ilerleyen, gelişen, durduğu yerde çakılı kalmayan" bir grup yaratma çabası sirenia'nın temellerini atmıştı. finlandiya için nightwish, hollanda için epica neyse, norveç için de tristania'nın böyle olmasını istemiş ama bunu başarmak adına tekdüzelikten uzak kalmaya çalışmaktan ötürü grubu, ne yaptığı belirsiz senfonik gruplardan biri haline çevirmişti. sirenia'nın da son yılları aynı şekilde: ailyn'i kovup yerine emmanuelle zoldan'ı getirdi (ailyn ispanyol, zoldan fransız olduğu için ingilizceleri arasında korkunç bir fark var), theatre of tragedy'de de çalmış solocu bjornar landa'yı da kovup yerine 2 farklı ritimci getirdi (ki onlarla da anlaşamadı).
son albüm ü dinleyebildim. uçurumun dibinden şarkıları söyler gibi duran zoldan, brutal vokalle girdiği şarkıları adeta piç eden veland, oldukça tekdüze seyretmeye başlamış riffler, nightwish'leşmeye başlamış bir tempo ve ne yazık ki hit olabilecek hiçbir şarkıyı barındırmayan bir albüm... tristania'dayken -önceleri- senfonik metalle birlikte olabilecek brutal vokale ateş püsküren veland'ın, sirenia'da ürettiği şarkıları sertleştirmek için sadece ve sadece brutal vokali kullanmaya çalışmasını üzülerek dinledim. bazı şarkılarda çift crosslu davulu da işin içine katmış, bazılarında da aynı vokalini zoldan'ınkinin arkasına gizlemiş. yahu, bunları theatre of tragedy 15 yıl önce yaptı, voliyi vurdu ve o dönem kapandı. artık senfonik metal ile doom metali birleştirme çabasına sahip gruplar tutmuyor. müziği daha da hafifleştirip (ki sirenia genel olarak hafif bir grup. bu hafifliği sıklıkla brutal vokalle parçalamak ise, vizyonsuzluk işi bana göre) tekdüzeliği kırmak için de sözlerin içinde hikayeler oluşturmak; modern dönemin işe yarayan senfonik metal akımı bu. tamamen ters yönde devam edip amerika'yı keşfetmeye çalışan veland adına üzüldüm.
delain örneği yıllardır daş gibi dururken, farklılık adına senfonik metalin anasını ağlatmaya başlamış durumda sirenia. pop müzik vokalini ön plana atıp arkasında istediklerini yapmakta özgürmüş gibi hisseden kötü alternatif gruplarından birine dönüşmelerinden korkuyorum. umarım böyle bir şey olmaz.