dünyanın en büyük yeteneklerinden birisi olsa da yeteneklerine uygun bir kariyer başarısına hiç bir zaman ulaşamamıştır.
barcelona, chelsea, inter gibi dünyanın en büyük kulüplerinde oynamışken başarılı olduğu iki takım farklı dönemlerde gidip geldiği porto ve beşiktaş'tir.
günümüz futbolunda bu kadar degisik yeteneklere sahip, izlemesi bu kadar keyif veren bir futbolcu bulmak gercekten kolay değil. ancak kendisinden daha yetenekli olmayan, bir zamanlar yedek bıraktığı c.ronaldo dünyanın en başarılı iki oyuncusundan biri olurken, kendisi türkiye liginde kasımpaşa kulubunde top kosturmaktadir.
bu çelişkinin nedenlerini kendimce şöyle özetleyebilirim:
-quaresma çok duygusal bir oyuncudur, kendisini değersiz hissettiği anda çok büyük bir hayalkırıklığı yaşar. antrenörlerle ya da diğer oyuncularla hatta taraftarla yaşadığı sorunlar hemen oyununa yansır. bu yüzden istikrarsizdır.
-quaresma her zaman en güzel pasları, en estetik çalımları, en şık golleri atmak ister. oysa modern futbolda en güzel olan değil en gerekli olana ihtiyaç vardır. eger quaresma zaman zaman basit oynamayı içine sindirip sadece arada bir üstün yeteneklerine dayansaydı, dünyanın en büyük futbolcularından birisi olacaktı. ama bu adam penaltı atarken ya da boş kaleye sallarken bile yeteneğini göstermek istiyor.
-bu tarz bir oyuncu kendisini anlayabilecek, duygusal tepkilerini tolere edebilecek, hatta yer yer özgüven aşılayabilecek bir antrenör tipine ihtiyaç duyar. quaresma kariyeri boyunca bu tarz bir hocanın himayesine ve desteğine ihtiyaç duydu. yukarıdaki belirttiğim iki sorunun çözümü de belki buna bağlıydı.
bunlar benim eleştirilerim.
bir de kendisine düşmanlık yapanlar oldu. hemen her maçtan sonra hakkında çok ağır şeyler söylendi, çingene kökenine vurgu yapıldı, karakterine laf edildi, takımı sattığı, kötü niyetle oyunu sabote ettiği söylendi. ınanılır gibi değil ama pepe'ye asist yaptığı maçlarda bilerek vatandaşına artırıyor golleri ki negredo gözden düşsün diyenler oldu yahu!
ilk gidişinde (aslinda kulupte en iyi arkadaşı olan) malzemeci süreyya'nin üzerine işedigi (yıllar sonra ibrahim üzülmez bunun bir kurgu olduğunu soyleyecekti) soyunma odasında ciplak gezerek çalisan kızlara ayar verdigi, kendini gece hayatına kaptırdığı gibi abuk iddialar ortaya saçıldı. son gidişinde kendisine yapılan muamele ise değil beşiktaş'a ikinci lig takımına bile yakışmaz.
bana gore quaresma beşiktaş tarihinin en büyük, en etkili,en iz bırakan, en sembolik yabanci oyuncusu olmuştur.
bu kadar beşiktaşla özdeşleşmiş, bu kadar katki veren, izlemesi bu kadar keyif veren, bu buyuklukteki bir yeteneğe beşiktaşlıların daha çok sahip çıkması gerekirdi.
not: besiktasli değilim, takım da tutmam sadece futbol severim.