Kabaca özetlersek; İnsanlığın büyük hacimli organizasyonlardan uzak durması gerektiğini, tarım devriminin ve endüstri devriminin insanlığı sıniflara böldüğünü ve bir çeşit kast sistemi oluşturduğunu ve yüksek teknolojik gelişmelerin terk edilmesi gerektiğini savunan düşünce akımı diyebiliriz anarko-primitivizm için. Genelde ekolojik anarşiyle karıştırılır ama ekolojik anarşiden tarım devrimine karşı olan tutumuyla ayrılır. Ki onları bu noktada haklı buluyorum çünkü endüstriyel devrim ve tarımsal devrim sayesinde malthus tuzaklarından kurtulan insanlığın nüfusu arttı ve doğal olarak büyük hacimli organizasyonlar oluştu. Bunun kaçınılmaz sonucu olaraksa "kastlar" oluştu ve insanlık bir ton açıdan çeşitli sınıflara bölündü.
Anarko-primitivizm bence iyi noktalara parmak basıyor Lakin bu haliyle itirazlarım var. Ben yüksek teknolojinin ve argenin kenara atılmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü ben basit bir diş çürümesi yüzünden ölmek veya bir saatte yapabileceğim işi iki haftada yapmak istemiyorum. O yüzden haksızsınız anarko-primitivistler.
Ayrıca kıyamet sonrasında dünyadaki sistemin tamamen sıfırlanmadığı bir senaryoda bunun asla olmayacağı da görülebiliyor. Bu tarz bir senaryo ancak kıyamet sonrasında hayatta kalan tek insanların anarko-primivitistler olması halinde gerçek olacaktır.