kör göze parmak sistemidir. sadece fifa'yı, cas'ı falan kağıt üstünde rahatlatmak için üretilmiştir. gerçekte ise hiçbir soruna çözüm olmaz, 6222 sayılı kanunla birlikte kol kola girip hiçbir şiddet olayında adil ve orantılı cezalandırma işlevi görmez. bunu 6222'nin yasalaştığı 12 yıl önce de söyledik, geçen yılki korkunç izmir derbisindeki teröristler konuşulurken de söyledik, dünkü olayları yeni görmüş gibi davranan ikiyüzlüler konuşurken de söylüyoruz şimdi: bu sistem iş-le-mi-yor ve iş-le-me-ye-cek.
geçen yılki izmir derbisinde "sahayı enlemesine 35 metre koşan ve kaleciye korner direğiyle vuran teröristi durdurmaya çalışan 1 polis bile yoktu. öncesindeki işaret fişekli saldırıdan sonra da polis hiçbir şey yapmadı, sadece izledi. ambulans bile geç müdahale etti, hakem maçı bile zamanında durdurmadı" derken de faşşolig ve 6222'nin hiçbir şeyi engellememeye devam ettiğini belirtmiştim. başlıktaki girdilerin çoğunu ben yazmışım zaten, açın okuyun. şimdi tutup da "zaten akpli, zaten padişahla dirsek teması var, zaten ankaragücü" falan diyerek bu mevzu da hasır altı edilecek, göstermelik birkaç ceza ile günah keçisi bulunacak ve hiçbir sorun yokmuş gibi haftaya liglerin oynatılması kararı açıklanacak. sorunun daha derinde olduğu, federasyonundan teknik direktörlerine; mafyatik kulüp başkanlarından eyyamcı, beceriksiz, yetersiz hakem topluluğuna kadar uzandığını yıllardır söyleyenlere lümpen falan denilecek ve 6222'nin de, faşşolig'in de yetersiz olduğu tekrar tekrar anlatılacak. yahu, mete kalkavan ve arda kardeşler'in bugün yaptıkları basın açıklamasında yanlarında duran 2 hakem daha vardı, görebilen oldu mu; bilmiyorum. biri özgür yankaya, diğeri de hüseyin göçek'ti. tabii ki konuşmadılar ve sadece kameralara pos kestiler. mustafa öğretmenoğlu ile birlikte bu 3 hakem türk futbolunun en kötü, en eyyamcı, en "görmediğini görmüş gibi çalan" hakemleriydi. göztepe'yi sürekli doğramaları bir yana, büyütülmüş bizans takımlarının karşısındaki anadolu takımlarını yok etmeyi kafalarına koyarak maçlara çıkarlardı. "yanlıkaya" bizim tepkilerimizden sonra bir süre maç alamadı. sonradan gördük ki, var hakemi olmuş arkadaş. göçek de aynı şekilde önce var hakemi oldu, sonradan da gözlemci olarak maçlarda görev aldı ve almaya devam ediyor bildiğim kadarıyla. bu iki eyyamcının böyle bir vandallık sonrası kameraların önünde "şiddete karşıyız, adalet herkese lazım" falan demeleri o kadar mide bulandırıcı ki; çoluk çocukları kendilerini ekrandan izlediklerinde utanacaklar bu günlerden yıllar sonra. bu insancıkların futboldan men edilmeleri yıllarca gecikmişken, ceza olarak sadece göz önünden kaybedilmişlerken, şimdilerde adalet timsali gibi kameralar karşısında poz kesmelerinden herkesin utanması lazım ama kimsenin dikkatini çekmeyecek bu tabii ki.
değil futbol, bütün sporlardaki şiddeti bir yasa ve etrafında şekillendirilip mamacıların daha fazla yemesi için üretilmiş faşşolig ile yok edemezsiniz. zaten sistem bu şiddeti körüklemek ve "bakın, kurduğumuz sistem bu vandalları bulup size gösteriyor" demek için üretildi. buna rağmen komple tribün kapatmalar, seyircisiz maçlar, suçu günahı olmayan seyircilerin ağzına işareti fişeği girmesi, sahanın ortasında korner direğiyle dövülen kaleciler, elmacık kemiğine yumruk atılan hakemler olmaya devam ediyor ve edecek. suçlu ve yargılanması gereken sistemdir; birkaç günah keçisini idam edip meydanlarda sallandırsak bile hiçbir şeye çözüm olmayacak, sistemin gözlerini kör ettiği "müşteriler" bu berbat düzenin içinde mutlu mesut yaşayıp gidecek, hafıza kaybının da sistem tarafından pompalandığını hiç düşünmeyecek.
sadece 6 gün içinde ülkede gerçekleşen futbol olaylarına bakın aşağıdan. siz gene de ulusal medyanın çarşaf çarşaf gösterdiklerini görmeye devam edin tabii:
bazı linkler hürriyet'ten bi' de he. federasyon bunlarla ilgili ne adım atmış, 6222'nin hangi kısmını hiç soruşturma falan yapmadan yapıştırıp geçmiş, hangilerini hasır altı etmiş, kaç suçsuz günahsız taraftara karakola imza vermeye gitmeyi yapıştırmış, kaç çocuğun stadyumda futbol izleme zevkine travma doğramış; bakın işte. bunlarla ilgili sorunları çözelim, sonra hakem-sporcu dövme, seyircinin ağzına işaret fişeği atma mevzularına geliriz. önce sistemin çarkları pislikten, eyyamdan, mafyatik ilişkilerden, mamalanmadan, nepotizmden, egoizmden falan kurtulsun; diğer kısmı çözmek gerçekten daha kolay.