Serinin* bu son filminde filmin geçtiği dönemde bir yetkinin suistimal edilmesinin doğurduğu çarpık ilişkilerin ve eylemlerin sonucunda mağdur olan william schenk adlı bir insanın bu zinciri temizleyecek adalet duygusunu kendisinde hak görmesi ve bunu da jigsaw’ın akıl oyunları ve insanlık dışı yöntemler ile harmanlayarak nasıl sağlayabileceği gösterilmektedir. Filmde zeke banks, kendisini o yozlaşmış sistemde polis arkadaşlarından dışlanmasını sözde adalet sahibi ve ahlaklı olmasına bağlasa da esasında bu ilişkilerde mağdur olan o kişiye sessiz kalması için sus hareketi çekmesiyle farkında olmadan zincirde yerini almıştır. Bunun sonucunda da filmin sonunda bu yetkinin sahibinin yani babası marcus banks’ın başına gelenlerin üzerine o mağdur kişiye gözü yaşlı bir şekilde baktığında o kişi tarafından kendisine sus hareketi çekilmesine yol açmıştır. Bu film, bir atasözü ile ifade edilseydi -babamın da pek sevdiği- keser döner sap döner gün gelir hesap döner ve etme bulma dünyası atasözleri ile ifade edilirdi gibime geliyor. Bu arada önceki filmlerde yer alan -kafaya sonradan dank ettiren- derin düşüncelere ve repliklere sahip olmamakla birlikte barındırdığı yeni tuzakların -filmde zincirin halkalarında yer alanlara verdiği mesajlardan dolayı- dikkat çekici olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.